Andımızın okullarda okutulması ile ilgili tartışmalara farklı bir pencereden bakmaya ne dersiniz? Türk bir ailenin çocuğu için andımızın okunmasında hiçbir sakınca yok ama kabul edelim ki küreselliğin sınırlarımızı giderek genişlettiği ve gevşettiği ortamda bazı sorunlar ortaya çıkıyor. Lise eğitimimi Bulgaristan'da tamamladım, Komünist dönemde (demokrasi ile birlikte kaldırıldı tabi) bizim de benzer bir andımız vardı... Sözde ‘hepimiz Bulgar'dık' ama tabi ki bunu her okula girişte ve eğitim müfredatında bir milyon kez bize söyletseler de Türk olduğumuz gerçeğini değiştirmeye yetmiyordu, yetmedi de…
Fransa'da okuyan bir gurbetçimizin çocuğunu düşünün ya da Almanya'da her gün okula giderken “Fransız'ım” ya da “Alman'ım” demek zorunda kaldığını… Türk doğduysa dünyanın neresinde yaşarsa yaşasın bu değişmez ki! Söylemekle değişecek bir şey mi bu?!
Bizim ne kadar Türk olmak hakkımız ise başkalarının Bulgar, Yunan, Alman olma hakkı var hem de ülkemiz sınırları içinde yaşamaya, okumaya hakkı olduğu gibi.
Bence Milliyetçilik sadece kendi milletine üstünlük ve ayrıcalık sağlayıp diğerlerini yok saymak değildir. Kendi Milliyetçiliğimize, Milletimize beklediğimiz kabul ve saygıyı diğerlerinkine de göstermektir aynı zamanda.
Aynı ülkeyi paylaştığımız başka milletlerden insanlardan var oluşlarını, kendi gerçeklerini inkâr etmelerini beklemek yerine yaşamayı seçtikleri ya da ikamet etmek durumunda kaldıkları vatanımızın değerlerine saygı, sevgi bekleyebiliriz ancak.
Ne ülke ne de eğitim sistemimiz kimsenin seçme hakkı olmadığı milliyetini inkra etmek, değiştirmeye değil ortak vatan, devlet, kültür değerlerine saygı mümkünse sevgiyi sağlayabilir, buna yönelik içerikle hareket edebilir.
Andımızı istediğimiz her yerde okuyabiliriz, yer verebiliriz… Getirilen yasak her vatandaşımızın eşit hakka sahip olduğu okullar ile ilgili sadece. Vatandaşlık şartlarımız arasında Türk uyruğu koşulu da bulunmadığına göre!
Meselenin gündemimizde yer almasına hep siyaset yönüyle yaklaştık bence bir de bu açıdan bakın…
Ve şunu da unutmayın toplum gerçekliği ile örtüşmeyen hiçbir siyasi hamlenin kimseye faydası yok ne ideolojisine ne de hizmet etmekle yükümlü olduğu ülkeye…
Ayrıca andımızın hazırlandığı ve okutulmaya başladığı koşullar ile ülkemiz ve dünyanın kat ettiği değişimi de göz ardı etmemekte fayda var…
***
“Türküm, doğruyum, çalışkanım.
Yasam, küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak,
yurdumu, budunumu özümden çok sevmektir.
Ülküm, yükselmek, ileri gitmektir.
Varlığım Türk varlığına armağan olsun.”
Bu dayatılacak bir şey değil isteyen, içinden gelen, inanan söylesin...
***
Dipnot: Danıştay'ın imza attığı diğer bir karar da “devlet madalyalarından Atatürk kabartmasının çıkartması” olmuş… Milyonlarca insan Onu, ilkelerini kalbi, aklı, vicdanına kazımakta ısrar ettikten sonra ne gam, ne dert, ne tasa!!!