Sevginar Sali

Muharrem İnce, Silivri’ye gelince : )

Muharrem İnce, siyasete bulaşmayıp Fizik öğretmeni kalsaydı kuşkusuz öğrencileri muazzam bir şansa sahip olurlardı… Siyaset sayesinde toplumun geneline tesir eden bir etkileşime ulaşmış olması kuşkusuz CHP, siyasetimiz ve ülkemiz için çok değerli bir fırsat… Siyasetin böyle de güzel yanları olduğunu görmek mutluluk verici.
Fizik dersi yerine, siyaset dersi veriyor… İnce'nin öğretmenliğinden de şüphe duymuyorum ama siyasetçi olarak Türkiye'nin önemli ihtiyaçlarından birine ziyadesiyle karşılık veriyor. Bir kişinin, söylemleriyle sadece kendisi gibi düşünen değil farklı yaklaşım sergileyenlerin de sempatisini, ilgisini, hoşgörüsünü ve beğenisini kazanması ayrıcalık. Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak'ın programından gelen insanların ilk olarak “Muharrem İnce nasıldı?” sorması ilginç. Bakan'ın programından izlenimlerini aktarmaları beklenir… İnce, hesapta ana muhalefetin bir milletvekili ama yarattığı etki Süleyman Soylu'yla kıyaslanıyor! İçişleri Bakanının performansını aştığı da aşikâr…
Sivri dili ile rakip saflarda can açıtı etki yerine hayranlık uyandırıyor olması farkını ortaya koyuyor. 7'den 77'ye alanı dolduran herkes söylediklerini, görüşlerini kolaylıkla anladı. Siyaseten geleceğimizi emanet edeceğimiz bir lider, bir yanıyla da konuşması esnasında yudumladığı içecek için “İçtiğim ıhlamurda gözünüz kaldı” diye “Afiyet olsun” diyenlere takılacak denli bizden biri… Akşamın bir vaktinde geleceğimiz için karalar bağlamak yerine tebessüm ederek, düşünerek bulutların ardından güneşi hep birlikte hayal ettik…
Bu yazıda yeri değil ama Muharrem İnce-Özcan Işıklar-Doruk Bulut üçlemesi hakkında söylenecek şeyler var…
Yine bu yazı yeri değil ancak belirtmeden geçemeyeceğim; Kemal Kılıçdaroğlu zamanı geldiğinde (ki o vakitler çok uzakta değil) gözü arkada kalmadan, partiyi emanet edecek isimlere CHP'nin çatısı altında olgunlaşma fırsatı vererek liderlik vasfına değer katan biri.
Muharrem İnce'nin yolu açık, geleceği aydınlık; darısı CHP ve Türkiye'nin başına : )
Silivri'ye Referandum sürecinde kim geldiyse yorgunluk ve bezginlik hissi vermekten uzak kalamadı… Azmin ışığını son dakikaya kadar koruyanlar olarak Muharrem İnce ve Süleyman Soylu'nun haklarını teslim edelim… Vardır bunda da bir hayır!
***
Muazzam bir coğrafyada yaşıyoruz… Avrupa ile Asya'nın sınır kapısı olmanın ötesinde tarihsel ve sosyolojik olarak derin manalar taşıyoruz. Dönüm noktaları toprağın kana doyduğu savaşlar, küllerinden doğan sayısız anka kuşunun hikayesi yazılarak tarih oldu bu gökyüzünün altında… Her ihanet ve darbenin ardından “Biz birlikte güçlü Türkiye'yiz”le dostlarımızı sevindirdik, düşmanlarımızı hezimetlere sürükledik…
Güçlü bir milletiz, çok daha zorunu başardık… Aklımızla, inancımızla, bizi biz yapan değerlerimizle, çabamızla, vicdanımızla, emeğimizle yine yapacağız; tüm güçlüklerin üstesinden birlik olup geleceğiz…
16 Nisan Pazar günü sandığa gidin ve tercihinizi belirtin…
17 Nisan sabahına geleceğe dair umut ve inancımızın tazelendiği yeni bir başlangıca uyanmak dileğiyle…

YORUM YAP