Bir arkadaşım sordu “Yarına ne yazacaksın?” diye… Hiçbir fikrim olmadığını söyledim; gerçekten de öyle… Aklımdan geçenleri ise hiç yazasım yok… Zaten süreç öyle bir kontrolsüz şekilde ilerliyor ki; kim ne söylese gerçekliğinin iki dakika sürmesi mucize… Eski deyimle yazılarımızın mürekkebi kurumadan yansıttıkları, aktardıkları kararlar değişiyor…
Daha fazla güç, daha çok kudret… Kontrol edemedikten, yönetemedikten sonra ne fayda?
Kendi alanınızda yapacaklarınızın sınırsızlığını bir kenara iterek farklı sularda çırak bile olamayacağınız işlerin ustalığına soyunmak insanı ne hale getirir?
Herkes kendi işini yapsa hayatımız bugünkünden kat be kat daha rahat olur kuşkusuz… Ama huzuru aradığı iddiasıyla insanoğlunun huzursuzluk dağında zirveyi zorlayışı karşısında ne yapsak, nasıl etsek?
Bazı olayların seyircisi olmak bile insana bildiği her şeyi unutturmaya kafi gelirken bizzat içinde olanların psikolojisini çok merak ediyorum… Onlara kendine bu kadar büyük kötülüğü neyin yaptırdığını anlasam sanki evrenin sırrını çözeceğim!
Bir insanın karakterini bildikleri kadar bilmedikleri de belirler. İyi yönleri kadar kötüleri ve de güçlü taraflarının yanı sıra güçsüzlükleri de tanımlar… Kimse ama hiç kimse kusursuz değil… Sadece yetenek, beceri ve bilgi haznesini geliştirenler, bunu sürdürülebilir bir özellik olarak hayatlarına dahil edenler diğerlerine nazaran daha hızlı ve çok yol alırlar yaşam ve başarı hususlarında…
Bugünlerde en sık duyduğumuz savunma “canımı yakanın canı yansın”, “o bana yanlış yaptı ben de ona aynı şekilde cevap verdim”… Şikâyet ettiğimiz veya tepki gösterdiğimiz şeye dönüşmek çağımızın en kolay yakalandığımız rahatsızlığı! Kötülük kötülük doğurur, iyilik ise iyilik... Domates ektiğiniz tarladan, patlıcan çıkmaz!
Dünya iyi, hayat güzel insanlar giderek daha tahammülsüz, daha fena…
Arkadaşımı dinliyorum; “Bir kıssadan hisse yaz gitsin” dedi…
***
Bir şeyin hayatınızdan çıkıp gitmesini istiyorsanız önce onu kabullenin...
Kendinizi istemediğiniz bir şeyin içinde bulduğunuzda yapabileceğiniz üç şey var:
* Ya o durumdan uzaklaşın.
* Ya o durumu değiştirin.
* Ya da olana teslim olun.
Eğer şu an içinde bulunduğunuz koşulları ya da durumu değiştirebilmek için yapabileceğiniz hiçbir şey yoksa, olana bitene direnç yaratmadan "teslim olun."
Yaşama ve onun getireceklerine güvenin...
Hayatla kavga etmeden, olumsuzluğa kapılmadan başınıza gelen şeyi bir ders, bir armağan olarak gördüğünüzde hayatınızdan çıkıp gidecektir.
Bu bir felsefe değildir, bu evrenin en önemli yasalarından biri "Zıt kutupluluk yasası"dır.
Her şeyin bir karşıtı vardır.
Siz içinde bulunduğunuz durumla savaş yaratmadığınız sürece, onun zıttı yani beklediğiniz şey gerçekleşecektir.
*Alıntı