Bir kaşık suda fırtına koparmak için sarf edilen çabaya bakınca çaresizlikten başka bir şey çıkmıyor esasen ortaya. Peki, neyin telaşı bu?
CHP İlçe Başkanının “Kurultayda aday olmadan çekilsin gitsin” dediği Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Silivri'de %58.28 oranında oy aldı (Bu oy KK'nin, CHP İlçe Başkanlığının değil!), bütün devlet imkanları ile karşısındaki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan %41.72'de kalırken. 14 Mayıs ilk tur seçimlerinde ise CHP Silivri'de %34.91 oranında seçmen desteği elde etti. Bu seçim sonuçlarının ardından 9 ay sonraki yerel seçimde CHP Silivri'de seçimi kazanamazsa mevcut kadrolara muhalefet bile yaptırmazlar! İşte bunun telaşı yaşanmakta olan...
Hadi diyelim 2019'da bir yol kazası, o oldu, bu oldu?! 31 Mart 2024'te CHP yerel seçimleri kazanamazsa iktidar zaten hayal de, mevcut siyasi kadroların muhalefet şansı da ortadan kalkar.
Beklediler, sabrettiler iyi hoş da zaman daraldıkça sinirler iyice gerildi ve bozuldu anlaşılan. Şimdi olmasını bekledikleri hatalardan umutlarını tümden kesmişçesine, uydurma yanlışlar üzerinden beyhude yeni bir tutum içinde farklı bir yola girildi.
Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz sanmasın ki olup bitenler tümden onunla ilgili, muhalefet kendi içinde çıkış yolu aramakta. E, bu arada nöbetçi kurban listelerinin başındaki konumuna uygun olarak biraz kendisine de çamur bulaştırılmak isteniyor.
CHP'nin kendi kendine yaptığı göz önünde bulundurulursa, muhalefet görevini üstlendikleri iktidar temsilcisine etmeye çalıştıklarının lafı bile edilmez.
Seçim arifelerinde iktidarın konumu değerlendirir, bizde muhalefetin yaşadığı sallantı daha ön planda.
Telaşlarında haksız değiller tabi ki…
Hatta son derece haklılar... Çünkü önemli bir nokta daha var…
CHP'nin elindeki en güçlü siyasi argüman, seçim stratejilerini üzerine kurdukları “AK Parti'den geri almak”, “AK Parti'ye kaptırmamak” da yok artık. Evet, bir Cumhur İttifakı söz konusu ancak MHP'li bir Belediye Başkanı var.
MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin, Cumhur İttifakının devamı yönündeki açıklamaları ile “Mevcut Belediye başkanlarımız kalacak, yenilerini kazanmak için mücadele edeceğiz” minvalindeki söylemini de yazın bir kenara.
Adaylığından, görevdeki her gününde Volkan Yılmaz rakiplerine dahi siyasi kimliği üzerinden “Belediye Başkanlığı için birkaç gömlek üstün” nitelendirmelerini eksik ettirmedi.
İstanbul ve Türkiye genelinde Silivri Belediye Başkanının performansı üzerinden gelişenin yanında yer yer yereldeki itişip kakışma ve algı yaratma çabalarının esamesi okunmaz bile.
Muhalefetin, Volkan Yılmaz karşısında sadece düzgün bir adaya değil, siyasetiyle fark yaratacak birine ihtiyacı var. Çünkü Silivri'nin 4 yıllık belediye başkanı sadece seçildiği görevi yerine olağan üstü bir şekilde getirmedi, siyasi ustalığını da muazzam biçimde geliştirdi.
Uzun lafın kısası…
Önümüzdeki yerel seçim iktidar için değil, muhalefet açısından var ile yok olma savaşı.
İktidar yaptıkları ve seçim gününe kadar yapacakları ile kendini seçmen iradesine teslim edecek.
Muhalefeti oldukça güç bir ikna süreci bekliyor…
GÜNÜN SÖZÜ
“Belediyelerde birinci dönemler partilerin güçleriyle ve kampanyasıyla kazanılır. İkinci döneminde ise belediye başkanların beş yıl içinde verdiği hizmetten toplumun memnun olup olmaması etkili olur. İkinci dönemde partilerden önce başkanlara bakılır, başkanlar başarılıysa seçilirler. Bunun en bariz örneği, Yılmaz Büyükerşen'in kendisidir. 2002'de partisi yüzde 1 oy almışken, ardından gelen 2004 yerel seçimlerde kendisi Eskişehir'i açık ara farkla kazandı. Yani belediye başkanları başarılıysa kendi belediyelerini bir kez daha alırlar.”
*CHP İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak
