Evlilik değil ama zaman aşk'ın katili muhtemelen! Peki, bu durumda aşk'la yola çıkılarak yapılan evliliklerin hayatta kalması mümkün mü? Seyfi Baba, ilkokulda Kocakarı'nın zayıf ellerine bakıp “Aman bunu kim alırsa yandı!” dedikten birkaç yıl sonra aşka geldi… O aşk zaman içinde yerini sevgi, saygı ve paylaşıma bıraktı 61 yıllık bir evlilik, 4 çocuk ve 17 torun doğurdu… 70 yıla aşkın süredir hala birbirinin gözünün içine sevgiyle bakabilmenin hikayesi...
Habibe ve Seyfi Atun, 9 Kasım 1955'te 61 sene önce başlayan evliliklerinin yıldönümünde mutluluklarını Hürhaber'le paylaştı. Kolay aşklar ve zor evliliklerin çağında bu özel hikayeyi tekrar tekrar okumakta yarar var…
“7 KERE İSTEDİM, 8. DE VERDİLER”
“İlkokulda tanıştık, aynı sınıftaydık. 3. Sınıftaydık bahçe çalışması vardı; biz o zaman hem okur hem çalışırdık… Gördüm elleri biraz zayıfça ‘Aman bunu kim alırsa yandı' dedim. 1-2 sene sonra aşık olduk birbirimize” diye başlayıp 61 senedir devam eden bir mutluluk. Habibe ve Seyfi Atun'un hikâyesini adını söyler rahatlıkta anlatan Seyfi Baba, ‘Kocakarı'yla mutluluğunun sırrını şöyle anlatmayı sürdürdü: “Yaş geldi 17'ye istettik vermiyorlar “Kızımız küçük falan” diyorlar. 7 sefer istettim, 8. de verdiler. Kartal Tibet'in dedesi inat etti. Sonra onu da ikna ettik. Eşim Kartal Tibet ile kardeş çocukları. 17'de nişanlandık, iki yıl nişanlı kaldık. Nişanlandık ama nişanlımla görüştürmüyorlar; mahalle baskısı. 19'da 9 Kasım 1955 yılında evlendik.
Gümüşyaka'da o zaman düğünler üç gün üç gece yapılırdı. Gelin arabası traktör arabasıydı. Rahmetli abime dedim ki ‘Arabayı yanaştırma, 50 metre açıkta kal gelini koluma takıp yürüyerek alacağım'… “Yapma tepki alırız” dedi ama ikna ettim onu ve öyle yaptık. Aldım eşimi koluna girdim yürüdüm. “Gavurluk” dediler. Bunu söyleyenler bir yıl sonra 1 km yürüdü…
Evlilik mesuliyeti askerlikten sonra başlar. Ben askere giderken büyük oğlum Metin doğdu. 26 günlüktü, ben de 20 yaşında askere gittim. Çocuk sevmesini bilmezdim… Askerden sonra olgunlaştım, bir mesuliyetin içine girdiğimin farkına vardım. Askerden döndükten sonra İhsan doğdu. İkişer yıl arayla Zehra ve Nurcan katıldı ailemize…”
“SEVGİ, SAYGI VE PAYLAŞIM”
61 yıllık evliliklerinin sırrını “Sevgi, saygı lazım. Bir yerde bunlar bitebilir… Paylaşım olmazsa olmaz…” diye tarif etti Seyfi Atun…
Habibe Hanım, “Allah razı olsun çocuklarımdan da, gelinlerimden de, damatlarımdan da…” diyor. Sevgi ve saygın verdiği huzur yüzüne konan ve oradan hiç ayrılmayan tebessümden tüm açıklığıyla okunuyor.
“ŞEFKAT VERİRSEN SAYGI GÖRÜRSÜN”
Seyfi Baba söze devam ediyor, “Altı gelinimiz var. İki gelin çocuklardan, dört gelin torunlardan. İçişleri bakanı Habibe Hanım… İhsan, Metin gelinlere kafa tutacak mümkün değil, Habibe Hanım toz kondurmaz. Torunlarımızın eşlerine de aynı şekilde davranır. Şefkat verirsen, saygı görürsün.”
“KADINLAR BİZE ALLAH'IN EMANETİ”
“Allah, kadını erkeğin kölesi olsun diye yaratsaydı ayaklarından yaratırdı. Allah, kadını erkeğe hükmetsin diye yaratsaydı başından yaratırdı. Allah, kadını erkeğin yan tarafından eş ve yardımcı olsun, birbirini tamamlasın, bütünlesin diye yarattı. Allah'a şükürler olsun geniş bir aileyiz, kavgamız gürültümüz yok. Kadınlarımız bize Allah'ın emaneti. Kız çocuğu doğar, büyür, uçar. Vermezsen kaçar… Kimi diyor ki gelin el kızı hayır en temel kızı. Kızlarım var benim ama her zaman göremiyoruz. Gelinlerle her daim baş başayız” diye tatlı tatlı, birbirini tamamlayarak anlatıyor Atun çifti.
“YANLIŞ BİR ŞEYİNİ GÖRMEDİM Kİ KISKANAYIM”
“Kıskançlık oldu mu aranızda?” sorusuna Habibe Hanım, “Yanlış bir şeyini görmedim ki olsun. O da benim görmemiştir” diyerek kısacık yanıt veriyor, gözleri yanı başındaki çınara döndürerek ve sözlerini tebessümüyle noktalıyor.
“İNSAN ÖNCE İĞNEYİ KENDİNE BATIRACAK SONRA ÇUVALDIZI BAŞKASINA”
Seyfi Baba, “ “Kız çocuğu doğduğu zaman saçaklar ağlar” derler… Nasıl bir insanın eline düşecek diye… Bir insan önce iğneyi kendine batıracak sonra çuvaldızı başkasına. Kendi kızını düşünecek evine gelen evladı da öyle görecek. Allah'a şükürler olsun 36 yaşında torunumuz var bizim. Bugüne kadar aile içinde öyle büyük bir sıkıntımız olmadı. Bunun sebebi adaletten sapmamak ve Kocakarının idaresinden.
“ANAMA BAKTI, BABAMA BAKTI BEN ONU ÇOK SEVERİM”
Anma baktı, babama baktı ben onu çok severim… Aynı şekilde kayınvalidem ve kayınpederim dünya iyisi insanlardı hiç bir zaman saygıda kusur etmedim, hep baş tacı saydım” dedi.
Habibe ve Seyfi Atun, çiftinin 61. Evlilik yıldönümü yemeğinden geriye kalan notlar dilerim ki mutlu bir evlilik isteyen herkese yol göstersin. Kocakarı'ya ve Seyfi Baba'ya uzun bir ömür ve mutluluklarının daimi olmasını diliyoruz. Birbirlerine olan o güzel bakışları daimi olsun inşallah...
Sevginar SALİ