CHP’nin ön seçim sürecinden öyle sanıyorum ki herkes boyunun ölçüsünü aldı. Haa alamayanlar var, olayın farkına bile varamayanlar da söz konusu da onları kendi haline bırakmak en iyisi. Kimseyi değiştiremezsiniz. Kendinizi değiştirerek ulaşmak istediğiniz şeye erişmenin imkânlarını arttırabilirsiniz sadece…
Silivri'de 3967 partiliden 2190'ı Pazar günü sandık başına gitti. Katılımın yüzde 51’lerde kalmasından parti tabanını ne demokrasi şöleni olarak lanse edilen ön seçimin ne de bu aşamadan geçerek milletvekili olma cesareti gösteren adayların heyecanlandıramadığını söylemek mümkün. Sol seçmeninin bilindik seçim rahatlığını da hesaba katalım tabi.
Silivri’de ön seçimde oy kullanan partililerin tümünün (en azından 2000) desteğini ne Selami Değirmenci (1345), ne Dilruba Önal (1247) ne de Mümin Tuğlu (1132) alamadı. İlçemizde oy kullanan bütün partilerin desteğini birinin kazanması bizim Başkan Bey’in durmadan kullandığı "Biz büyük bir aileyiz”e kanıt oluştururdu. Şu anda sadece bu algının daha çok işlenmesine ihtiyaç olduğu sonucunu çıkartabiliriz. O kadar da sağlam temelleri olan, kendi fertlerinin arkasında durabilme olgunluğuna erişilemedi demek ki! Çalışmalara devam…
CHP’nin 3. Bölge’de ön seçimle çıkan milletvekili adaylarına bakıyorum da Kars, Sivas, Manisa, Antalya, Tokat kökenli oldukları dikkati çekiyor. Silivri ve üçüncü bölge; İstanbul’un Trakya sınırı…
İlhan Cihan’er Kars’ta CHP adına güzel bir sinerji yaratabilir örneğin; AK Parti’nin iki kat altında oy almaktan partisinin tamamen olmasa da kısmi kurtuluşuna çare olabilir. Kars’tan seçilince de TBMM’ye gidiyorsunuz. Anadolu illerinden seçilen CHP’li vekilleri Bulgaristan parlamentosunda göreve göndermiyorlar!
Ali Şeker, Sivas kökeniyle İstanbul 3. Bölge’de yarattığı farkındalığı partisi adına memleketinde de başarabilir!
Zeynel Emre, Manisa’da CHP’den aday olsun da cesaretini iki kat daha fazla takdir edelim.
Zaten CHP’ye oy veren yerlerde bu tarz popüler ve nitelikli adayların gösterilmesi bana harcanmaktan başka bir şey ifade etmiyor. Harcanan CHP, kişiler olsa yine gam yemeyeceğim. Altın çamura da düşse altındır sözünü hatırlayın.
Yeni yüzle ve gençlerin listelere girmesi, bir nebze örgütten gelen isimlerin takdir görmesi iyi ama yeterli değil.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun İzmir yerine Tunceli’den ön seçime girmesi gerekirdi, benim gözümde bu daha değerli bir hareket olurdu.
Bölgecilik olarak algılamayın. Ama bizim ülkemizde yöresel etkenlerin siyasetin içinde seçme ve seçilmedeki etkisini düşününce etkili bir netice için bu kriteri her adımını ciddi bir strateji ustalığı ile belirlemesi gereken CHP düşünmeliydi. Kişilerin vekil seçilmesi değil partinin iktidara gelmesi ise mesele; CHP’de zihniyet değişmeli. Yoksa muhalefet macerasının sonu gelmez.
CHP’nin yerelde tek iktidar yüzü gördüğü Trakya ve kıyı şeridi bölgelerinin temsiline haksızlık ettiğini düşünüyorum. Kimse kusura bakmasın en az diğer bölgeler kadar Trakyalı insanların da milleti temsil etme konusunda hakkı var ve anlaşılan o ki bu hukuku kimse bizlerin adına korumayacak. Trakyalının gözü toktur, devletten bir şey beklemek yerine ihtiyaçları ve işini kendi görür. Ama Trakya ve kıyı şeridindeki seçmenlerin yüzü hürmetine TBMM’de sandalye sahibi olan parti de bindiği dalın kıymetini, hataları ve eksiklerini bilmek zorunda.
CHP’nin içinde baş gösteren bir başka tehlike daha kendini hissettiriyor. Giderek bir Alevi partisine dönüşme tehdidi… Alevilere karşı bir kastım yok; annem Alevidir… Milletin vekili olmak için değerli vasıflara ve örgütsel kıymete sahip kişiler Alevi de olabilir ama sırf Alevi oldukları için körü körüne bir destek görmeleri laik cumhuriyetin kurucusu ve bu düzenin savunucusu, bir yerde sigortası olan CHP’ye yakışmıyor. Dini kullanarak siyaset yaptığı için eleştirilen AK Parti’den, mezhebe dayalı politika yürüten CHP’nin ne farkı kalır!? Alevilerin çabası onlara göre haklı, CHP’nin kimliğine zarar veren algıya izin vermesi hata; hatta zafiyet.
Geride bıraktığı ön seçim umarım CHP için önemli bir ders olur.
Partiye oy verenlerin bir de üye olması gerektiğine bir kez daha emin olduk sanıyorum.
Gereğini yapacak kadar olması temennisiyle...