Ölüm ve yaşam...

Erken yaşlanma sendromu diye bir şey varsa, ona tutulduğum yönünde saçma bir teşhis ile başladığım yazıdan inşallah bir hayır gelir… Bu ara üzülsem de ağlıyorum, sevinsem de ağlıyorum… Ama dün bir başkaydı! Sabahtan akşama kaç vefat haberi aldım ayrıca saymadım… İçime doğmuş gibi uzun süredir ihmal ettiğim mezarlık ziyaretini sıkıştırdım sabah programıma…
Her ölüm acı… Zenginlerinki daha da bir koyuyor insana… ‘Dünyalara sahip olsan da ölümün karşısında çaresizsin işte'; hatırlatmasından dolayı olsa gerek… Haber aldığım diğer tüm vefat olaylarına da kayıtsız kalamadım da Mustafa Koç'a ayrıca üzüldüm tabi… Tanımam etmem oysaki muhtemelen her gün verdiğimiz şehit ailelerinden daha az zararla atlatmak için imkânlara sahip sevenleri… Acıyı susturabilmenin imkânla ne alakası varsa!
Allah ebediyete intikal edenlere rahmet versin, sevenlerine ise sabır ve dayanma gücü…
***
Bambaşka şeylerden söz etmek niyetindeydim sabah… Dün akşamdan aklımda kurgusunu bile yaptım… Kul kurar, kader yazar misali; hiç düşündüğüm gibi bir gün olmadı tabi…
Yine de hayata, yaşamaya dönelim…
Silivri Taekwondo Kulübü… Cem Soydaş'ın niye ısrarla “Gelin” dediğini gittiğimde anladım… Bizim çift kazak, montlarla izleyici sıralarında bir saat dayanamadığımız kapalı spor salonunda yaşları 5 ila 21 arasında değişen 150'ye yakın çocuk kalpleri heyecan içinde hazır ol vaziyette dakikalarca bize gösteri yapmak için hazırlandı, sonra da öğrendiklerini büyük bir ciddiyetle, disiplin içinde sundu.
Yanımda oturan bir veli çocuğunun tamamen ücretsiz olarak haftanın iki günü çalışmalara devam ettiğini anlatırken mutluluğunu ve huzurunu görmeniz lazım… Bir diğer anne bir süre spora devam eden ancak çok belli ergenliğin asiliği içinde ara veren oğluna dönsün diye sıkı bir pres içindeydi. Kucağında gösterileri izleyen 4 yaşındaki yavrusuna, “Kızımı getireceğim ben de” teselliyi bularak…
Kulüp yetkililerin verdiği rakamlara göre 19 yıldır devam eden bir kulüp. 800'e yakın lisanslı sporcu ve aktif olarak çalışmalara katılan 180 genç var saflarında… Biz bu kulübü epey de ihmal etmişiz gibi geldi… İnşallah yanılıyorumdur.
İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü üzerine düşeni yapmış; Tebrik ediyorum Ahmet Ay nezdinde hassasiyet gösteren herkesi… Silivri Belediyesi ve AK Parti İlçe Başkanlığı biraz daha sürece müdahil olabilir gibi geldi bana… Olmalı daha doğrusu…
Çocukların azmine diyecek bir şey yok… O kapalı spor salonunun haline içim acıdı… Bin tane salon yerine üç beş tanesini adam gibi yapsak daha iyi değil mi diye düşünüyorum!?
Bir yardımda bulunmak isteyenlerin aklında bulunsun… Kısıtlı imkânlar ve kocaman yüreklerle çalışmalarını sürdüren Silivri Taekwondo Kulübünün çalışmalarını bir görün… Zaten elinizden geleni yapmak için kalbiniz ve aklınız otomatikman devreye girecek… Tıpkı benim bu yazıyı yazmak için gece gözüme uykunun girmemesi gibi…
Çağrım herkese de Silivri Belediyesini bu sürecin içinde mutlaka güçlü bir şekilde görmeliyiz diye düşünüyorum… O çocuklara da ailelerine de bir borç olarak hissettim… Bence gerekli anlayış ve destek en kısa sürede yerini bulacaktır... Canı gönülden bunu diliyorum...