“Ne kadar çok insana dokunduğumu anladım”

“Ne kadar çok insana dokunduğumu anladım”

7.12.2023 11:15:57

Melih Yıldız, CHP Silivri Belediye Başkan Aday Adaylığı toplantısının ardından duygu ve düşüncelerini, kamuoyunun merak ettiklerini sorularımızı yanıtlayarak ortaya koydu.

Silivri Belediye Başkanlığına Aday Adaylığı başvurusunun ardından Melih Yıldız ile bugüne kadar konuşulmayanları ve bugün sokağın hakkında en çok konuştuklarını değerlendirdik. Hürhaber ile SHA'nin ortaklaşa hazırladığı görsel söyleşinin ayrıntılarını sizin için değerlendik.
İçtenlikle iç dünyası ve hedeflerini anlatan Melih Yıldız'ın sorularımıza verdiği yanıtları ilgiyle okuyacaksınız.
“SİYASİ EFSANE DEĞİL GERÇEK: 2019'DA DOSYAM İSTENDİ”
Sevginar SALİ: 2019 yılından bu yana Silivri siyasetinde bir şehir efsanesi var. Özcan bey'in adaylığınınparti meclisinde edilmesinden sonra, sizden dosyanızın istendiği, sizin deteklifi geri çevirdiğinizsöyleniyor. Bu doğru mu, siyaset efsanesi mi?
Melih YILDIZ: Evet, bu doğru. 2019 yılında böyle bir olay yaşadık. Müsaade ederseniz biraz daha ayrıntılı anlatayım. Hem kamuoyu hem de değerli hemşerilerimizi bu vesileyle aydınlatmış olayım. 2019 yılında Özcan Işıklar ve Bora Balcıoğlu'nun adaylığında parti meclisine bu isimlerin dosyaları geldiğinde Parti Meclisi tarafından Özcan Işıklar'ın isminin reddedilmesi neticesinde farklı bir arayışa girildiği bilgisini aldık.
Bu doğrultuda mevcut adayların dışında bir adayın dosyasının CV'sinin gönderilmesi talep edildi Genel Merkez tarafından ve ben arandım. CV'mi istediler. Bir dosya oluşturup genel merkeze göndermem gerektiğini söylediler. Arayanlara Özcan Işıklar'la bu yola çıktığımı ifade etmiştim. Dolayısıyla Özcan Işıklar'ın adaylığının devam ettiği süresince benim böyle bir dosyayı oluşturup genel merkeze göndermeyeceğimi, şu an için böyle bir talebimin olmadığını, eğer böyle bir talepte bulunursan, bunun hem siyasi, hem insani, hem karakterim açısından bana ters ve yanlış olduğunu ifade ederek, talep edilen dosyayı göndermeyeceğimi ifade ettim.
Özcan bey'in arkasında süreci durduğum yerde ve başvuru yapmadan, dosya göndermeden tamamladım. Özcan bey'le o süreci birlikte yürüttük, beraber devam ettirdik ve sonuçta Özcan bey'in adaylığı geldi.
Sevginar SALİ: Bu kararınızdan hiçbir pişmanlık duydunuz mu?
Melih YILDIZ: Hiç pişman değilim. Neden pişman olmadığını da söyleyeyim. Benim önceliklerim çok farklı. Yani ben illa bir kişisel kazanç, kişisel hırslar doğrultusunda kendime bir paye çıkaracak veya kazanç sağlayacak karakterde ve yapıda insan değilim. Bir söz verdim ve o sözün de sonuna kadar arkasından gittim.Verdiğim söz doğrultusunda da gerekeni yaptım. Eğer tam tersini yapsaydım, pişman oldum.
Tam tersini yapmış olsaydım, verdiğim sözden dönüp de o dosyayı veya o CV'yi o gün genel merkeze gönderseydim bugün halen pişmanlığını yaşıyordum.
“ÜÇ KUŞAKTIR SİYASET VE CHP'DEYİZ”
Sevginar SALİ: CHP'nin tanınmış, kıymetli isimlerinden birinin İhsan Yıldız'ın oğlu olarak siyaset yapmak omuzlarımıza nasıl bir sorumluluk yüklüyor?
Melih YILDIZ: Az önceki sorunuzda bahsettiğim konularda bu sorununun bilinciyle hareket etmenin neticeleri aslında. Ben dededen, babadan Cumhuriyet Halk Partiliyim. Bunu her yerde övünerek söylüyorum.Rahmetli dedem de burada Cumhuriyet Halk Parti'nin bir üyesiydi. Cumhuriyet Halk Partisi'nde meclis üyeliği görevinde bulunmuş bir insandı. Dolayısıyla devamında babam yine siyaset hayatının içinde bulundu.Ve üçüncü kuşak olarak da ben de siyaset hayatın içinde, CHP'deyim.
Onlarındoğrultusunda,uzantısında üçüncü kuşak olarak miraslarına yapmış olduğum siyaset tarzımla, şu ana kadar ilçemize sunmaya çalıştığım katkılarla yerine getirdiğimi düşünüyorum. Bu önemli bir sorumluluk. Babam ilçe Başkanlığı yaptı, meclis üyeliği yaptı. Çocukluğumuzdan beri hayatımızda siyaset hep vardı.Herhaldeo havadan esinlenerek biz de siyasete girme gereği hissettik veya siyasete bir eğilimimiz olduğunu düşünüyorum. 2009 yılında o dönemki aday adayları içerisinde bana gelen teklif doğrultusunda, siyaset hayatına başladım.
“EN ZOR VE SON İKNA ETTİĞİM KİŞİ EŞİM”
Sevginar SALİ: Belediye başkanları bir göreve talip olur, seçilir bu sorumluluğu üstlenir ama sizin bir de diğer yarınız eşleriniz var. Bizim çoğu zaman görmediğimiz ya da perde arkasında sizinle bu sorumluluğu yüklenen.Merak ediyorum Yeşim hanımla bu yola çıkmadan önce nasıl bir konuşmaya yaptınız?
Melih YILDIZ: Aslında ben bu verdiğim kararla ilgili en son ve en zor ikna edebildiğim kişi eşim. İkna yolunda bayağı bir çaba sarf ettim ama sonunda başardım. Ben şunu söyledim; 15 yıllık bir emeğim var.Bu kentte doğduk, yaşadık, büyüdük. Hizmet anlamında bu kente bir borcumuz da var. Bunu da 15 yıllık belediye meclis üyeliği neticesinde bir Belediye Başkanı olarak tam zamanımı verebilir miyim? Şehrime neler katabilirim? Değerini artırabilecek projelerle hemşerilerimize, hem de şehrimizi katkı sunabilir miyim mantığıyla aslında bu işe soyunduk, baş koyduk ve talip olduk. Dolayısıyla eşimi de bu yönde söylemlerle yapmam gerektiğini ve bu konuyla alakalı benim arkamda destekleyen arkadaşlarım olduğunu, 5 yıl boyunca bana bir umut bağlayan isimler olduğunu ve bu doğrultuda da bu saatten sonra aday olmamam gibi bir ihtimalim doğru olmadığını, bu sürecin aslında bizi buraya getirdiğini ifade ederek, onu ikna etmeye çalıştım.Sonunda da başardım.
Şu anda o da çok şikayetçi değil ama ilerleyen süreçte ne gösterir bilmiyoruz.
Eşim de ailem en büyük destekçilerimden.
BABA NASİHATİ “BEN DEĞERLENDİRMEDİM SEN DEĞERLENDİR”
Babamla bu işi paylaştığımda bana dedi ki: “O dönemde benim de bu fırsat ayağıma kadar gelmişti. Ben değerlendirmedim sen değerlendir, fırsatı tepme.” Babamın bu sözü çok önemliydi aslında. Dolayısıyla babamdan da aldığım desturla diyeyim aday adaylığımı açıkladım.
“NE KADAR ÇOK İNSANA DOKUNDUĞUMU ANLADIM”
Sevginar SALİ: Melih Yıldız'ıbir yerlere hep kamuoyu yakıştırdı, partilerimiz yakıştırdı ama siz hiç bugüne kadar partilerde yada aday adaylığı toplantınıza kadar çıkıp bu kadar gür bir sesle “Silivri Belediye Başkanlığına adayım. Bu göreve talibim.” demediniz. Çok farklı bir toplantı oldu biz kendi gözlemlerimizi konuştuk, paylaştık ama bu toplantı size ne hissettirdi. Onu çok merak ediyorum…
Melih YILDIZ: Aslında gece toplantının başında da ifade etmiştim. İnanın binaya ağlayan insanların arasında girdim. Beni ve eşimi o kadar çok duygulandırdı ki inanın şu anda da hala tüylerim diken diken oluyor.
Demek ki çok kişiye dokunmuşum. Şimdiye kadar çok kimseye faydam ve iyiliğim dokunmuş.Ben o insanları gördüm.Önce gerçekten daha binanın kapısında kendi kendime ‘İyi ki aday adayı oluyorsun' dedim. Çünkü o insanların bakışlarını, gözyaşlarını, beni teşvik edici söylemlerini gördükçe ben de Melih Yıldız olarak gururlandım. O 15 yıllık meclis üyeliği hayatımda demek ki bir şeyler yapmışım, insanlara dokunmuşum, insanlara faydalı olabilmişim. Ben öyle gördüm, bana öyle hissettirdiler.Yanılmadığını da düşünüyorum. Dolayısıyla çok güzel bir topluluk vardı. Tabii davet ettiklerim var ama onların dışında da çok katılım vardı. Coşkulu ve heyecanlı bir katılım vardı. O gece ben de çok heyecanlı ve de hırs yüklüydüm. Ben güzel bir aday adayı açıklaması yaptığımı düşünüyorum. Vatandaşlarımın, örgütünün de katkısıyla o gece benim için gerçekten çok iyi bir başlangıç.
“OĞLUM SİYASETE UZAK, KIZIM SİYASET VE FUTBOL TUTKUNU”
Sevginar SALİ: Toplantınızda çocuklarınızın gözlerindeki şaşkınlıktan ben kendimi alamadım.Eve gidince tepkileri ne oldu? “Baba nedir bu?” dediler mi?
Melih YILDIZ: Evet, evet.Onunla ilgili de bahsedeyim. Oğlum Yağız 16, kızım Derin 10 yaşında. Oğlum başlarda hiç istemiyordu. “Baba seni göremeyeceğiz. Seninle vakit geçiremeyeceğiz” dedi. Arkadaşlarından ya da ev içerisinde çevremizden hep o şekilde duymuş. Adaylık toplantısına kadar “Baba seninle vakit geçiremeyeceğiz, maça, çiftliğe gidemeyeceğiz”tarzında bir arada olamayacağız ile ilgili üzüntülerini ifade ediyordu. Dolayısıyla bana “aday adayı olma” diyordu. Fakat kızıma “Baban ne iş yapıyor?”diye sorduklarında“Babam meclis üyesi” diye cevap veriyordu. Kızım o günden beri yani aklı erdiğinden beri diyelim kendini alıştırmış. Böyle bir durum var.
Sevginar SALİ: Onun bir de Ekrem İmamoğlu hayranlığı var değil mi? Mitinglere geldiğini biliyorum…
Melih YILDIZ: Evet, evet Ekrem başkana olağanüstü bir hayranlığı var.Siyasete ilgisi var. Oğlumdan daha çok ilgisi var.Özellikle Ekrem bey televizyona çıktığında televizyondan hiç kopmuyor. Siyasete ve futbola çok büyük ilgisi var. Çok enteresan bir kız çocuğu. Hem siyasete, hem de futbola ilgisi olması gerçekten çok farklı bir durum. Evde konuşuluyor. Tabi bunlar o gece evimize döndüğümüzde sağ olsun etrafımızdan, eşimizden, dostumuzdan çok fazla tebrik telefonları aldım. Ben sizin aracılığınızla tekrar çok çok teşekkür ediyorum. Çok teveccüh gösteren oldu.
ADAYLIK DESTEKÇİLERİNE TEŞEKKÜR ETTİ
O gecenin çok güzel organize edildiğini söylediler. Bana yakışan bir açıklama olduğunu ifade eden vatandaşlarımız, arkadaşlarımız, büyüklerimiz oldu. İlgilerine, desteklerine çok çok teşekkür ediyorum. Şükranlarımı sunuyorum, beni yalnız bırakmadılar ve destek oldular. Bu süreçlerde insanların yanınızda olması, destek vermeleri, sizi teşvik etmeleri gerçekten çok önemli. Çünkü bazen insan kendini çok yalnız hisseder ya yani bir kenara çekilirsiniz, düşünürsünüz, kendi kendinize bir şeyleri hesap edersiniz, kafanızda gezdirirsiniz ama toplumun içine çıktığınızda o insanların bakışı, motivasyon yüklü söylemleri, size ayrı bir heyecan ayrı bir şey kazandırıyor. Dolayısıyla o söylemler çok önemliydi. Ben tekrar hem örgütüme, hem hemşerilerime çok çok teşekkür ediyorum.
“KATEGORİZE ETMEYE GEREK YOK, HEPİMİZ CHP'LİYİZ”
Sevginar SALİ: İl başkanlığı ve kurultayda kaybeden adayı destekliyor olmanız ‘Belediye Başkanı adayı olarak seçilme şansınızı azalttı' şeklinde kamuoyunda olan yorumlarla ilgili görüşünüz ne peki?
Melih YILDIZ: İl kongresinde bir taraf olmak zorundaydık. Evet, taraf olduk.Oyumuzu kullandık.Aslında ben ekip deyip veya taraf deyip de parti içindeki pozisyonu çok kategorize etmek istemiyorum açıkçası. Yani hani böyle bir söylem var ya işte değişimciler, gelenekçiler gibi. Ben bu söyleme açıkçası karşıyım. Doğru bulmuyorum da, çünkü hepimiz Cumhuriyet Halk Partiliyiz.
“GENEL BAŞKANIMIZ KİM OLURSA OLURSA OLSUN BİZ CUMHURİYET HALK PARTİ'NİN TEMEL NEFERLERİYİZ”
Evet, bir taraf olduk, bir tercihimiz vardı o gün için. O günün şartları altında o tercihten yana oyumuzu kullandık. Şimdi Genel Başkanımız Özgür Özel, geçmiş Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu. Biz Cumhuriyet Halk Partiliyiz. Bugün Özgür Özel, yarın Kemal Kılıçdaroğlu, öbür gün farklı isimler X-Y-Z bizim için kim genel başkanımız olursa olsun biz Cumhuriyet Halk Parti'nin temel neferleriyiz… Dolayısıyla başta ülkemizin, sonra partimizin başarısı için elimizden gelen mücadeleye siyasete başladığımız günden beri veriyoruz,devam da edeceğiz. Dolayısıyla ben orada herhangi bir ayrılıkgayrılık gibi bir durum görmüyorum.
“TEMAYÜLYOKLAMASI YAPILSIN VE ÖRGÜT KARAR VERSİN”
Genel merkezimiz çok iyi değerlendirip, kamuoyu yoklamalarıyla, anketlerle, araştırmalarla en doğru kararı verecek… Hatta benim şöyle bir iddiam olmuştur. Bunun örgüt toplantısına dile getirdim.Çünkü çok yoğun bir talep var. Hem belediye başkan adaylığına, hem meclis üyeliği adaylığına aday adaylığına çok fazla başvuru var. Bunun en doğru yolu örgüte gitmek demiştim. Sandık koyuyorsun, bir temayülyoklaması yapılsın ve buna örgüt karar versin. 6 Bin üyeli bir partiyiz.
“CHP, SİLİVRİ'DE EN BAŞARILI PARTİ”
Silivri özelinde en iyi örgütlenen, en başarılı parti olduğumuzu rahatlıkla söyleyebilirim. Dolayısıyla demokrasiyi içselleştirilmiş bir Cumhuriyet Halk Partisi, burada sandıktan çıkacak sonuca saygı göstererek adayını belirlemesi en doğru olandır diye düşünmüştüm. Onu da ifade etmiştim. Hala da aynı noktadayım. Dolayısıyla böyle bir yöntemle aday belirlenmesi başarı yolunda doğru olacaktır diye düşünüyorum ama farklı yöntemlerle aday belirleme stratejisi olarak seçilirse genel merkezimiz ona da saygı göstermek zorundayız.
DORUK BULUT KONUSU; “BENİM VİCDANIM RAHAT”
Sevginar SALİ: Şimdi sizinle birlikte bu aday adaylık serüvenine atılan 9 isim var. Ben bir tanesi ile ilgili özellikle yorumunuzu almak istiyorum. Çünkü diğerleri ile de evet aynı partideydiniz ama Doruk Bulut'la kenetlenmiş olarak bugüne kadar bir süreç yürüttünüz, siyaseten birlikte omuz omuza mücadele ettiniz. Doruk Bey'in yıllardır sizin adaylığınızı lanse edip desteklerken, şimdi kendisinin de aday olmasıyla ilgili düşünceniz nedir?
Melih YILDIZ: Ben de konuda aslında çok fazla yorum yapmayı doğru bulmuyorum çünkü Doruk Bey'le bunu hiç konuşmadık. Yani onun Belediye Başkanlığı adaylığı, aday adaylığı süreci veya böyle bir niyetinin olup olmadığıyla alakalı hiç bu konuyu kendisiyle paylaşmadık.
Evet, milletvekilliği adayı olduğunda gelip bana Milletvekili adayı olacağını ifade etti. Ben de kendisine “İyi bir sıralamaya girmeni dilerim. Sonuna kadar arkamdayım” dedim ve verdiğim sözün gereğini yaptığımı düşünüyorum. Hatta onunla birlikte iyi bir sıralamaya girmesi adına defalarca Ankara'ya gidip gelen çok en yakınındaki arkadaşlarından birisiydim. Üç kişi Ankara'ya gidiyorduk, biri Doruk biri ben, biri de bir diğer arkadaşım.
Onun bu sıralamaya girmesinden ve milletvekili seçilebilmesi için elimizden gelen gayreti o dönemde gösterdik. Süreç içerisinde de kampanya dönemi içerisinde de ona her türlü desteği verdim.
Silivri'mizden bir temsiliyetin olması adına ilçemize ve bölgemize faydalı olacağını düşündüm.
Bir arkadaşımızın, hem de benim yakın bir arkadaşımı milletvekili olarak Ankara'da görmek hepimiz için önemli bir durum. Yani hepimizin iddiası, muradı diyelim. Dolayısıyla böyle bir süreç yaşadık. O süreçte onu yalnız bırakmayarak ona verdiğim sözü sonuna kadar tuttuğumu düşünüyorum.
Ona destek vererek, başarısı için mücadele ederek sonuna kadar yanında oldum. Arkasında oldum. Buna en yakın şahitlerden biri de sizsiniz. O dönemde siz de yaptığımız görüşmelerde debu konuları konuşuyorduk. Kamuoyunda gazetecilik yapan arkadaşlarımızla paylaşıyorduk. Dolayısıyla gönlüm çok rahat ve ferah.
E geldiğimiz noktada o bir iddia koymayı tercih etti. Az önce dediğim gibi bu konuyu hiç kendisiyle paylaşmadık.Dolayısıyla bu konuyla alakalı çok yorum yapmayı doğru bulmuyorum ama paylaşmış olsaydım belki bir şeyler sorabilirdim ama konuşmadığımız için bir şey söyleme gereği duymuyorum.
“SİLİVRİ'YE HİZMET BİZİM İÇİN ÖNEMLİ BİR MAKAM”
Sevginar SALİ: Ben Melih Yıldız'ı siyasi anlamda hiç bu kadar hırslı ve kararlı görmemiştim. Belediye Başkanı aday adalığı sürecinde birçok motivasyonumuz vardır ama en güçlüsü hangisi?
Melih YILDIZ: Belki az önce sorduğunuz soruların içerisinde gizli bu motivasyon. Gerçekten çok heyecanlıyım ve hırslıyım.
Daha önceki görüşmelerimizde“Hırsın yok” diye her defasında beni eleştirirdiniz. “Hırs olmadan olmaz” derdiniz. Bu sefer gerçekten dediğiniz gibi hırslı ve heyecanlıyım. Neden hırslıyım? Bir yola çıktık. Başarılı olmayı çok istiyorum. Çünkü şu ana kadar yaptığım işlerle alakalı hep başarılı olduğumu düşünüyorum. Bunda da başarmak en büyük arzum. Yaşadığım yere hizmet etmek, en büyük arzum. Silivri ile ilgili hayallerimiz, yapmak istediklerimiz var. Dolayısıyla Silivri'ye hizmet etmek bizim için önemli bir makam, önemli bir mevki. Silivri'mize, burada yaşayan vatandaşlarımıza hizmet kazandırmanın veya kazandırma yolunda adım atmanın heyecanı diyebiliriz. Az önce sizin sorduğunuz sorular içerisinde de bu hırsın neden olduğunun cevapları var.
“İNSANLARIN “MELİH YILDIZ DEDİĞİ ZAMAN SÖZÜNDE DURUR” DEMESİ BENİM İÇİN BÜYÜK MUTLULUK”
Sevginar SALİ: Siyaseten Melih Yıldız'ın kırmızı çizgileri neler?
Herkes şunu çok rahat söylüyor; “Melih Yıldız'ın akçeli, şaibeli konularla işi olmaz. Yapmaz da yapana da müsaade etmez”.
Siz bu konuda kendinizi nasıl ifade edersiniz?
Melih Yıldız: Aslında belki bu sorulan sorunun cevabını az önce de ifade etmiştik. Bu bana babamdan kalan en büyükmiras. Onu da söyleyebilirim. 15yıllık siyasi, meclis üyeliği hayatım var. Hiçbir şekilde adımı şaibenin içine sokacak veya hani akçeli diye tabir ettinizişin içinde olmadım. Bu sebepten vatandaşın benim üzerimde böyle bir güveni olduğunu görüyor, hissediyorum, söylemlerinden de duyuyorum. Bugün bu benim için en önemli motivasyon kaynağı. İnsanların size güveniyor olması, “Melih Yıldız dediği zaman sözünde durur” demesi benim için büyük mutluluk.
Melih Yıldız, 20'sinde neyse 40'ında da aynıdır. Hiç değişmez. Bugün neysem yarın öbürgün Allah bize nasip eder Belediye Başkanı olursak, bu şehre hizmet etme imkanı bulursak yine aynı Melih Yıldız olarak kalacağım.Yine aynı güvenilen veren, sözünü tutan ve hiçbir şekilde akçeli işin içerisinde olmayan biri olarak bu kenti yöneteceğim. Ondan hiçbir hemşerimin şüphesi olmasın. Bu motivasyon belki de beni çok heyecanlandırıyor ve hırslandırıyor. Hırs faktörlerinden bir tanesi belki de budur. Bu benim için çok büyük mutluluk.
Eksiklerimiz yok mudur? Vardır. Biz de dört dörtlük değiliz. Yüzde yüz memnuniyet veren insan değiliz. Benim de eksiklerim var her insanda olduğu gibi ama benim artılarım bunlar. Bu artılarım, kırmızı çizgilerim ve bunlardan asla taviz vermem.
“KIRMIZI ÇİZGİLERİM NEDENİYLE ZAMAN ZAMAN DA ELEŞTİRİLİYORUM”
Sevginar SALİ: Kırmızı çizgilerinizi topluma da çok iyi anlatmışsınız.
Melih YILDIZ: Aslında bu kırmızı çizgiler nedeniyle zaman zaman da eleştiriliyorum. İşte “Çok dik, hiç esnemiyor” gibi eleştiriler alıyorum ama bunlar benim net olduğum konular. Verdiğim sözün sonuna kadar arkasından durmak ve hemşirelerimiz tarafından bana duyulan güven gibi bu konularla ilgili ne olursa olsun esnemem.
“SİLİVRİ, BENİM İÇİN, HER ŞEY”
Sevginar SALİ: Silivri sizin için ne ifade ediyor?
Melih YILDIZ: Silivri her şey; doyduğum yer, büyüdüğüm yer sokaklarında oynadığım koştuğum.
Belirli bir süre gurbette kalsam da burnumda tüten, memleketim.Askere gittik, bayağı bir süre buradan uzak kaldık. Hep burnumuzda tüttü, okula gittikburnumuzda tüttü. Ankara'da okudum, fırsat buldukça her hafta gelmeye çalıştım. Bazen ailemden gizli gelmeye çalıştım.Sığındım memleketim. Türkiye'nin en güzel yeri bence, en sevdiğim yer.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

YORUM YAP