Rönesans döneminde de varmış bu olaylar…
Bazı Papalar yeğenleri için üst düzey mevkiler ayarlamaya çalışırlarmış.
Latince "yeğen" anlamına gelen "nepos" sözcüğünden türetilmiş ve bu kavrama; Nepotizm denmiş!
&&&
Manisa Kırkağaç'ta acemi birliğinde, sabaha karşı üç gibi bizi uyandırırlar, yatakları toplatırlar, koğuşları paspaslatırlar, zifiri karanlıkta mıntıka temizliğine çıkarırlardı...Gözlerimizden uyku aka aka yan yana dizilir öne doğru eğilir, sigara izmariti, kağıt parçası, çam kozalakları gibi şeyleri avucumuza, ceplerimize toplar daha sonra çöp kutularına atardık…
Ben gibi asker bazı çocuklar, koğuş silmez, nöbet tutmaz, mıntıka yapmazdı.
İçten içe hiddetlenirdim, gücüme de giderdi.
Zaman geçip de biraz eskiyince o çocukların, bilmem kim onbaşının mahalle arkadaşı, filanca çavuşun memleketlisi, ötekinin amca çocuğu, berikinin okul arkadaş falan olduğunu öğrendim…
&&&
Rönesans Avrupa'sında yaşadığınızı ve Papa'nın, yeğenini işe almanızı istediğini düşünsenize!
"Papa Hazretleri bizde işler böyle yürümüyor, sevgili yeğeninizin önce sınava girmesi lazım kazanırsa, en alt pozisyondan işe başlar, zaman içerisinde şayet yetenekli, disiplinli ise ve özverili çalışırsa istediğiniz pozisyona gelebilir" deme şansınız var mı?
" Şans" değil o! Aklıma gelen başka bir vücut bölgesi de…İskambil kağıtlarından gidelim; kupa değil, sinek değil, karo hiç değil….
&&&
Adamlar öyle bitirdi acemi birliğini…
"Demek ki oyunun kuralı böyleymiş" dedik, "düzen bu" dedik… "Aman bilmem kim onbaşı bana dokunmasında mahalle arkadaşı ağaç altında çay içsin" dedik…
Üzerine kafa patlatmadık, sorgulamadık, karşı çıkmadık…
Hem böyle gelmiş böyle giderdi, bize neydi yahu!
&&&
Sonra;
Patronun tanıdığı…
Müdürün aşkitosu..
Filancanın b..üktaşı..
Ötekinin yol arkadaşı..
Berikinin kankası…
Birlikte maça gidiyorlarmış, yedikleri içtikleri ayrı gitmezmiş, eşleri arkadaşmış, uzaktan akrabaymışlar, " aman aranı iyi tut" tembihleri…
" Sen benim kim olduğumu" biliyor musun diyen ağabeyler, yeğenler girdi hayatımıza…
&&&
Hani son dönemde "torpil", "adam kayırma" muhabbetleri dönüyor televizyonlarda…
Sanki yeni bir şeymiş gibi gözlerini aça aça, yüksek perdeden, parmaklarını sallaya sallaya…
Olanı biteni zaten biliyoruz biz!
"Yok birbirinizden farkınız ama siz Osmanlı Bankası'sınız!"
&&&
Kimse kusura bakmasın.
Kimse, kimsesizin kimi olamadı.
Taraf değil ise;
Kimsesiz yine kimsesiz!