Hüseyin Kuru

Notlar...

Geçen hafta içinde siyasi erkin aldığı bir kararla Türkiye 24 Haziran'da erken seçime gidiyor. Açıklanan erken seçim kararına yönelik gerekçelere bakıldığında bu kararın alınması doğru bir karar. Sonuçta herkes aynı gemide, vatanın ve milletin hayrına olmasını diliyorum.

***
Türkiye genelinde konut satışlarında 2018 Mart ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 14 oranında azalma yaşandı ve mart ayında 110.905 konut satışı gerçekleşti.
Konut satışlarında, İstanbul 18.714 konut satışı ve yüzde 16,92'luk oranla en yüksek paya sahip oldu.
Konut satışlarında yaşanan bu gerilemede talep doygunluğu, kredi faiz oranlarındaki artış ve bankaların kredi kullandırmada çok istekli olmamalarının etkili olduğu aynı zamanda döviz kurlarındaki artış da konuş satışlarını olumsuz etkilediğini ileri süren piyasa aktörleri döviz kurlarının normal seviyelerde seyretmesiyle birlikte yatırımcılar da güvenli liman olarak görülen gayrimenkul sektörüne yatırımlarını artıracaklarını söylüyor.
Devam edelim...
Yabancılara yapılan konut satışları ise Mart ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 15.8 artarak 1.827 olarak kaydedildi.
Yabancılara yapılan konut satışlarında, Mart 2018'de ilk sırayı 556 konut satışı ile İstanbul aldı.
İstanbul ilini sırasıyla 446 konut satışı ile Antalya, 134 konut satışı ile Trabzon, 109 konut satışı ile Bursa ve 89 konut satışı ile Yalova izledi.
Yılın ilk üç ayında yabancılara yapılan satışlar ise artışını sürdürüyor.
2018'in ilk üç ayında yabancıya 5.298 konut satışı yapıldı.
Bu sayı geçen yılın aynı döneminde 4.270 olarak gerçekleşmişti.
Yabancı yatırımcının ülkemize güveninin göstergesi olan bu artışın önümüzdeki dönemde ülke genelindeki konut satışlarındaki artışa da ivme kazandırmasını bekleniyor.
Özellikle mayıs ayında çıkması beklenen torba yasaya eklenen maddeye göre vatandaşlık hakkı almak için 1 milyon dolarlık konut alım şartının esnetilerek 300 bin dolara indirilmesi, ülkemize olan ilgiyi daha da artıracaktır.
***
2017 yılının ilk 3 ayında Türkiye genelinde 325.780 adet konut satışı yapıldı.
Bu sayı, 2018'in aynı döneminde ise 303.877 olarak kaydedildi.
Hürriyet Gazetesi'nde yer alan habere göre, gayrimenkul sektörü temsilcileri seçim ve yaz durgunluğu geçtikten sonra, Eylül ayı sonrası satışların artmasını hedefleniyor.
Geçen yıl yaklaşık 1,4 milyon konut satışı ile rekor kırıldığını aktaran sektör temsilcileri bu yıl 1,5 milyonu hedefliyor.
Mart ayında ipotekli konut satışlarının düşüşe devam etmesi ise dikkat çekti.
Bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 35 oranında azalış gösteren ipotekli satışlar Mart 2018'de 32.786 olarak kaydedildi.
Toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı yüzde 29.6 oldu.
Geçen yıl yükselmeye başlayan konut kredisi faiz oranları, bu yıl da tüketiciyi zorluyor.
En düşük oranın 1,15 olduğu faizlerde, oran 1,66'ya kadar yükseliyor. Bu nedenle banka kredili satışlar olarak bilinen ipotekli satışlar 2017'den bu yana düşüş kaydetti.
Tüketici bu dönemde şirketlerin kendi bünyelerinde yaptığı ödeme planlarını seçiyor.
Gayrimenkul şirketleri ise kampanyalarla konut pazarını hareketlendirmeyi hedefliyor ve neredeyse 100 aya kadar yapılan 0 faiz kampanyaları uygulanıyor.

***
Proje yapımcılarının bu durgun dönem de yüzde 0 faiz, 50 veya üzeri aylarda vadelerle ve jargonlarda kampanya uygulaması her ne kadar şirket bünyesinden kullandırsa da maliyetlere yansıtılmaması düşünülemez.
Geçtiğimiz yazılarda da konu ettiğimiz üzere maliyetlerin satış rakamlarına yansımaması tamamen piyasalardan kaynaklanmaktadır.
Özellikle 2.el piyasalarda biriken arz fazlalığı ister istemez yeni ve sıfır proje ve konutları da olumsuz olarak etkilemektedir ve bu durum geçici bir durumdur ve konjüktüreldir.

***
Son zamanlarda inşaat sektöründe dökülmeler yaşanıyor. Ardı ardına şirket iflaslarını ve teslimlerden kaynaklanan sıkıntıları basından okuyoruz.
Detaylara girmeyeceğim, özellikle inşaat sektöründe faaliyet gösteren şirketler için proje yönetimlerinde sadece üretimle, finansla veya satış-pazarlama ile de iş bitmiyor.
Ticari bakışta mutlak surette temkin, tedbir ve tevekkülde gerekiyor.
Şu bakış açısı ile iş yapılmaz.. nasıl olsa ve her halükârda ben satarım düşüncesi iş bilmemektir ve yanlıştır.
Çekirgenin sıçrama seansı ile iş yapılmaz!
Tabi ki istikrar önemlidir, ancak ‘nasıl olsa istikrarlı bir ülkeyiz' düşüncesi ile savruk ve bilinçsizce proje üretmek, maliyetleri yüksek işlere girmek veya kişisel egonun tavan yapması ile markasal gücüne güvenmek çok büyük bir hatadır ve sonuçları da malumdur.
Veya söylentiyle hareket edip, rüzgâra kapılarak proje üretmek veya yatırım yapmak her zaman tutmaz ve sonuçlarda tahminlerin ötesinde olur.
Borsada çok yaygın bir söz vardır: Yanlış yapıp para kazanmak, doğru yapıp para kaybetmek.
Ancak bu söz inşaat sektöründe geçerli değildir.
Her zaman yazıyoruz; itibar yönetimi, fiyat kontrolü ve finans önemli başlıklardır.. eğer düzeninizi de yapılacak olan ve geleceğe matuf satışlara göre kurarsanız en büyük yönetim yanlışını yaparsınız ve tabi ki yanılırsınız.
Her işin başı gayet tabi satış ve pazarlamadır ancak hesap kitap bilmek kaydıyla!
Kâr marjlarınızı güncel piyasa şartlarına göre ayarlamaz ve kanaatkar olmazsanız artık finale koşuyorsunuz demektir...

***

Rahmetli babamın bir nasihatı vardı... ‘Çok çalışırsın rızkın az olur, az çalışırsın rızkın çok olur, işin sonucu Rabbimin takdiridir' derdi.
Şirketler ise kendi hesaplarına veya matematiğe göre kader çiziyor, lâkin akibeti yazan Rabbim de adalet ediyor, konu budur...
İyi haftalar...

YORUM YAP