Cuma günü sabah 10.00'da başlayan Silivri Belediyesinin Temmuz ayı ikinci oturumu akşam 15.00'de sona erdi. 15 dakikalık bir ihtiyaç ve yarım saatlik bir zorunluluk molasından sonra nihayet birinci yılın hesabını görmüş ve kapatmış olduk : )
Silivri Belediyesi'nin Volkan Yılmaz Başkanlığında son bir yıllık faaliyetlerini zaten her gün takip ediyor ve yazıyoruz. Valla muhalefet istediği gibi konuşabilir tabi ama seçim tekrarı, deprem ve salgının etkisinde belki de yarı yarıya zaman ile güç kaybına uğrayan yönetimin bir yılda yaptıklarına az ya da yetersiz demek büyük bir insafsızlık olur.
Bence bir diğer insafsızlık “Hiçbir kronikleşmiş sorun çözülmedi” eleştirisi oldu!
CHP'nin handikabı 10 yılda yapmadıkları ya da yapamadıklarına dair hafıza henüz çok tazeyken, sözünü ettiğim sebeplerin de etkisinde, yeni yönetime ‘1 yılda neden yapmadınız' sorgulaması…
CHP'nin paylaşımcılık ve ortak akıl, birlikte yönetim eksikliği hususunda iktidara yönelttiği eleştirilere katılıyorum… Her ne kadar “gülünç diktatörlük” eleştirisi ile Yılmaz bu potadan güzel sıyrılmış olsa da uzaklaşamayacağı gerçekleri ve haklılık payları da var. Evet, müdahaleci bir yaklaşımı yok belki ama paylaşımcılık ve ortak akla yaklaştığı da yok! Bu CHP için ne kadar geçerli ise MHP'yi de o kadar bağlıyor yalnız! Siyasi bir konudan ziyade kişisel özellikten söz ediyoruz.
Olan şeyi gizlemenin manası yok! CHP'lilerin Yılmaz'ı sıkıştırdığı başka bir konu Bülent Didinmez mevzusu. MHP'nin Genel Başkan Yardımcılığını yapmış bir insan ilçe belediyesinde danışman olur mu? E oldu, seçimden bu yana Yılmaz'ın en yakınındaki kişi ve dayanağı. Hüseyin Turan'ın meşhur bir sözü var “Ben bu partinin belediye başkanı da çaycısı da olurum” diyordu… Hala aynı şekilde düşünmüyorsa beni affetsin : ) Yılmaz, herkesin bildiği ve gerçekte de olduğu üzere Bülent Didinmez'in belediyedeki konumunu resmiyete kavuşturmalı. Bu işin hakkı, hukuku neyse daha fazla ötelenmeden yerine getirilmeli. İnsan nerede faydalı olabiliyorsa, ona nerede ihtiyaç varsa orada kıymetlenir.
Yılmaz'ın yaptıklarını anlatmak için artık geçmiş dönem referanslarına ihtiyacı yok. Bir buçuk yıla yaklaşan yerel yönetim tecrübesinde “Her yiğidin yoğurt yiyişinin farklı olduğunu” yaklaşımını sıklıkla önümüze koyarken geçmişi artık tarihin raflarına huzur içinde bırakalım.
CHP'nin de Belediye Başkanından geçmiş yönetim tecrübelerini rahat bırakmasını isterken, aynı dönemde yaşadıkları engellemelere takılıp kalmaları ayrı bir ironi. Bu konularla gündemde gelmektense Yılmaz'ın çek koçanı yapraklarını hizmet için açık açık dağıtırken bir kaçına istedikleri hizmeti yazdırsınlar derim. Bu denli tutumlu (cimri mi desem?) bir insandan bu kadar açık çek sözü almak kesinlikle kullanmayı gerektirir.
AK Partililer sağ olsun Silivri Belediyesi faaliyet raporu değerlendirmesini Cumhurbaşkanı ve Hükümet icraatlarının propagandası, İBB'ye eleştiri bombardımanı için kullandılar! (Meclisi birbirine katmalarına hiç değinmiyorum bile!) Keşke Silivri Belediyesi'nin faaliyet raporu görüşmelerini beklemek yerine aylardır bir basın toplantısı ya da düzenli olarak açıklamalar yapsalar da Hükümet icraatlarını en ateşli halleriyle savunsalardı! Şimdi sadece belediyenin faaliyet raporu görüşmelerini sabote etmiş oldular!
CHP Grubu da İBB meclisinin faaliyet raporunu değerlendirdiğimiz izlenimi vermedi değil! Anlamıyorum “Silivri Belediyesi Faaliyet Raporu” konusu nasıl bu kadar yanlış anlaşılabiliyor! Belki de MHP ve Volkan Yılmaz'ın başarısını görmek işlerine gelmiyor!? MHP'nin ne seçimi alacakları tahmin edilirdi, ne de bu kadar iyi gidecekleri… Yıllardır Silivri'de iktidarın en güçlü iki siyasi temsilcisi; CHP ve AK Parti için zor bir süreç. Anlıyorum ama hak veremiyorum…
Grup sözcülerinin konuşmaları arasında MHP adına söz alan Sultan Aşkın'ı açık ara başarılı bulduğumu belirterek siyasi adap ve üslup, yerindelik açısından ilham verici olmasını diliyorum…