Ölümünden 400 küsur yıl sonra halen daha ‘ustaların ustası' olarak eserleri ile anılan Mimar Sinan'ın yeteneğini mimari ile sınırlamak haksızlık olacak sanki!?
Pazartesi günü ustanın Silivri'ye mirası; adını taşıyan 32 gözlü ile Boğluca Deresi üzerindeki Kısa Köprü'nün yılan hikayesine dönmekle kalmayıp yıllara yayılan restorasyon sürecinin tamamlanması törenle kaydedilecek.
Devlet erkanının teşrifleri ve halkımızın katılımı ile köprülerimizin Silivrililerle buluşması şerefine bir tören düzenlenecek.
Programın duyurusu çerçevesinde "Neyin açılışı bu?", “Köprüler zaten açık değil miydi?”, “Valiliğin yaptığı yatırımın açılışını niye belediye düzenliyor?” gibi gibi 'deli sorular' baş gösteriyor yer yer.
Hep birlikte sesli düşünüp, yanıt arayalım köprülerin açılış kurdelesini kesmeden önce ne dersiniz!?
32 gözlü Mimar Sinan Köprüsünün restorasyonunu 2013 senesinde dönemin AK Parti İlçe Başkanı Metin Karakaş, belediye başkan aday adaylığı için istifa etmeden hemen önce açıklamış olup, kısa sürede ihale gerçekleştirilerek çalışmalar başladı. O çalışmaların 8 yıl süreceğini biri o vakit gelse söylese bilmem ki tepkimiz nice olurdu!?
32 Gözlü yetmedi, yetişmediği gibi bir de Kısa Köprü'de bir restorasyon başladı ki evlere şenlik konusunda tarihi bir yarış mı desem, nasıl söyleyip, anlatsam bilemedim!? Restorasyon performansı bakımından al birini vur ötekine!!
Silivrililerin geçmişi ile özdeş bu şehir içi geçiş güzergahları bakım, onarım, iyileştirme gerekçesi ile ulaşım aksının dışına bir çıktı, yakın bir geçmişe kadar dönüşleri mümkün olmadı!
Köprülerin yanından, sağından, solundan geçiyoruz ama üzerinden yürümek yıllar sonra ancak mümkün oldu. Ulaşımda kullanamadığımız süreçte köprülerin etrafları çevrelenince çirkin, zaman içinde yıkım sokum olan duvarları ile şehir içi setlerle göz ve çevre nizamına da rahmet okutuldu.
Başlayan restorasyonların bitmeyişinin sebeplerini anlatmaya bu sütün yetmez. Ama tamamlanmasına dair birkaç kelam etmesek resmi tören öncesinde eksik kalır, haksızlık olur.
***
Silivri'de yöneticilik yapan herkes kabak tadı veren restorasyonların bitmesi için çaba sarf etmiştir, belli aşamaların kaydedilmesine de katkı sunmuştur. Allah hepsinden razı olsun!
Ancak Pazartesi günü kurdeleyi Silivri adına kesecek olan kişi iyi niyet ve çabanın yanı sıra, azmini ortaya koyduğundan, mücadeleden vazgeçmeyişi ile kendinden önce ve bir gün sonra gelecek olanlara belirgin bir fark yaratmakta muvaffak oluyor.
Bunun için “Restorasyonu Silivri Belediyesi mi yaptı sanki?” diye burun kıvıran arkadaşlar kabul etse de etmese de ortada olan bir gerçek var o da şu ki; Volkan Yılmaz olmasaydı biz, aylardır köprüler üstünden geçip gitmeye ya da Pazartesi günü açılış kurdelesi kesmeye değil her yeni gün o tarihi eserlere bakıp, ortaya konan sorumsuzluk ve iş bilmezliğe sövmeye devam ederdik!
“Bu Silivri'nin değil ülkenin genel yönetim sorunu” derseniz bak buna da katılırım. O zaman da şimdilik kendi evimizin önünü süpürmüş olmaya şükredeceğiz.
Bazıları için Volkan Yılmaz'ı ülke yönetiminde doğru gitmeyen şeylerin sorumlusu ilan etmek neden bu kadar kolayken, Silivri'de çözümü sağlanan konularda hakkını teslim etmek zor?
Çünkü 2,5 yıllık iktidarında bahaneler, miadını doldurmuş, klişe söylemlere sığınılan siyasetin içinden geçip, sadece çözüm değil, yalnız hizmet de değil yatırım odaklı bir yönetim anlayışı ortaya koydu.
Halkın işini kolaylaştırırken, sadece kendi değil diğer siyasetçilerin, yöneticilerin işini de zorlaştırdı.
Volkan Yılmaz'ın adaylığı ve Belediye Başkanlığında yaptığı en önemli açılış ne biliyor musunuz?
Köprüler, sağlık ocakları, Pazar yerleri, hizmet binaları vs mi? Hayır.
Halkın gözünü açtı! Volkan Yılmaz'ın 2,5 yıllık belediye başkanlığı döneminde ki bence adaylık süreci için de geçerli, Silivri'de gerçekleştirdiği en önemli açılış halkın gözünü açmaktır. Farklı yönetim tarzına, gerçeklere, hep daha fazla beklenti, dahası sınırları zorlayan bir yerel yönetim ufkuna..
Pazartesi günkü açılışa bir de bu gözle bakın...