Ne ekerseniz, onu biçersiniz!

Valla ne yalan söyleyeyim itfaiyeci arkadaşlar ile yarışır sıklıkta uyku ile uyanıklık arasında yangın söndürmeye başladığımdan beri haber izlememeye çalıştım. Ocağımız yanarken birbirini alevlerin sorumlusu kılmaya ateşli taraftarlıklar yangının kontrol altına alınacağına dair ümidimi büsbütün öldürdüğü için görmemek, işitmemek akıl sağlığıma en iyi gelecek ilaç olur diye düşündüm… Kafi miktarda kötüsüne maruz kaldıktan sonra, iyi bir haber olsa her yerden duyulur, anlaşılır zaten… Çünkü hayatımızın içindeki harlı alevler söner, kül bulutu geçerdi… Yine de 2-3 günlük aradan sonra dayanamadım televizyona bir göz atayım dedim…
Çok şükür hala aklı başında habercilik gayreti, sağ duyusunu terk etmeyen uzmanların görüşlerini bizlere ulaştırma çabası da hayat belirtileri gösteriyor… İşte bu sebepten çok hoşuma giden ve biz bugünlerde yaşadığımız yangın felaketini atlattığımızda da her zaman, birçok konuda aklımızın bir ucuna yazmamız, hatırlamamız gereken, basit gibi görünen son derece işlevsel bir tespite vakıf olabildim.
Programda konuşan uzman dedi ki; “Bir yangını küçükken söndüremezseniz, büyüdüğünde kontrol altına almak için yanan şeyin bir bölümünden vazgeçmeniz gerekiyor!”
Bunu bir sorun ufakken çözüme kavuşturamazsanız, büyüdüğünde halletmek için bir bedel ödemek zorunda kalacağınız şekliyle de değerlendirebilirsiniz.
Orman yangınını büyümeden söndüremezseniz, ateşin yayılmasını önlemek için ormanın bir bölümünü kesmek zorunda kalacağımız gerçeği!
Bu hayatın her alanında geçerli bir kıstas esasen.
Koruyucu hekimlik de bunun bir benzeri. Tedavi yerine hasta olmayı önlerseniz ne kadar avantajlı bir durumda olacağınızı düşünün…
Hayatta hiçbir şey ötelemeye, ertelemeye gelmiyor ne sorunlar ne de yaşanacak güzel anlar.
Şimdi de doğru yaşamayı öğrenirsek, gelecekteki sorunların pek çoğunu önlemiş oluruz zaten.
Bugün hayatımıza doğru tohumlar ekersek, hasat zamanı ürün açısından da umut bakımından da bir yokluk içinde olmayız. Hayatın akışına yetişmek için çaba ve çalışmaktan, üretimden vazgeçemeyiz. Bunun yanı sıra ektiğimiz şeyi biçeceğimiz gerçeğini de ekleyip inandıklarımız için mücadelemizi gücümüzü zorlayarak devam etmeliyiz...