Sayın Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ “Molla” ile “Melee” yi umarım ayırdedebilecek kadar cahil değildir.
“Molla” farsçadır, “Melee” ise Arapçadır.
Molla sadece İslam dini ile ilgili öğrenci, kadı, bilgin gibi anlamlara gelirken “Melee” Kuran’da otuz civarında ayette geçmekte ve farklı din, inanışların ileri gelenleri ve özellikle sultacı, baskıcı gruplar anlamındadır. Örneğin Araf Suresi 109. ve 127. Ayetlerde “Firavun topluluğunun ileri gelenleri” yine Hud Suresi 27. de “İleri gelen kafirler”, Bakara Suresi 246. Ayette ise “Yahudilerden ileri gelenler” anlamında kullanılmaktadır.
Sayın Bozdağ sanırım “Lakap ve Unvanların Kaldırılması Hakkındaki Kanun” ile kaldırılan molla unvanını geri getirmeye çalışırken Arapça “Melee” ile göz boyamaya çalışmıştır.
Kur’an’dan anlaşıldığına göre istisnasız her kesimin meleesi yani ileri geleni olabilir.
Güneydoğu’daki insanımızın söylediği “Melle” “Molla”nın yöresel dille ifade edilmesidir. Güneydoğuda söylenen “Melle”den maksat “Molla”dır, “Melee” değildir.
Sayın Bakanın açıkladığı 1000 kadro projesi eğitimli İmam-Hatip liseleri ve İlahiyat Fakültesi mezunlarının by-pass edilmesidir. AKP’nin Güneydoğu’da ki oy stratejisinin bir takdiğidir.
AKP iktidarı diyaneti açılımlar koordinatörü olarak görüyor.
İktidarın zorlandığı güneydoğu politikasını diyanete ihale ettiği açıkça görülüyor.
İktidarın toplum mühendisliği projesine taşeron olarak diyaneti seçtiği ortadadır.
Allah bu yüce dini, AKP iktidar için kullansın diye göndermedi.
Din evrenseldir, tüm insanlığa gelmiştir, partiler üstüdür, siyasi vesayet altına alınamaz.
Diyanet iktidara değil Allah’a yakın olmalıdır.
Diyanet iktidarın koltuk değneği değildir. Diyaneti bu kadar siyasileştirmeyin. Bırakın diyanet siyaset üstü kalarak asli görevini yapsın.