Silivri Belediye Meclisi, Pazartesi günü bir aylık aradan sonra tam kadro toplandı.
Sonbahar ile birlikte kızışan siyaset mevsiminin etkileri mecliste de kendini hissettirdi. CHP ‘genel siyaset üzerinden nişan alırken', AK Parti, İBB'ye ‘taarruz başlatmış' gibiydi. Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz, Cumhur İttifakı sularında hareket sorumluluğu ve muhalefetin kendine iktidar şansı ararken, ortaya koymak zorunda olduğu, icraatlarına yönelik, eleştirileri göğüsledi, meydan okuma çıkışları ile meramını net bir biçimde hissettirdi.
Celalettin Yazıcı'nın gündem dışı sözleri ile dikkat çekici çıkışının çok da altında kalmadı Bora Balcıoğlu, beklentilerin üzerinde verdiği karşılık ile.
Ömer Tekin'in değerlendirmelerine epeydir hasret kalmıştık, ne kadar çok özlediğimizi ve ne denli konumuna uyum sağladığını (ağırbaşlılığı, nezaket, sağduyu ve sabrı ile) da gördük son mecliste. CHP Grup Sözcüsünün açıklamalarını kabul etmese de, kibarlık hakkını teslim edip aynı biçimde karşılık vermekte çok zarifti.
CHP, yeni dönemin ilk meclis toplantısında eskisinden bir tık daha iyi bir muhalefet performansı ile varlık gösterse de Yılmaz'ın karşısında siyasi güç olarak etkin olmaktan uzak. Balcıoğlu bıraktığımız yerde durmadığını, gelişim kaydettiğini hissettiriyor açıkçası.
Gerek geçmişten gelen konuların yarattığı güçlük, gerekse iktidar bayrağını devretmek zorunda kaldıkları iradenin amacına konsantre hali CHP'nin hesaplarını, uğraşlarını ciddi ölçüde bozuyor.
AK Parti'de git gide Cumhur İttifakı ve MHP'li Belediye Başkanına karşı artan bir kabul, kabullenişten söz edebiliriz bu aralar.
Yılmaz biraz daha fazla hata yapsa, zafiyet veya suiistimal gösterse sarsılmasının yolu açılır. Belki bunu bildiğinden gücünü pekiştirmekten başka bir şeyle ilgilenmiyor. Bunun yolu da halka hizmet ve yatırımlar kazandırmak, iletişimini sağlamlaştırmak. Selimpaşa'daki arsa satışları ile ilgili önümüzdeki günlerde düzenlemeyi düşündüğü basın toplantısında kısa bir süre önce kendisine sunumu yapılan anket çalışmasının ayrıntılarını da kamuoyuyla paylaşır belki. Çabasının sonuçları açısından kamuoyunu aydınlatıcı bilgi olabilir : )
Bu dönem Silivri Belediye Başkanı yıllarca konuşarak gerçekleştirmeden eskittiğimiz şeyleri (bitmeyen köprü restorasyonları, cezaevi isim değişikliği, atıl vaziyette bekleyen kamu binalarının yıkımı, adı geçmekten eskiyen yatırım vaatleri, kangrene dönen sorunların çözümleri…) başardığında artık adeta sıradan bir şey olmuş gibi davranıyoruz. Amiyane tabiriyle “Yaparsa Volkan Yılmaz yapar” ifadeleriyle vücut bulan kanı kısa sürede kazanılan ciddi bir güvenin de işareti.
Göreve gelir gelmez köy okullarını yenilemeye başladığında Yılmaz, “Köylerde insan yok, öğrenci yok bu yatırım niye?” diyenlere inat devam etti. Bugün bütün bürokrat ve siyasilerin köy okullarına dönüş ile yatırımın önemini anlatan söylemlerini düşündüğünüzde ileri görüşlülüğü hanesine kallavi bir artı işareti daha eklememiz gerekir.
12 köy okullunun yenilenme işi de tamamen sponsorlar desteği ile gerçekleştirildi bu arada. Hani bazı yatırımlar için “Bakanlık yatırımı” deniyor ya Belediyenin etkisini kırmak için, Bakanlıkların yetki alanında tarım, eğitimden, sağlığa, spora dek ne kadar çok alanda 3,5 yılda ne denli fazla şey yapıldığı da bir hesap mı edilse.
Yağı, market raflarından kaybolup karaborsa yolunda emin adımlarla ilerlerken Silivri Belediyesi bedava yağ dağıtıyordu bir yıl önce ekip, biçtiği ve işlettiği ayçiçeklerinden vs.
Bazı taşlar tekrar tekrar diziliyorken, bir hamle ile her birinin yerle bir olduğu gerçekliğini kabul etmek gerek.
CHP Grup Sözcüsü Bora Balcıoğlu'nun Hükümet adresli “Ekonomi, eğitim, tarım, sağlık politikaları yanlış. En büyük yanlış da yanlışını kabul etmemek” eleştirisi bence de doğru.
CHP'nin Silivri'de karşı karşıya olduğu bir diğer doğru genelde güçlendikleri bu denklemin tam tersi ile yerelde, Silivri'de karşı karşıya oldukları.
Yılmaz'ın ekonomi, eğitim, tarım, sağlık politikaları fena halde doğru üstelik halkla ilişkileri de iyi…