Bir kişi veya olayı sahip olduğu koşullar çerçevesinde değerlendirmek gerektiği yaygın bir kanıdır.
Durum böyleyken üç yılda Volkan Yılmaz'ın Silivri Belediyesi'ne kazandırdığı ek hizmet binaları üzerinden bir vaziyet çıkarımı yapalım.
Marmara Depremi sonrasında Silivri Belediyesi şehir dışındaki yerinde kiraya çıktı. Hüseyin Turan'ın Belediye Başkanlığında, Silivri Belediyesi'nin hizmet ve yatırım avantajı açısından en güçlü olduğu zaman diye tarif edilir; Hükümet-İBB ve ilçe belediyesi aynı siyasi anlayıştaydı, 6000 m2'lik bir hizmet binası kazandırıldı ilçemize. Valla onu da kazandırana kadar canı çıkmıştır Hüseyin Turan'ın…
Volkan Yılmaz 3. görev yılını tamamlamak üzereyken Alipaşa Ek Hizmet binası 7000 m2, Belediye Arkası 4500 m2, Zabıtanın yeri 800 m2 ve Gülsen-Ökkeş Nakipoğlu Engelli Yaşam ve Eğitim Merkezinde 8.500 metrekare inşaat alanına sahip belediyenin hizmet verebileceği alanı ilçemize kazandırdı diye kesin gözüyle bakabiliyoruz.
6000 m2'lik belediye hizmet binası için İBB'ye bir yalvarmadığımız kaldı mı, yoksa onu da mı yaptık bilmiyorum? Topbaş'ın adını vermek ile ilgili yatırımı cazip kılmak üzere bir takım söylentiler de dolanmadı değil o zaman gündemde. Sonuçta dönemin İBB Başkanı da bu hizmeti ilçemize kamu bütçesinden, sorumlu bulunduğu bir alana yapacaktı! Yani bir lütuf da söz konusu değildi. Ama ne şamatalar kopmuştu oldurana dek! Olduğunda da büyük bir kazanım sayıp, kabul ve teşekkür ettik.
Şimdi peki!?
Protokol imzalanırken haberimiz oluyor. Temel atmadan, temel atmaya koşturuyoruz. Temel atılıp da yıllarca unutulan herhangi bir yatırım da mevzu bahis olamıyor! Senesi dolmadan başlayan projeler tıkır tıkış işleyip, tamamlanıyor.
Görünürdeki o sorunsuz işleyişin ardında Başkan Volkan Yılmaz'ın amansız takibi var tabi ki. Belediyeden iş alan taşeronlar, “Çalışanları bizim denetlememize gerek yok Başkan Bey aralıksız kontrolde” diye konuşuyor.
Silivri geçmişte hizmet ve yatırım konusunda epey bir yokluk ve mahrumiyet yaşadı. Bugün sahip olduğumuz bolluğun kıymetini biliriz inşallah.
Ve pek tabi iş bina yapmakla da bitmiyor…
Seçimden önce vaatlerini seçmene anlatırken Başkan Volkan Yılmaz'ın ısrarla vurguladığı “Biz bu binaları yaparız ama onlara ruh ve anlam katacak olan sizlersiniz…” söylemlerini de daima anımsamak gerek. Burada görev yapan, buradan hizmet alanlar için de geçeli bunlar.
O kadar çok şeyi aynı anda ve hızlıca yapmaya çalışıyor ki Volkan Yılmaz, ortaya koyduklarını gördükçe biz hiç zorlamadığını ve bunların kolay şeyler olduğu yanılgısına düşebiliyoruz.
Kolay olsaydı herkes yapardı!
Zor olmasaydı bu kadar güzel olmazdı!
Velhasıl bina işi rayına girmişken ruhumuza bakalım diyeceğim Başkan Bey mesajı kendi açısından epeydir almış görünüyor.
Salgının da etkisinde ara verilen halk ile kaynaşma aktivitelerini kadınlar ve çocuklar üzerinden oldukça dokunaklı bir şekilde yerine getirmekle de son dönemde dikkat çekiyor.
O sözünü ettiğim binaların tamamının bağışçılar aracılığı ile yapıldığını, belediye kasasından çıkan bir paranın olmadığını, da hatırlatalım... Belediyelerin bağış alması ezelden beri var olan bir uygulama, Volkan Yılmaz dönemine özel de icat edilmedi!