Ferhan Tezcan

Mourınho tek suçlu mu?

2000'li yılların başıydı. Barcelona'da yaşayan bizim tanıdığımız bir menajer vardı. Hoş sohbet ve nüktedan bir kişilikti. Telefonla konuşuyorduk.

Bir gün aradığında "bak sana kimi vereceğim" dedi. Verdi. Hoca kendini tanıştırdı.
"Ben Mourinho" dedi. Şaşırdım. Porto ile Avrupa'ya ayak basmıştı. Daha önce İngiliz futbolunun muhteşem hocası Bobby Robson'un yanında İngilizce tercüman olarak işe başlamış ve kurslara katılarak kendini yetiştirmişti.

Robson'un yanında çalışması ona bir 'ivme' kazandırmıştı.

Barcelona'daki bu dostumuz sonra bana sormuştu; "Türkiye'den kimse istemez mi bu hocayı. Büyük yetenek" diye eklemişti. Ben bu işlere hiç girmem. Girmedim de. Ona "bu senin işin sen bulursun" dedim. Konu kapandı.

Aradan yıllar yıllar geçti. Chelsea, Real Madrid, Manchester United derken Mourinho Türkiye'ye kapağı attı. Ama 25 yıl sonra.

İlginç bir kişiliği vardı. Chelsea'de hocalık yaparken hakemlerle girdiği çatışmalardan ceza alıyordu. İngiliz hakemlerle pek anlaşamıyordu. Bir kez stada çamaşır sepetinin içinde girmiş ve soyunma odasında futbolculara taktik vermişti. Bunu da Chelsealı eski futbolcu Essien kitabında yazmıştı.

Mourinho'da inkar etmedi.

Dedik ya ilginç kişilik diye.

Futbolcusunu korurdu. Onları suçlamaktan kaçınırdı. Ama saha dışında gazetecilerle, taraftarla, yöneticileriyle kapışırdı. Bu kapışmaları bazen üst düzeye kadar çıkarırdı.

Türkiye'ye getirildiği zaman belli ki yöneticileri tarafından Galatasaray'a karşı bayağı bir doldurulmuştu. Bu dolgu ile tam 9 ay yürüdü. Türk futbolunu hiç sahiplenmedi. Türkiye'yi hiç benimsemedi. Hiçbir özel etkinliğe katılmadı.

Kişisel dostluklarda hiç bulunmadı. Kendine İstanbul'da bir otel seçti. Ve iki bavul eşya ile yaşamaya başladı. Tamamen topluma kapalı ve "intensiv" yani içe dönük hayatını sürdürdü.

Çoğu zaman kendisi ile ilgili "Yerleşmedi. Çünkü buradan memnun değil. Kaçmak istiyor" sözlerine de inanmamak elde değil. Neyse bunları bir kenara bırakalım.

Fenerbahçe- Galatasaray maçının sonunda bir olay oldu.

Öyle bir olay ki, Maçın önüne geçti. Hakemlerin olduğu bölümde Mourinho hakem Cihan Aydın ile konuşuyordu. Okan Buruk yanından geçti ama Mourinho'ya birşeyler söylüyerek... Arkasını döndü. Yürüdü. Mourinho biranda kendinden geçti ve arkadan saldırarak 'burnunu' sıktı.

İşin görünür yanı bu suç. Cezası var.

Benim merak ettiğim, Buruk geçerken belki de 'İtalyanca' Mourinho'ya ne söyledi. Ve onu bu şekilde tahrik etti. Mourinho kendini tutamadı.

Zaten Okan Buruk da basın toplantısında konuyu kapattı. Üstüne gitmedi.

O zaman tek suçlu Mourınho mu?

Bizimkinin hiç mi suçu yok!

Hoşça kalın…

YORUM YAP