Öfke herkesin hissettiği bir duygudur. Hissedilen duygu çoğu zaman korkuya yol açan yıkıcı sonuçlarla sonlanacağı düşünülen bireyde endişe oluşturan bir duygudur. Ancak hiçbirimiz bu duygudan kendimizi arındıramayız. Fakat öfke duygusuda her duygu gibi sağlıklı bir duygudur. Oysa öfkeyi korkutucu yapan öfkeye verdiğimiz tepkilerdir. Aslında bize endişe yaratan duygu değildir.
Öfke duygusu yıkıcı sonuçlarla son bulduğunda bize zarar verebilmektedir. Verdiğimiz kontrolsüz tepkiler hem kendimize hem çevremize aynı oranda zarar verebilmektedir. İfade olarak öfke bu duyguyu sağlıklı olarak ilerleme yolunda atılan adımdır. Yalnızca öfkenin dışa vurumu değil içe atma durumuda zarar doğurabilir. Kişi öfkesini sağlıklı ifade edemez ve içine atma yoluna başvurursa kişide beklenmedik öfke nöbetleri , bedensel rahatsızlıklar , depresif duygu durum gibi bir çok engel ortaya çıkabilir. Aynı şekilde öfkenin dışa vurumu da zarar verici boyuta gelebilmektedir. Bu nedenle öfkenin kontrolü sağlıklı bir şekilde ifade edilmesi oldukça önemlidir.
Öfkeyi kontrol etmek için öfkeyi tanımalıyız. Çünkü öfkeyi tanımdan öfke ile baş etmeniz mümkün olmayacaktır. Eğer öfkeyi tanıyorsak nedenlerime odaklanmalıyız. Bizi öfkelendiren ne? Öfke altında yatan sebepler ne olabilir?
Bunların cevabını aramaya başlamalıyız. Öfkeyi tanıyıp nedenlerini öğrendiysek öfkemizi kontrol edebiliriz. Öfkeyi kontrol etmede kullanılacak en önemli teknik dur-düşün-yap tekniğidir. Bu tekniği trafik ışıklarına benzetebiliriz. Kırmızı ışık, dur tepkisi düşün tepkisi sarı ışık, yap tepkisi yeşil ışık olarak düşünülebilir. Bu tekniği uygularken aynı zamanda nefes ve gevşeme egzersizlerinede başvurmak verimi arttırmaktadır. Nefes tekniklerini öğrenip düşünme aşamasında kullanmak bedenin gevşemesine sağlayacağından kontrolün artmasını da sağlamaktadır.
Bir diğer yol ise bakış açımızı değiştirmek olacaktır. Bakış açısını değiştirmek oldukça önemlidir. Eğer öfkeniz kronik bir hal aldı ise üstesinden gelebilecek durumda değilseniz yardım almaktan kaçınmamalısınız.