Eskiden yazbozlar, yapbozlar vardı. Onların yerini akıllı telefonlar, yapay zekâlar aldı.
Hayat telefon ekranı gibi akıyor artık.
Yapbozla, yazbozla uğraşmıyoruz, ekranı kaydırmak yeterli.
Kimi beğenmiyorsan hikâyesini, kimi sevmiyorsan hayatını kaydır gitsin!
Oysa asıl olan helalleşmektir.
Helalleşmek mahkemede dava kazanmaktan daha önemlidir. Çünkü her yasal hak helal olmayabilir…
Örneğin birini işinden, aşından, eşinden uzaklaştırırken yasal olarak haklı olabilirsiniz ama helal midir? Ya da bir fırıncı raf ömrünü uzatmak için ekmeğin hamuruna kanserojen katkı maddeleri koyarken gıda tüzüğüne göre haklı olabilir ama helal midir?
Mesela takımın hocası buranın çocuğuymuş bırakırsa ayıp olurmuş! İyi güzel de Yunus, Sercan, Bahadır, Mustafa, Kürşat, Oğuz, İsmail buranın çocukları değil mi?
Velimeşe güdümlü operasyonlarla bu çocukları uzaklaştırıp 20 yaş altı üç dört oyuncu bulundurma ve maça başlama zorunluluğu varken bu kontenjanları dış transferlerle doldurmak…
Taraftara küfür edip tribünlere saldırmak ardından hiçbir şey olmamış gibi devam etmek ayıp olmuyor mu?
Dolayısıyla iyi olmak kolaydır zor olan adil olmaktır.
Bu arada sahil kordonuna yapılan yeni köprüyü gördünüz mü?
Size ne hissettiriyor?
Köprüler tarihin tanıklarıdır.
Bizim tarihimizden gelen geleneksel köprü kültürümüz ve yüzyıllardır ayakta kalan, hala kullanılan, şarkılara, destanlara konu olmuş sembolleşmiş köprülerimiz var.
Malabadi Köprüsü, Drama Köprüsü, Mostar Köprüsü, Galata Köprüsü, Silivri'deki 32 gözlü Mimarsinan Köprüsü vs… Bunlar sadece gelip geçilen değil aynı zamanda geçmişi geleceğe ulaştıran yapılardır.
Eskiler köprü yapmamış adeta köprü kurmuşlar…
O zamanlarda teknoloji yokmuş ama mimarlar varmış.
Günümüzde teknoloji de var, mimarlar, mühendisler, şehir planlamacıları da var ama Sahil tarafından bakınca tarihi Mimar Sinan Köprüsünü demir parmaklıklar arkasına hapsetmiş gibi duran o beton ve demir yığınını köprü diye oraya kondurabiliyorlar!...
Estetik yok.
Siluet yok.
Perspektif yok.
Tarihi dokuya, çevreye, doğaya saygı yok.
Yapanın ifadesi duygusu, ruhu yok.
Çok ülkeler gezdim. İçinden kanal, nehir geçen çok şehirler çok köprüler gördüm. Şehrin en güzel noktalarında bu kadar ruhsuz bir yapıya dünyanın hiçbir yerinde rastlamadım…
Avanos'taki sallanan ahşap köprünün bile bir mantığı bir getirisi var bizimki ne tarihi ne turistik ne de ekonomik faydası olmayan sıradan bir modern zaman köprüsü olmuş…
Adeta ne halin varsa geç demişler…!!!
