Eğitim Sen Silivri yaptığı basın açılamasında, “Hukuksuz ihraçlar ve haksız açığa almalar derhal son bulmalı, OHAL ve KHK hukuksuzluğuna son verilmelidir!” dedi.
Eğitim Sen Silivri Temsilciliği bir basın açıklamasında bulunarak yaşanan son gelişmeleri değerlendirdi. Açıklamada yer alan ifadeler şöyle: “Dünya çapında 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü olarak bilinmesine karşın, 12 Eylül sonrasında darbeciler tarafından ilan edilen “24 Kasım Öğretmenler Günü” olarak, tamamen sembolik ve göstermelik törenler ve söylemler eşliğinde kutlanmaktadır. Oysa Türkiye'nin sadece öğretmenleri değil, tüm eğitim ve bilim emekçileri her yıl sadece bir gün hatırlanmayı değil, yaşadıkları ekonomik, sosyal ve mesleki sorunlarına gerçekçi ve kalıcı çözümler üretilmesini beklemektedir.
“BİLDİK NUTUKLARI DAHA FAZLA DİNLEMEK İSTEMİYORUZ”
Her 24 Kasım'da, eğitim emekçilerinin gerçek sorunlarını görmezden gelenlerin artık ezberlediğimiz cümleler kurarak “öğretmenliğin çok kutsal ve onurlu bir meslek” olduğundan söz etmesi, hepimizi ciddi anlamda rahatsız etmektedir. Eğitimin ve öğretmenlerin gerçek sorunlarını çözmek yerine, ısrarla görmezden gelenlerin bildik nutuklarını daha fazla dinlemek istemiyoruz.
“MESLEĞİMİZ VE GELECEĞİMİZ İPOTEK ALTINDA”
Siyasi iktidar, aylardır on binlerce öğretmenin, eğitim ve bilim emekçisinin işine, ekmeğine, çalışma hakkına ve geleceğine yönelik hukuk dışı adımlar atmaktadır. Bir taraftan OHAL KHK'ları ile öğretmenler hukuksuz bir şekilde işten atılırken, sendikal faaliyetleri nedeniyle açığa alınırken, diğer taraftan sözleşmeli öğretmenlik ile güvencesiz istihdamın yaygınlaşması sonucunda mesleğimiz ve geleceğimiz resmen ipotek altına alınmıştır.
1 Eylül tarihinden itibaren OHAL hukuku dayanak yapılarak çıkarılan 672, 675 ve 677 sayılı OHAL KHK'ları ile hukuksuz bir şekilde ve tamamen siyasi ve idari kararlarla on binlerce öğretmen ve kamu personeli ihraç edilmiş ve açığa alınmıştır. 12 Eylül darbesi sonrasındaki süreç dahil, geçmişte yaşanmış darbe dönemlerinde bu kadar yoğun ve kapsamlı bir öğretmen kıyımı yaşanmamıştır. 12 Eylül darbecileri 3700 öğretmeni ihraç ederken, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası ihraç edilen öğretmen sayıyı 30 bini aşmıştır. Eğitimde yaşanan ihraçlar ve açığa alma uygulamaları sonucunda en az 1,5 milyon öğrencinin eğitim-öğretim hakkı bizzat Hükümet-MEB işbirliği ile fiilen engellenmiştir.
Sendikal faaliyetleri nedeniyle 10 bine yakın Eğitim Sen üyesi 76 gündür açıktadır ve göreve dönmeyi beklemektedir. Sendikal eylem yapan öğretmenleri “eğitim hakkını ihlal ettikleri” gerekçesiyle açığa alanlar, öğretmenleri 76 gün okullarından ve öğrencilerinden kopararak öğrencilerin eğitim-öğretim hakkını engellemektedir. MEB'den talebimiz sendikal faaliyetlerimize ve yasalara saygılı olması, açığa alınan öğretmenlerin öğrencilerine kavuşması için gerekli adımların derhal atılmasıdır.
“EĞİTİM SİSTEMİ HİÇ BU KADAR KAOSA SÜRÜKLENMEMİŞTİ”
Yıllardır ülkenin dört bir yanında fedakârca görev yapan çok sayıda öğretmen, OHAL hukuku dayanak yapılarak gerçekleştirilen ihraçlar, açığa almalar, gözaltı, tutuklama, soruşturma ve sürgün gibi anti demokratik uygulamalar ile karşı karşıyadır. Eğitim sistemi tarihin hiçbir döneminde olmadığı kadar büyük bir kaosa sürüklenmiştir.
“HUKUKSUZ VE SUÇ TEŞKİL EDEN TUTUMLAR SONLANDIRILMALI”
İktidarı laik-bilimsel eğitim karşıtı ve eğitimi dinselleştirmeyi hedefleyen eğitim politikalarına karşı çıkan, itiraz eden eğitim emekçilerinin darbe fırsatçılığı yapılarak cezalandırılmak istenmesi kabul edilemez. Ömürleri darbelere karşı mücadele ile geçmiş, her darbenin ardından en ağır bedelleri ödeyen eğitim ve bilim emekçilerini hedef haline getirenler, tamamen hukuksuz ve suç teşkil eden bu tutumlarından derhal vazgeçmelidir.
Evrensel hukuk ilkeleri çerçevesinde hareket etmek yerine, Meclisi devre dışı bırakarak OHAL'i kendi hukuksuzluklarına kalkan yapanlar, ülkeyi kendi siyasal-ideolojik hedefleri doğrultusunda yeniden inşa etme sürecinde karşılarında duracak hiçbir örgütlü güç istememekte, darbe fırsatçılığı yaparak hareket etmektedir.
“GELECEĞİMİZ İÇİN DAYANIŞMAYA VE BİRLİKTE MÜCADELEYE DAVET EDİYORUZ”
Eğitim Sen olarak, sadece öğretmenlerin değil, kötü ve sağlıksız koşullarda çalışan; hakları gasp edilen; ihraç edilen, açığa alınan, sürgünlere ve soruşturmalara maruz kalan tüm eğitim emekçilerinin yanında olduğumuzun bilinmesini istiyoruz. İktidarın hukuksuz uygulamaları sonucunda haksızlığa uğrayan, işinden ve mesleğinden olan, zorla öğrencilerinden koparılan tüm eğitim ve bilim emekçilerin haklarının takipçisi olmayı sürdüreceğimiz bilinmelidir.
Tüm eğitim ve bilim emekçilerini işimiz, mesleğimiz, iş güvencemiz ve geleceğimiz için dayanışmaya ve birlikte mücadeleye davet ediyoruz.”
Haber Merkezi