"Meclis toplantılarının sesli ve görüntülü cihazlarla kaydedilmesinin görüşülmesi” gündem maddesi rutin olarak her dönem alınan herkesin de sükûnetle karşıladığı bir konuydu.
Dünkü mecliste pek öyle olmadı, konu açılıma uğrayınca daha doğrusu...
Işıklar, meclisin izlenilebilir kılınması ile ilgili genişletme faaliyetlerine ağırlık verirken, bir bakıma aslında halkın sürece müdahil olmasının önünü perde arkasında tıkadığını hissettirmemeye çalışsa da muhalefet bunu görünür kıldı. Şöyle ki; Işıklar’ın meclis düzeninde yapmayı planladığı değişiklikte izleyicilere pek fazla yer ayırma isteği yok gibi iktidarın. Herkesin meclis oturumunu bulunduğu yerden (evi, ofisi, hatta sokakta) izlemesini mümkün kılarak, meclise gelmemesinin sağlanmaya çalışılması haklı olarak sıkıntı yarattı.
AK Parti’de Grup Sözcüsü mücadelesini kazanan taraf Rıfat Kutlu olmuş anlaşılan. İlk performans için hiç de fena değildi. Işıklar’ı zorlayacak bir havası olduğunu söylemek zor ama hiç yoktan iyidir. En azından cesur ve yaparak tecrübe ile başarı kazanma azmi takdiri hak ediyor.
Benim hak veremeyeceğim konu muhalefetin illa iktidarın dediğine karşı çıkma yaklaşımı. Meclis düzeninin olduğu şekliyle muhafaza edilmesi ve izleyicilerin birebir takip hakkının korunması konusunda AK Parti’nin hassasiyeti anlaşılabilir.
Muhalefetin, belediye başkanının yerel medya kıstaslarına karşı çıkmaları bana biraz iş olsun diye yapılan gibi geldi. Konu hakkında daha önce yazdım, belki tarafım belki çok fazla müdahil, ama öyle olmasam bile doğru olanı savunacağıma inanıyorum, bilenler de bilir zaten; bilmeyenlere iddia etme hakkım da saklı kalsın.
Rıfat Kutlu, yerel medyaya belediye tarafından getirilen kıstaslar hakkında gerçek düşüncelerini değil, muhalefetini konuşturdu diyebilirim. Yer ve konumuna göre davranmak mecburiyeti de insanlar konuşurken sesi dışarı değil içine doğru kaçmasıyla gizlenemez bir hal alıyor. AK Parti Grubu’nun geneli için konuşmak çok erken ama sözcüleri ve ilçe başkanlarının nitelikli yerel medya beklenti ve isteklerini garanti ederim. Beni bu güne kadar yanıltmadılar, bundan sonra da o kadar sürprize girişmezler herhalde… Nitelikli diyorum; taraflı olan ile bunu ayırt edebildiğine inanıyorum, en azından onların ve onlar gibi düşünen AK Parti içindeki pek çoklarının…
Neyse esas konumuzdan fazla uzaklaşmayalım…
Muhalefet Basın İlan Kurumu gibi belediyenin kriter koyamayacağı iddiasına itirazını dayandırdı… Basın İlan Kurumu’nun amacı sadece ilan dağıtımına aracılık etmek değil aslında. Özellikle yerel medya konusuna nitelik açısından ve kurumsal yapıya kavuşma noktasında çok ciddi katkıları var uyguladığı yaptırımların. Yani şurup gibi; içerken acı ama sonra iyi geleceğini biliyorsunuz : ) O kadar zorlandığımız bir kurum hakkında bunları yazıyor olmak garip geldi bir anda. Zor olanı başardıktan sonra ne kadar ayrıcalıklı ve kazanımlarınızla güçlü olduğunuzu hissediyorsunuz. Basın İlan Kurumu’nun tek kriteri abone zorunluluğu değil bu arada... Size ilan vermesi için daha onlarca kıstas var. Işıklar bunlardan sadece biri referans aldı ve öne sürdü. İtiraz edenler de konulan kıstasın içeriğine değil, yaklaşıma karşı; çünkü daha iyi bir medya olmak için Işıklar’ın yol göstericiliğine ihtiyaçları yok! Keşke o kadar güçlü olsa da medya kuruluşlarımız; belediye başkanının onlarla çalışmak için kriter koyması yerine, onların bir yerin haberini yapma ölçülerine ilişkin öne süreceği kıstasları tartışıyor olsak!
"Yarından itibaren belediyeye gazete göndermiyorum, gidin nereden alıyorsanız alın” diyebilse bir gazete patronu Özcan Işıklar’a… Ve o, "Nasıl olur benim gazetemi göndereceksiniz” diye çıkışsa… Diyebilse bir gazete patronu, "Girmiyoruz Silivri Belediyesi’nin bültenlerini” ve endişelense, haberlerine yer verilsin diye onun ayağına Işıklar gitse, ikna etmek için o uğraş verir durumda olsa…
Hayal değil bunlar; Gerçek : )
Rıfat Kutlu’nun meclisin internetten yayını ile ilgili 10 Kasım siren krizine atıfta bulunması pek yerini bulamadı… Bağlantı ilginç olabilirdi, vuruş gol olmadı!
İBB meclisinde, 18 milyonluk mega kentte izleyiciler için ayrılan 10 kişilik misafir koltuğu yanıtı Kutlu’ya yeterince net ve anlaşılır geldi muhtemelen. Silivri Belediyesi bu anlamda cennetmiş!
Başbakanın ve AK Parti iktidarının ‘özgür medya kazanımları’na dair son 10 yılda yazılan kitaplardan Silivri’den Ankara’ya yol olur! Muhalefetin Işıklar’ın yerel medya kıstaslarına karşı koyuşu işe yaramadı, etki yaratmadı anlayacağınız… Ne yerelde, ne genelde buna imkân da yok!
Şunları çok sevdim; "İktidarın kendini koruma hakkı var!” ve "Kısıtlama getirmiyoruz, emeği koruyoruz”... Sadece iktidarın mı kendini koruma hakkı var peki!? Herkesin, her yapının… Muhalefet de yerel medya da Işıklar’ın iktidarı karşısında güçlenmenin yollarını bulmalı… Enerjimizi ve nefesimizi daha iyi kullanmalıyız!