Silivri Belediyesi 60. Yoğurt Festivalinde halka seslenen Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz, “Hedefimiz sadece bir festival yapmaktan çok daha ötesi” derken, yoğurdun bölgemiz için lezzetten çok öteye anlamlar içerdiğinin altını çizdi. Tüm dünyada Türkçe adıyla ifade bulan yoğurdun üzerinden kültürel mirasın önemine işaret eden Başkan Yılmaz, “Tarihin içerisinden süzülerek gelen ve bizi biz yapan değerlerin milli kültürümüzün kaybolmaması, gelecek kuşakların bu değerlerden beslenerek ve bu değerleri geliştirerek milli varlığımızın sürmesi için sevmeyi bilmeli ve sevgiyi öğrenmeliyiz” mesajını verdi.
Kortej yürüyüşünün ardından Silivri 60. Yoğurt Festivali kapsamında ilçe protokolü sahilde kurulan ve üreticilerimizin ürünlerini sergilediği stantları ziyaret etmesi ile devam etti. Saygı duruşu ve İstiklal Marşımızın okunması ile başlayan programın sahne bölümü Silivri Dans ve Beydans Gençlik Spor Kulübü halk oyunları topluluklarının renkli gösterileri ile sürdü. Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz'ın çalışmaları ve Silivri Yoğurdunun anlatıldığı kısa filmler gösterildi.
YILMAZ: HEDEFİMİZ SADECE BİR FESTİVAL YAPMAKTAN ÇOK DAHA ÖTESİ
Festivalin açılış konuşması için sahneye çıkan Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz duygu ve düşüncelerini şöyle ifade etti: “Hedefimiz sadece bir festival yapmaktan çok daha ötesi. Tarıma ve hayvancılığa sağladığımız desteklerle, verimli topraklarımızda var olmuş yoğurt üretimi yeniden canlandırmak, eski kalitesinin de üzerine çıkarak damaklara şölen yaşatan orijinal tatları gelecek kuşaklara ulaştırma konusunda kararlıyız ve azimle yürüyoruz.
“BİZİM İÇİN YOĞURT LEZZETTEN ÇOK ÖTE ANLAMLAR İFADE ETMEKTE”
Silivri yoğurdu deyip geçemeyiz. Bizim için yoğurt lezzetten çok öte anlamlar ifade etmekte.
Hoca Ahmet Yesevi'nin Alp'leri, Eren'leri, Türk İslam aleminin ve bu kültürü ilmek ilmek nakşettikleri Balkanlar'a Silivri'de soluklanıp, burada kurulan sofralarda şifa ve güç olarak yollarına devam ederlermiş. Şehrimizin geniş meralarında otlayan hayvanlarından elde edilen Silivri Yoğurdu; tarih boyunca üç kıtaya hükmeden ecdadımızın şifa ve güç kaynağı, kültürümüzün binlerce yıllık doğal lezzeti. Muhabbetin, meşkin, neşenin olduğu her sofrada bulunan yoğurdumuz adeta bir şifa kıvılcımı olarak parıldar ve tarih boyunca bunu böyle nakşeder.
“YOĞURT ADI TÜM DÜNYADA TÜRKÇE SÖYLENİR”
Kaşgarlı Mahmut'un Divan-ı Lügati Türk'ünde Nasreddin Hocanın göle maya çaldığı hikayelerine kadar edebiyatımızda özenle bahsedilen yoğurt, Fransa Kralı 1. Fransuva'yı ölüm döşeğinden kurtarmak için Kanuni tarafından Fransa'ya gönderilen diplomatik ilaç görevini dahi üstlenir. Yoğurdun Osmanlı'dan Fransa'ya diplomatik sebeplerle başlayan yolculuğu oradan tüm dünyaya yayılırken, dünyada var olan tek Türkçe kelime olarak sofralarının yanında dünya lugatlarına yerleşmeyi başarır. Yoğurt adı tüm dünyada Türkçe söylenir.
Festivaller insanlar arasındaki kültür alışverişine katkıda bulunurken, şehirlerin kalkınmasına, marka şehir olma yolunda önemli katkı sağlamakta. Toplum hayatında gelenek görenek ve adetlerin en güzel yansıdığı ve ortaya çıktığı ortamlar, çeşitli törenler, festivaller ve kutlama günleridir. Tarihi, doğası, kültürüyle yüzlerce yıla meydan okuyan güzel Silivri'miz geleneklerine sahip çıkarak geleceğe güvenle ilerlemesini emin adımlarla sürdürüyor. Bu meydanlar birlik ve beraberliğimizin, birbirine sımsıkı bağlayan kardeşliğin nişanesi.
“MİLLİ KÜLTÜRÜNÜ MUHAFAZA EDEMEDİĞİ İÇİN DÜNYA YÜZÜNDEN SİLİNMİŞ, BİRÇOK TOPLULUK VAR”
Bir millet kendisine özgü kültürel değerleriyle bilmediği, korumadığı ve onları geliştirme yönünde çaba sarf etmediği sürece mille varlığını koruyabilme açısından da ciddi sorunlarla karşılanır ve yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalınır. Tarihte milli kültürünü muhafaza edemediği ve geliştiremediği için dünya yüzünden silinmiş, birçok topluluk oluştu. Bu sebeple kültürel zenginliklerin önemlisi önemsizi, küçüğü büyüğü olmaz olamaz. Hepsinin korunması, geliştirilmesi, yaşatılması son derece önemli. İşte bu önemli zenginliklerimizden birisi de tekrarlanarak bu günlere kadar ulaşan festivallerimiz.
“SEVMEYİ BİLMELİ VE SEVGİYİ ÖĞRENMELİ”
Bu tür etkinlikler bir taraftan milli birliğimizi, dayanışma ruhumuzu canlı tutarken genç nesiller için de hayatın, yardımlaşmanın anlamı üzerine büyük bir ders olmakta. Tarihin içerisinden süzülerek gelen ve bizi biz yapan değerlerin milli kültürümüzün kaybolmaması, gelecek kuşakların bu değerlerden beslenerek ve bu değerleri geliştirerek milli varlığımızı sürdürmesi için sevmeyi bilmeli ve sevgiyi öğrenmeli. Sevginin ondan doğan hak ve adalet anlayışının Türk milletinin güzel hasletleri arasında önemli bir yer tutması tesadüf değil.
“TÜRK MEDENİYETİN MAYASINDA BU ENGİN SEVGİ VE HOŞGÖRÜ ANLAYIŞI VAR”
Hoca Ahmet Yesevi'nin ocağında yanan sevgi ateşi Anadolu'ya taşınmış ve Türk milletine Yaradan'dan ötürü yaratılanı sevmeyi öğütleyen ulu şahsiyetler fikirleriyle asırlarca milletimize yol göstermişler. Onların tutuşturduğu sevgi meşalesi yüzyıllarca Anadolu'yu aydınlatmış. Bu ışığın yansımasıyla büyük eserler ortaya çıkmış. Türk medeniyetin mayasında bu engin sevgi ve hoşgörü anlayışı var. Bu anlayış Cumhuriyet döneminde de varlığını korumuş, Türk milleti nezdinde asla bir şey kaybetmemiş.
“BU NECİP MİLLET BÜTÜN ZORLUKLARI AŞACAK, GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ÜN İŞARET ETTİĞİ, MUASIR MEDENİYETLERİN EN ÜST SEVİYESİNDE YERİNİ ALACAK”
Ebediyete kadar payidar kalması, güçlü bir şekilde dimdik ayakta durması için her türlü fedakarlığa katlandığımız, katlanacağımız Türkiye'miz sıkıntılı ve zorlu bir dönemden geçmekte. Acısı bir, sevinci bir olan, hayatın güçlükleriyle savaşan, huzur ve refah arzusuyla dolup taşan, alın teriyle, göz nuruyla, el emeğiyle rızkını arayan, helal kazancıyla bereket bulan, bu necip millet bütün zorlukları aşacak Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün işaret ettiği muasır medeniyetlerin en üst seviyesinde yerini alacak. Buna inancımız tam. Silivri şehrimizde yaptıklarımız da bu kutlu ülkünün kilometre taşları.
“BU ŞEHRİN GÜZEL İNSANLARINA HİZMETKAR OLMAYI BİZE LAYIK GÖREN SİLİVRİ HEMŞERİLERİMDEN CENABI ALLAH RAZI OLSUN”
Nereli olursanız olun, ister Güney'den ister Kuzey'den, ister Doğu'dan ister Batı'dan, ülkenin neresinde doğarsanız doğun kökeniniz, mezhebiniz ne olursa olsun her daim vatanım, bayrağım, milletim, şehitlerim, kardeşliğim, mukaddesatım diyen hemşerilerimizin yaşadığı bu şehre hizmet etmekten büyük mutluluk duyuyorum. Bu şehrin güzel insanlarına hizmetkar olmayı bize layık gören Silivri hemşerilerimden cenabı Allah razı olsun.
Silivri'mizin bu günlere gelmesinde, gelişmesinde katkısı olan, taş üstüne taş koyan herkese teşekkürlerimi sunuyorum.
60.'sını idrak ettiğimiz Yoğurt Festivalinin önce Silivri'ye sonra İstanbul'umuza hayırlı olmasını diliyorum. Emek harcayan mesai arkadaşlarıma, festivalimize katılan bütün sanatçılarımıza, parti büyüklerime, Türkiye'nin neresinden gelirse gelsin kalbi Silivri için atan bütün hemşerilerime teşekkürlerimi sunuyorum. İyi ki varsınız, iyi ki bizimlesiniz. Sevgi ve saygılarımı sunuyorum.”