Sevginar Sali

Öfkeyle kalkan, zararla oturur

Silivri Belediyesi'nin, Kültür ve Gençlik Merkezi yatırımının tamamlanması ile ilgili İBB'yle imzalamak istediği iş birliği protokolü, Cuma günkü meclis toplantısında muhalefetin oturumu terk etmesiyle sonuçlandı.

Mecliste ilk gerilim Devlet Hastanesi yanındaki Belediye otopark ücretlerine kısa bir süre önce yapılan 650 TL'lik abonman ücreti zammının tekrar 500 TL'ye geri çekilmesi talebinin Plan ve Bütçe Komisyonu görüşü doğrultusunda uygun görülmemesi ile başladı aslında. Başkan Bey, sağlık çalışanlarının önemine atıfta bulunarak yetkinin kendisinde olması durumunda bunu ücretsiz yapmaya hazır olduğunu ama yine de gönülsüzce de olsa yasal sürece uyacağı minvalinde bir konuşma yaptı.
Bu konuyla ilgili de AK Partili Plan ve Bütçe Komisyon Üyesi Salim Çavdar'ın söz talebine ısrarla müsaade etmedi.
Konu fazla tatsızlık çıkmadan kapandı derken, MHP, AK Parti ve CHP Hukuk Komisyon Üyelerinin İBB ile imzalanacak iş birliği protokolüne ilişkin gündem maddesiyle alakalı karşıt görüşlerini nezaket çerçevesi aktarımlarını izledik. Ta ki AK Parti Grup Başkanı Celalettin Yazıcı'nın konuşmasının son bölümüne gelene dek. Muhalefetin itiraz gerekçeleri huzursuzluk içinde de olsa müdahale etmeden dinleyen Başkan Balcıoğlu, Yazıcı'nın karşı kararlarını eleştirmeye kalkan basın ve kamuoyuna uyarıları ile adeta patladı.
Başkan Bey, tepkisinde dozu ayarlayamayınca muhalefet, Yazıcı'nın kararlı tutumu doğrultusunda meclisi terk etti.
Konu yatırım ama bir de siyasi yönü var. Hani var ya o meşhur söz “Ne yapıldığı değil, nasıl hissettirildiğinin” asıl etkiyi belirlediğine dair…
Balcıoğlu da bir anda Silivri'nin 20 yıllık Kültür ve Gençlik Merkezi rüyasını nihayetlendiren Başkan'dan, sinirlerine hakim olmakta güçlük çeken bir yönetici olarak kaldı akıllarda. Yazıcı'yı daha az tanısam, bilerek eleştiri dozunu bu denli yükselttiğini ve Başkan Bey'i tam da düştüğü bu tuzağa çekmek istediğini düşünürdüm. Yine düşündüm ama bunu yapacak biri olmadığına karar verdim.

Konunun diğer bir yönü Balcıoğlu'nun en önemli kazanımlarından birini elde ederken muhalefeti yanına çekememesi. Şart mı peki çekmesi? Bunu önemsediğini, protokol kararının oybirliği ile geçirme üzerinde durduğu için söylüyorum. Yoksa muhalefetin görevinin iktidarın işini kolaylaştırmak olmadığını hepimiz biliyoruz. Balcıoğlu, muhalefetin gördükleri eksik ve eleştirilerini dinleyip “Uyarılarınız için teşekkür ediyoruz hiç merak etmeyin ben de, İBB Başkanımız Ekrem İmamoğlu da Silivri'nin çıkarlarını ziyadesiyle düşünüp, önemsiyor. Silivri halkı da buna güvendiğini bizlere verdiği destek ile misliyle kanıtladı” deyip meclisteki ezici çoğunluğu ile kararı geçirirdi.
Karar muhalefet meclisi terk ettiği için tutanaklara teknik açıdan oybirliği ile geçti olarak yansıyacak muhtemelen. Balcıoğlu da baktı mecliste kaldıkları halde oyçokluğundan kurtuluş yok damarlarına mı bastı? Yok tamam, tamam kaderin cilvesi diyelim.
Bu arada bir anda tek sözü ile meclisin yarısını peşine takıp meclisten çıkaran Celalettin Yazıcı'nın siyasi liderlik hanesine yazılan yıldızı unutmayın. AK Parti İlçe Başkanlığı sürecinden sonra ihtiyacı olan şeyi ziyadesiyle kendisine sunan Balcıoğlu'na bir ara teşekkür etmeli…
Protokolün gerekliliği ve yerindeliğini anlatırken muhalefetin boş sıralarına hitap etmeyi ihmal etmeyen Balcıoğlu, bütün meclisin Başkanı olduğunu unutmamalı. Meclisi kaç kişiyle açtığıyla o kadar kişiyle kapatmak sorumluluğu da kendisinde. Muhalefeti meclisten kaçırtmanın çok matah bir şey olduğu gazını verenler şimdilik egosunu okşuyor olabilir ama zaman içinde iktidar sürecini kolaylaştırmadıklarını kesin olarak idrak etmekten kurtuluşu yok.
Bir kişi ne zaman belli bir kesimin başkanı olmaktan vazgeçerse onlar da kendilerine başka bir başkan aramaya başlarlar. Vazgeçmek en kolayı, marifet herkesin belediye başkanı olmayı başarmakta.
Şahsen, İBB ile Kültür ve Gençlik Merkezimizin tamamlanması için Silivri Belediyesi'nin imzalayacağı protokolün maddeleri ile zerre ilgilenmiyorum. Bunun vatandaş olarak bizlerin değil 4 yıl sonra bu merkezi bitirmeden, ya da amacına uygun olarak kullanmazlarsa Silivri halkından destek isteyecek durumda olan CHP'li İBB ve Silivri Belediye Başkan Adayının sorunu olduğunu düşünüyorum. Muhalefetin bugünkü itirazları ise tamamen görevleri.
Başkan Bey daha sakin ve soğukkanlı kalmayı bilmeliydi. Neyse orayı geçelim artık, öyle ya da böyle ‘oybirliği ile' imzaladığı protokol çerçevesinde dönemine önemli bir kazanım olarak yazılacak merkez yatırımını tamamlamaya baksın.
Silivri Belediye Meclisi'nde yaşanan gerginlik, siyasi hesaplaşmaların stratejik yönetilmediğinde nasıl dezavantaja dönüşebileceğini bir kez daha gösterdi. Muhalefetin itirazları, sürecin şeffaf ve sağlıklı ilerlemesi adına dikkate alınması gereken bir unsurdu. Ancak, tansiyon yükseldikçe karşılıklı restleşmelerin projeye gölge düşürdüğü de açık.
Başkan Balcıoğlu, 20 yıldır beklenen bir yatırımı hayata geçiren isim olarak tarihe geçme fırsatını yakalamışken, mecliste sergilediği öfke kontrolsüzlüğü ile bu başarıyı gölgeledi. Muhalefet ise sürecin doğal parçası olan eleştirilerini bir noktadan sonra siyasi pozisyonlarını güçlendirmek adına kullanarak tartışmayı uzlaşma yerine bir çıkmaza sürükledi.
Sonuç olarak, kazanımların konuşulması gereken bir meclis toplantısı, politik tansiyonun gölgesinde kaldı. Üstelik, yaşanan bu kriz muhalefete siyasi prim kazandırırken, Başkan Balcıoğlu'nun otoritesini tartışmaya açtı. Bu süreç, öfkenin siyasette stratejik bir unsur olarak dikkatli yönetilmesi gerektiğini bir kez daha kanıtladı. Gerginlik, hiçbir tarafa uzun vadede kazandırmaz; aksine, asıl meseleyi gölgede bırakır.

 

YORUM YAP