1983 yazıydı. İstanbul'da çok sıcak bir hava vardı. Karaköy semtinde futbolun bir dönem önemli isimlerinden Erol Togay ile yine İzmir'in sembol ismi Mustafa Denizli karşılaştılar.
Erol sordu' ‘Mustafa hayırdır. Ne yapıyorsun burada'' Denizli kısa ve tek bir yanıt verdi. ''Galatasaray'a transfer oldum''. Erol her zamanki esprili havasıyla yine bir soru daha yöneltti' ‘Yönetime mi?''
Evet Mustafa Denizli'nin İstanbul'a ilk gelişi 33 yaşında gerçekleşmişti. Oysa 1965 yılında Altay'da futbola başlayan Mustafa Denizli tam 18 yıl Siyah-Beyazlı formayı giymiş, defalarca İstanbul'un büyük kulüplerinden transfer teklifi almış, ancak hiçbirine olumlu yanıt vermemişti. Hatta 1980 yılında 12 golle Türkiye ligi gol kralı bile olmuştu. Mustafa o sezon fazla oynayamadı ve sakatlanarak futbolu bıraktı. O yıl İviç'in beklenmedik şekilde Galatasaray'ı terk etmesiyle Temmuz ayında hocasız kalan Sarı -Kırmızılı takım Alman futbolunun dev ismi Jupp Derwall'i Türkiye'ye getirmişti. Türkiye şaşkındı, Avrupa da. Denizli Derwall'in ligin başında aldığı oldukça başarısız sonuçlarından sonra Alman hocanın yardımcısı oldu. Yani Türkçesi yukarı yürümeye başlamıştı. Galatasaray kadrosundaki Abramczık, Erdal Keser, Tanju Çolak, Uğur Tütüneker, Simoviç, Prekazi, Semih, Raşit gibi yıldızlarla ligin ve Avrupa'nın tozunu atıyordu.1988 sezonunda lig şampiyonluğunu da yakaladılar. Denizli o şampiyonlukta teknik direktör, Derwall ise takımın menajeriydi.
MILLI MAÇTA YARDIM ETMİŞTİM
Mustafa Denizli ile dostluğum o yıllarda daha da pekişmişti. 1989'a Milli Takımında başına geçmişti. Ali Sami Yen'de artık 'Demirperde 'nin yıkılmaya yüz tuttuğu günlerde Doğu Almanya ile bir hazırlık maçı oynayacaktık. Ama hocanın Doğu Almanya ile hiçbir bilgisi yoktu. Körner adlı gazeteciyi maçtan bir gün önce Kumkapı'ya götürdüm. Alman takımına ait bütün bilgileri aldım. Ve sabah kampta kendisine anlattım. Maçın başlamasına bir saat kala solaçık kimin oynadığını sordu. Onu da öğrendim. Hiç unutmam Beşiktaşlı Rıza'yı sağbeke almıştı. Türkiye o hazırlık maçını 3-1 kazandı. Ama bu anı bende hep saklı kaldı. Bu arada hocanın uğurları da vardı. Mesela Köln'de oynanan Galatasaray -Monaco maçından birgün önce beni odamdan aradı. Bütün Türkiye maçı heyecanla bekliyordu. Başbakan Turgut Özal da maça geliyordu. ''Ferhan bu gece benim odamda kalır mısın'' dedi. ''Tabii hocam '' diyerek odasına gittim. Sabaha kadar ilk maçı seyrettik. Ertesi gün büyük curcuna ve Mungersdorf stadındaki 80 bini aşkın kişiyle Galatasaray Arsenal'in eski hocası Wenger'in çalıştırdığı Monaco'yu saf dışı bıraktı.
İÇİMİZDEKİ İRLANDALILAR
Denizli Türkiye'nın en gözde hocasıydı. Kısa bir Alemannıa Aachen macerası geçirmiş, sonra tekrar Galatasaray'ın başına geçmişti. Bu arada 2000 Avrupa Şampiyonası için Milli takımın başındaydı. Taktikleri, oyuncu değişiklikleri ile farklı bir ortam yaratmıştı. Bazı kesimler tarafından ciddi biçimde eleştiriliyor, o da bunu içine sindiremiyordu. 1999 yılında Bursa'da Almanya ile oynayacaktık. Çok önemli bir maçtı. Türkiye bu zor maçı 1-0 kazanıp Avrupa Şampiyonasına katılma hakkını kazandı. Mustafa Denizli 'nin maçtan sonra tv mikrofonlarına ''İçimizdeki İrlandalıları da yendik'' sözünü bağırarak söylemesi de hiç unutulmadı.
ÜÇ BÜYÜKLERİ ŞAMPİYON YAPAN TEK HOCA
Galatasaray günlerini geride bırakan özünde Beşiktaşlı olan Mustafa Denizli 2001 yılında da başında bulunduğu Fenerbahçe'yi şampiyon yapmıştı. Ama Aziz Yıdırım ile anlaşamıyordu. Bıraktı Fenerbahçe'yi. Daha sonra 2008'de özlediği Beşiktaş'a kavuştu. Çok güzel günler geçirdi. Şampiyonluğa da ulaştırdı Beşiktaş'ı. Denizli çalışmadan duramıyor ama yoruluyordu. İran'a gitti. Persepolis takımın çalıştırdı. Döndü. Yine İran'a gitti. Başarılı olamadı. Geldi Galatasaray'ın başına geçti. Yine başarılı olamadı. Çaykur Rizespor ile iyi bir başlangıç yapmak istiyordu. Onda da başarılı olamadı. Hocaya birşeyler olmuştu. Özel hayatında da bazı sıkıntılar yaşadığı kamu oyunda biliniyor ancak Mustafa Denizli çalışma temposundan vazgeçmiyordu.
BIRAKMA ZAMANI GELDİ Mİ?
Kasımpaşa lige bu sezon çok iyi başlamıştı. Ancak bir-iki maçta alınan kötü sonuçtan sonra Kemal Özdeş ile yollar ayrıldı. Doğrusu biraz şaşırtmışlardı . Sonra takımın başına Mustafa Denizli geçti. O ligi kasıp kavuran Kasmpaşa'nın yerinde yeller esmeye başladı. Pazatesi günü Trabzonspor maçının ilk yarısı Bordo-Mavili takımın 2-0 üstünlüğüyle bitmişti. Devre arası Mustafa Denizli'nin rahatsızlandığı duyuldu. Hoca hastanelik olmuştu. Duyduğum anda ben de yayındaydım. İçim''cızz'' etti. Gerçekten çok üzüldüm. Hocayla yaşadığım çok anım vardı. Hepsi film şeridi gibi önümden geçti . İyileştiğine çok sevindim. Takımda hocadan sonra şahlanmış maçı berabere bitirmişti. Aklıma artık hocanın futboldan biraz kopması hatta hatta tamamen uzaklaşması da geldi. Çünkü görünen o ki , futbolda sevgili hoca da artık birbirini taşıyamıyor. Bol sağlıklı günler hocam. Çok yaşa...