Engin Akın

Mısır Koçanı Mevcuttur




Kaleci sorunu sezon başından beri kaybedilen puanların en önemli sebebidir. Taraftarın coşkusuna rağmen takım ilk ikiye kalamaz ve deplasmanlı lige katılamazsa çok yazık olacak. Gönül çok şey istiyor ama gerçekler de ağır basıyor.

Başarmak için camianın birlikte hareket ederek takımı desteklemesi gerekir diyeceğim ama 29 Mart'ı hazırlayan süreç bu işin kırılma noktası oldu. Şimdi neden bahsedecek ya da bahsediyor diyeceksiniz ama sabırlı olun ve devam edeniz lütfün… 29 Mart öncesi spora belediye yönetimi tarafından destek sınırsızdı, her şey boldu. O kadar boldu ki taşıyordu. Taşanları toplayanlar bugün adam diye ortalıklarda gezmekteler. Belediye başkanı ile yardımcısı soyunma odasının havasını paylaşarak resmi maç oynayacak kadar işin içindeydi. Hatta dönemleri boyunca resmi müsabakalarda forma bile giydiler her ne kadar oynadıkları farklı da olsa yeşil zeminde ter döktüler.

Halı sahada veya statta maç izlemek başkanlara ulaşmanın en kestirme yoluydu o zamanlar.

Çok şey yapılabilir birçok şey düzeltilebilirdi. Spor camiası için hayati bir fırsattı ama birileri bu durumu kendileri adına bir fırsat olarak değerlendirip dedikoduyla fitne fesatla bizden olanlar ve ötekiler diye karaladığı spor camiasının ortasına Veteran yutturmacasıyla dinamiti koydular. Temelle Metini kafa kola aldılar, Hüseyini kündeye getirdiler. 29 Mart akşamı ise komple tuş…

Ardından Spor AŞ. Kulüpler Birliği, havuz fiyaskoları ve İSPARK…

Spor AŞ. fıs. Kulüpler Birliği köpürüyor. Havuza atlayanlar çakıldı. Otopark gelirinden olanlar kızgın en önemlisi ise belediye başkanı durumdan bihaber. Yardımcısı sabah 10'daki maçta alkol kontrolü yapılsa sahaya alınmayacak olan altyapı hocasının arkasında durmaya devam ediyor. Ehliyet gittiğinde ise şoförlüğünü de yapar artık altı ay boyunca…

Öncekilerin bu kadar işin içinde olmaları sahiplenmeleri oyuna girmeleri bir hata mıdır veya şimdikilerin topa girmeden oyuna seyirci kalmaları mı doğrudur? Yoksa kılavuzlar mı kötüdür?

Bu tartışmalardan çıkacak sonuç Silivrispor'un bundan sonraki yönüyle ilgili belirleyici olabilir.

Her şeye rağmen tüm yaşananlardan güçlü bir sinerji oluşturup takımın gruptan çıkması için güç birliği yapabilirsiniz. Bu bir temennidir. Yine en önemlisi varlığın ve bolluğun olduğu hatta taştığı bir dönemde tribünleri dolduran 50 kişinin yerine şimdilerde binler var. O bollukta adam olanlar şimdi kenarda kahve köşelerinde, stadın önemli yerlerinde sallayıp, ahkâm kesip hava atarak şimdiki yönetime b…k atmaktan da geri kalmıyor…

Aslına bakarsanız bizim için yani Silivrispor için Deplasmanlı Amatör Ligi (DAL) son derece lüks. Nedeni mi? Bizim deplasmanlı ligde oynayan Veteran takımımız var. Bana ne Silivrispor'dan da diyebilirsiniz, bu da tercihtir. Şimdi iki takımında aynı ligde mücadele etmesine ne gerek var diyenlerde olacaktır. Diyiverin gariiiii….

İnsanların yaptığıyla söylediği tutarlı olmalıdır. Silivrispor'la ilgili yorumları birde bu açıdan değerlendirmekte fayda vardır. Bu garip Engin yıllardır yazıp çizdi. Kimler ciddiye aldı kimler almadı bilinmez ama her nedense hep haklı çıktı. Şimdilerde ise alınan sonuçlar ne olursa olsun bir ruh geldi. Bir tını, bir ahenk, bir kenetlenme. Hatırlayanlardan dinlediğim kadarı ile yıllar yıllar öncesinin havası var şuan kulübün üstünde. Şimdi derin bir nefes alın çekinmeyin alın alın… Öyle yapmacık değil Silivri'nin havasını kuvvetlice derin derin çekin içinize gelecekteki başarıların temiz havası ile doldurun içinizi. Ama içinizi temiz hava ile doldururken de dikkat edin giren temiz hava damarlarda açılma yapar alışık olmayanlarda ise kaçacak yer arar. Gelecekteki başarıları çekemeyenler için mevsimi olmasa da mısır koçanımız mevcuttur. Hadi benden yine bu kadar.

YORUM YAP