Sevginar Sali

Neye destek!?

Silivri Belediyesi hafta sonu tasarrufundaki boş arazilerde yetiştirdiği arpalık tohumları, muhtarlar aracılığıyla, küçük ölçekli çiftçilerimize dağıttı. 300 dönümün ekiminde, yetiştirilmesi ve biçiminde belediyenin kasasından tek kuruş çıkmadan bölge üreticimize değeri 10 Milyon ile hesaplanan bir desteğin sağlanacağı ifade ediliyor.
Bölgemizde 7-8 bin dönüm yer ekip, biçen, işleyen çiftçilerimiz olduğu göz önünde bulundurulduğunda belediyenin işlediği yerin abartılacak bir tarafı olmadığı eleştirisine katılıyorum. Ama zaten belediyenin işi de toprak ekip, biçmek, ürün yetiştirmek değil. Belediye bu proje ve türevleri özelinde tarımsal üretimin güçlendirilmesini, teşvikini sağlamayı amaçlıyor.
Atıl durumda duran yerlerin ‘kollektif bir anlayış' ile ihtiyaç duyulan kesimlere desteğe dönüşmesi için örnek bir gayret gösteriyor. Silivri'de turizmin, sanayinin varlığı nispetinde tarımın da olduğu, olmaya devam etmesi ve geliştirilmesi, desteklenmesi gerektiği anlayışı yerel yönetimin merkezinde yerini tartışılmaz olarak hissettiriyor.
Bir büyük ya da iki küçk başı olan için 5-10 balya saman destek sayılırken 10-15-20 hayvanı olanın ihtiyaçlarını karşılamanın yanından geçmez bu da doğru… Ama zaten de amaç tamamen ihtiyacı karşılamadan ziyade bir yaklaşımı ortaya koymak. Ve de gerekirse ‘Biz seni destekliyoruz her zaman yanındayız' diyen belediyenin kapısını yaşadığı bir sorunda üreticinin daha rahat çalıp, çözüm sağlaması!
Bu çalışmalar bir can suyu, bir şeyin kurtarıcısı ya da tamamıyla devamını sağlamaya yönelik bir destek olarak öne sürüldüğü de yok.
Bir alan belirlemesi, bu yönde teşvikin oluşturulması ve tüm bunların ötesinde iki önemli konu daha var:
1.si ortak anlayış ile üretmek ve bir şeyi ortaya çıkarmak; belediyenin de buna öncülük ile organizesini sağlayarak birleşenleri arasındaki bağları kuvvetlendirme katkısı da sağlanmış oluyor…
2. Balık vermek değil tutmasını öğretmek!
Kimse tarımı ağzına almazken, toprak diye diye kendini parçalayan bir yerel yönetimin ardından bu söylenenlerin haklı çıktığı dönemde kompleks yapmadan aynı çizgide devam etmek, devlet yönetiminde süreklilik esasını gözetmek özgüven belirtisi aslında.
Tarımla uğraşan ve çiftçilik yapma ısrarını sürdüren kesimlerin görüldüğü, bunlara yönelik teşviklerin üzerinde kafa patlatıldığı yerel yönetim çalışmaları gerekli olduğu için hoş da karşılık buluyor.
Projenin birleşenlerine bakıyorum fikren istediğimiz kadar ayrılalım da üretim ve bu ilçenin geleceğine dair tek tohumun toprakla buluşması olsa dahi mesele peşine düşmekten imtina etmeyelim!
Az veren candan, çok veren maldan sayın gitsin : )
Kimler geldi, kimler geçti gitti… Yapılanlar ve Silivri esastır ve de bu süreçlerde sergilenen duruşlarla kalır insanlar akıllarda. Hem de öyle bir kalır ki torunları bile onların yaptıklarıyla anılır!

YORUM YAP