Silivri Kadın Kolları, gerçekleştirdikleri basın açıklamasında çocukların ve kadınların güvenli bir yaşam sürebilmesi adına verdikleri mücadelenin sonuna kadar takipçisi olacaklarını belirtti. Topluma da şiddete, istismara ve cezasızlığa karşı seslerini yükseltme çağrısında bulundular.
CHP Silivri Kadın Kolları'ndan Çocuk İstismarı ve Kadına Şiddet olaylarına karşı basın açıklaması yaptılar.
CHP Silivri Kadın Kolları, İstanbul'un 39 ilçesiyle eş zamanlı olarak “Çocuk İstismarı ve Kadına Yönelik Şiddet Olaylarına” karşı düzenlenen basın açıklamasına katıldı. CHP İstanbul Kadın Kolları tarafından kaleme alınan bildiride, Türkiye'nin son dönemde ardı ardına gelen çocuk istismarı ve kadına şiddet vakalarıyla sarsıldığına dikkat çekildi. Bildiride, Diyarbakır'da kaybolduktan 19 gün sonra cansız bedeni bulunan 8 yaşındaki Narin Güran'ın acısının hala taze olduğu ve bu kez Tekirdağ'da yaşanan insanlık dışı bir olayın toplumu derinden yaraladığı ifade edildi.
6284 SAYILI KANUNUN UYGULANMASINA VURGU
Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “2 yaşındaki Sıla bebeğin, istismar ve darp sonucu hastaneye kaldırıldığı ve hâlâ hayatta kalma mücadelesi verdiği haberleri kamu vicdanını derinden sarsmaktadır. Görülmelidir ki Sıla bebeğin bu mücadelesi, bu ülkenin her biri birbirinden özel çocuklarının ve kadınlarının hayatta kalma, haklarını koruma mücadelesidir! Bu elim olaylar, ülkemizde çocukların ve kadınların korunması adına yürürlükte olan yasaların yeterince uygulanmadığını bir kez daha gözler önüne sermektedir.”
Açıklamada, özellikle 6284 sayılı Aileyi Koruma ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi Kanunu'nun etkin bir şekilde uygulanmaması eleştirilerek, cezaların hafifletilmesi ve fail odaklı adalet anlayışının toplumda büyük bir adalet arayışına yol açtığı vurgulandı. Tekirdağ'da bir bebeğe yönelik istismarın ardından sorumluların tutuklandığı, ancak cezaların hafifletilmesi ihtimalinin toplumda şiddet döngüsünün devam edeceği korkusunu artırdığı belirtildi.
CHP İstanbul Kadın Kolları açıklamasında şunlar söylendi: “Bizler, CHP İstanbul Kadın Kolları olarak, bu olayları münferit vakalar olarak görmüyoruz. Çocuk istismarı ve kadına yönelik şiddet, toplumun her kesimini etkileyen yapısal bir sorundur ve bu sorun, ancak yasaların eksiksiz ve kararlılıkla uygulanmasıyla çözülebilir. 6284 sayılı yasanın tam olarak uygulanması, cezasızlık politikalarına son verilmesi, mağdurlara yönelik koruma ve destek mekanizmalarının güçlendirilmesi artık bir zorunluluktur.”
LANZAROTE SÖZLEŞMESİ'NİN UYGULANMASI TALEP EDİLDİ
Açıklamada, Türkiye'nin taraf olduğu Lanzarote Sözleşmesi'nin tam anlamıyla uygulanması gerektiği vurgulanarak, bu uluslararası anlaşmanın çocuk istismarını önleme amacı taşıdığı ve devletin bu konuda sorumluluk almasını gerektirdiği ifade edildi. Ancak, son yıllarda bu anlaşmanın uygulanmasına yönelik pasif yaklaşımların çocukların güvenliğini tehlikeye attığı ve kadınların korunmasını zayıflattığı belirtildi.
“BİR KİŞİ DAHA EKSİLMEYECEĞİZ”
Kadına yönelik şiddet olaylarında mahkemelerin vicdana dayalı iyi hal indirimi uygulamalarının da eleştirildiği açıklamada, adalet sisteminin fail değil mağdur odaklı çalışması gerektiği şu sözlerle ifade edildi: “Kadına yönelik şiddet eylemlerinin vicdana dayandığı ifade edilen mahkeme kararları sayesinde iyi hal indirimine tabi tutulması, adalet sisteminin bu tür olaylarda fail odaklı değil, mağdur odaklı çalışması gerektiği gerçeğinin görmezden gelindiğini bir kez daha kanıtlar niteliktedir.”
Açıklamanın sonunda, Narin Güran ve Sıla bebeğin yaşadığı acı olayların tüm toplumu derin bir kedere boğduğu belirtilerek, bu tür olayların tekrar yaşanmaması için gerekli yasal düzenlemelerin hızla hayata geçirilmesi gerektiği vurgulandı. CHP İstanbul Kadın Kolları, “Biz hem Çocuk Koruma Kanunu'nun, hem Lanzarote Sözleşmesi'nin hem de 6284'ün etkin ve caydırıcı bir şekilde uygulanması gerektiğini talep ediyoruz. Çünkü biliyoruz ki, yasaların eksiksiz uygulanmadığı her gün, yeni mağdurlar yaratılmaya devam edecektir” ifadelerini kullandı.
Kadın Kolları, tüm sivil toplum kuruluşlarına, derneklere ve duyarlı vatandaşlara teşekkür ederek, çocukların ve kadınların güvenli bir yaşam sürebilmesi adına verdikleri mücadelenin sonuna kadar takipçisi olacaklarını belirtti. Topluma ise şiddete, istismara ve cezasızlığa karşı seslerini yükseltme çağrısında bulundu: “Haykırıyoruz, bir kişi daha eksilmeyeceğiz! Bu toplumda her bireyin güvenle ve onuruyla yaşayabileceği bir düzeni kurana dek, mücadelemizi sürdüreceğiz!”
