Anne karnında başlayan ve hayatın her alanında olan müziğin çocuğun tüm gelişim alanlarını desteklediğini ve çocuğa birçok kazanımı sağladığını söyleyebiliriz. Sanat dallarının yaygın ve ilgi uyandıran bir alanı olan müzik eğitimi çocukların duygusal gelişimi için oldukça önemlidir. Eflatun; müziğin bir eğlence aracı değil, eğitimin bir parçası olduğunun önemine dikkat çekmiştir.
Okul öncesi dönemdeki müzik eğitiminin çocuğun bilişsel gelişimine olan katkısını göz ardı edemeyiz. Çocuğun yaratıcılık, hayal gücü, dikkatini yoğunlaştırma, farklı sesleri tanıma ve ayırt etme, sesler arasındaki neden-sonuç ilişkini kavrama gibi kazanımların gelişimine büyük ölçüde katkı sağlar. Sosyal ve duygusal gelişimini de müzikal grup etkinliklerine katılım sağladığında bir grup içerisindeki rolünü üstlenmeyi, sorumluluk bilincini, grup halinde senkronize hareket edebilmeyi çocuğa edindirir. Ayrıca müzik eğitimi çocuğun psikomotor gelişimini de olumlu yönde etkilemektedir. Enstrümanları çalarak ya da çeşitli ritim aletlerini kullanarak büyük ve küçük motor becerilerini geliştirir.
Çocuğun bir enstrümanla tanışma ve müzik eğitimin başlangıcı 4 yaşında başlayabilir. Burada önemli olan çocuğun ilgi duyduğu bir müzik aletini kendisinin seçmedir. Çocuğun tüm müzik aletlerini tanıması için fırsatlar sunulmadır ve deneyimlemesine imkân tanınmalıdır.