Uzun zaman merakla beklediğimiz sürecin sonuna geldik ve ilçeler bazında AK Parti'nin adaylarını öğrenmiş olduk. Elbette siyasi hayatı benim yaşımdan büyük, tecrübeli isimlerce dahi tahmini zor bir neticeye varıldı. Gerek okuduklarımız, gerekse kapalı kapılar ardında yapılan istişareler ve tahminler bile böyle bir sonuç öngörmüyordu. Akla gelebilecek bir ihtimalse de pek üzerinde durulmuyordu. Ve bana kalırsa biraz da soğuk duş etkisi yarattı.
Siyaset konuşurken de, bir köşede olup biteni değerlendirmeye çalışırken de objektif olmak önemli. Fakat görüşlerimizi tamamen bir köşeye bırakacağımız da eski bir yalandır. Bunun kimse için mümkün olduğuna inanmıyorum. Burada, görüşüm ne olursa olsun ifade etmem gerekenler var. Birincisi; AK Parti'nin bu seçimde takdir ettiği bir seçim stratejisi olarak, ittifak kanalıyla seçime dahil olması, Maltepe, Silivri ve Beşiktaş ilçelerinde uygulanacak olması, Silivri'de büyük şok etkisi yarattı. CHP'nin buradaki mevcut gücünün farkındayız evet ama yine de teşkilatta sahici bir sarsılmaya sebep oldu. Bir kırılma değilse de sarsılma… Bir yanda teşkilatla beraber ismi ve siyasi hayatları da büyümüş isimler, deneyimler, beklentiler vs. Fakat yeni ya da eski isimlerin hepsi için sürpriz bu durum üzerinde her şeyden fazla durmak gerekiyor. Bunu bir başarısızlık olarak görelim demiyorum ama takkeyi ortaya koyup düşünmenin şimdi zamanı değilse ne zaman? Sayın Cumhurbaşkanı, adayları açıklarken, “dışımızdan isim açıklamak değil bu, bizim dışımızda kim var ki?” diyerek meseleye bakışlarını ifade etmişti. Oldukça yeterli açıklama. Zaten kendi partisi içinden seçilen isimlere de daha önceki seçimlerde parti rozetlerinizi çıkarıp artık herkesin hizmetçisi bir başkan olun talimatında bulunur.
Yani meselenin aslında ne anlama geldiğini, teşkilat mantıklı bir yaklaşımla görecek, takdir edilen adayı destekleyerek olası bir çözülmeye mahal vermeyecektir. Kaldı ki ilk andan itibaren sanki teşkilattan çıkan 9 aday yanında Volkan Yılmaz da 10. İsimmiş gibi özveriyle çalışan, yalnız kendi koltuğuna değil davaya her şartta ve koşulda sahip çıkacağını göstermiş olan Mutlu Bozoğlu da teşkilat içerisinde yaşanabilecek soruların önünü büyük ölçüde kapatmış oldu.
Kendi teşkilatını bu yönde etkileyen bir ilçe başkanının da karşı taraftan aynı özveriyi ve saygıyı beklemeye hakkı vardır diye düşünüyorum. MHP ilçe teşkilatı bu fırsatı çok iyi değerlendirmeli. Volkan Yılmaz ismi özelinde, ortaya çıkan tablo uzun yıllar süregelen çalışmaların bir sonucu aslında. Bu ismin seçilmiş olması tesadüf değil. AK Parti tarafından desteklenmesi de öyle. Önümüzdeki süreçte yapacaklarının sonuçlarını da Mart seçimlerinde görmüş olacağız.
Yalnız bu iş bir ekip işi en nihayetinde. Teşkilatın bu durumu fırsata çevirmesi gereğinin de bu yüzden altını çizdik. Bir de şunu mutlaka söylemem lazım: Koltuklar üzerinde oturduğumuzda değil, oradan kalkıp koşturduğumuzda, halkın arasına karıştığımızda değerlenir ve gerçekten bizim olur. Hakkını vermek dileğiyle. UNUTMAMALI.