CHP Silivri, Cuma akşamı eminim ki pek çok partili için dahi oldukça iddialı bir çıkış yaptı. Salgın nedeniyle uzun süredir yüz yüze düzenlenmeyen örgüt toplantıları tedbiren Ünsal Düğün Salonuna alınınca ‘yeri dolduramayız' endişesi kısa sürede yerini ‘taşma' mutluluğuna bıraktı anlaşılan.
Salona girene kadar onlarca kişi (yönetici ve meclis üyesi) tarafından karşılanıp ‘hoş geldiniz' cümlesini duyunca insanın içinde başka bir duyguya yer kalmıyor ve gerçekten hoş gelmiş hissediyor.
“Ne olmuş bu CHP'ye eskiden insanın yüzüne bakmazlardı” diye kritik yapan arkadaş Berker Esen'in döneminin en belirgin özelliği ile yeni tanış olmanın şaşkınlığını yaşıyordu muhtemelen.
Kimse ilçe başkanı veya partinin önde gelenlerinin dibinde bekleme yapmıyor, gelen partililer ile konukların en iyi şekilde ağırlanıp, rahat etmesi için etrafında pervane olunuyordu Berker Esen başta olmak üzere.
Sizin anlayacağınız karşılama kusursuzdu.
Fazla gecikmeden program başladı cici bir kızımız açılışı yapıp sözü İlçe Başkanı Berker Esen'e bıraktı.
Esen, Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz'ın “İBB, Silivri'yi İSKİ aracılığı ile cezalandırıyor” iddiasına yanıtı iktidarın son günlerde ciddi bir sükse yaptığı tarihi köprüler üzerinden vermeyi tercih etti. Bir taşla iki kuş vurayım diye hesap ettiği yaklaşımda İSKİ'nin neden Alibey Mahallesi'nde talep edilen alt yapı yenilemesine aylardır başlamadığı sorusu yanıt bulmadı.
Ancak İSKİ'nin göz açma faaliyetlerinden sebep “Tarihi köprülerin hizmete açılmış olmasından doğan artı puanda bizim de payımız var” meramı anlaşıldı, haklılık kazandı.
Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz'ın hakkını bir kez daha teslim eden Esen, “Kendisinin algı yönetimi konusunda eline su dökemeyiz” derken ‘algı işi'nin ne kadar kıymetli bir şey olduğunu bir dahaki sefere, ifade etmeye kalkıştığında, naçizane iyice düşünmesini tavsiye edeceğim.
Kendisinin bu yolla belli ki Belediye Başkanını yerme amacı var ama bence düpedüz övgü sonucu doğuruyor. Algı yönetimi, (hele ki bu konuda ustalık), herkesin arayıp da; bulan azınlığın her alanda başarıdan başarıya koştuğu bir husus. İncelikli bir meseledir, marifet ister, akıl ve zeka ile derinlik kazanır. Algıyı yöneten, her şeyi yönetir! Hatta Silivri ve Belediye devede kulak kalabilir!
“Yapılanları da kendisine yedirmeyiz” ifadeleri ile CHP İlçe Başkanı muhtemelen yapılan işlerden ziyade Silivri'yi kast ediyor gibi geldi bana, iktidara en yakın ikinci partinin temsilcisinden en çok duyulmak istenen açıklama da budur muhtemelen. İşte bu sebepten “Eline su dökemeyiz” in yerine “Algı öyle değil böyle yönetilir” performansının CHP tarafından aciliyetle sahneye konulması gerekir.
Ve Esen'in şu tespitin de hakkını teslim edeyim: “Açılış demişken İstanbul Büyükşehir Belediyemizin geçtiğimiz aylarda baştan aşağı yenileyerek Silivrili hemşerilerimizin ve spor camiasının hizmetine açtığı Müjdat Gürsu Spor Tesisleri'nin açılışını eleştirenlerin 550 yıl önce rahmetli Mimar Sinan tarafından yapılan köprünün açılışını gerçekleştirmeleri de ayrı bir ironi.”
Bence yerel iktidar açısından o açılışın 'tarihi köprülerin yeniden hizmete girmesi'nin ötesinde çok daha derin bir anlamı vardı ve evet; en doğrusu kamuoyunun takdirine güvenmek!
Su tarifesi eleştirisinden CHP'nin Volkan Yılmaz'ı azat tutması ve AK üzerinden yürütmesi enteresan geldi. Oradan da genel ülke konularına ustaca bir geçiş yaptı Esen ve nicedir söylenen ve beklenen, kendine ait sularda iddialı bir ilçe başkanı duruş, görüş ve sunumu ile örgüt toplantısının başarısını tamamladı.
CHP'nin örgüt yoğunluğu, toplantı organizasyonu derken kallavi bir yeni üye katılımı ile salgının siyasetin üzerine örttüğü ölü toprağından iktidar iddiasının filizleri capcanlı başını altı oka doğru çevirdi.
Esen'in mevkidaşları arasında da pek eleştirilecek bir yönü yok da örgütü bu denli değerli toplu kamuoyunun önüne çıkarmış olma başarısı son derece etkileyiciydi. İlçe Başkanı nezdinde emeği geçen, bu sürece katkı sunan herkesi tebrik ediyorum.