"Ne zordur tohum olmak, önce toprağın altına girmeye razı olacaksın, ‘Hep ben en üstte olayım hiç altta kalkmayayım, niye ben altta kalıyormuşum’ demeyeceksin. Kendin için durman gereken yerde durmayı kabulleneceksin, altta-üstte olma sevdasından vazgeçip potansiyelinin güçleneceği yerde olmayı seçeceksin. Karanlıktan korkmayacak, gerektiğinde karanlıkla dost olmayı bileceksin. ‘Burada kimse beni fark etmiyor, benimle ilgilenmiyor’ diye tohum olmaktan vazgeçmeyeceksin.
Sorumluluklarına yöneleceksin önce; insanlara, şartlara değil.
Sorumluluklarını insanların tutumlarının önüne koyabileceksin.
İnsanlardan medet ummadığın gibi, imkânlara da bağlanmayacaksın.
Güneş her gün çıkıyor diye şımarmayacak, günlerce yağmur yağmasa küsüp darılmayacaksın. Sen yine de büyümek için gayret gösterecek, sorumluluklarını yerine getireceksin. Biraz büyüyüp toprak üstünde uç verdiğin zaman ‘Oh be kurtuldum’ demeyeceksin. Günyüzü görünce işin bitti zannetmeyeceksin. Büyümekten hiç vazgeçmeyeceksin. Yine insanlara takılmayacak, imkânlara bel bağlamayacaksın. Böyle yaptığın takdirde yaradılış amacından sapabileceğini hatırlayacaksın. Seni yaratan ve yaratılışını amaçlı kılana çevireceksin yüzünü ve hep O’ndan isteyeceksin. Verdiklerine şükretmeyi bileceksin ve şükrettikçe büyüyeceksin. Büyüdükçe güçleneceksin, güçlendikçe ‘Ben güçlüyüm’ deyip kendine dayanmayacaksın. Toprağın altındaki halini unutup, büyüklük taslamayacaksın. Büyüdükçe etrafındakilerin daha çok farkında olacaksın, toprağın altında göremediklerini şimdi seyre dalacaksın. Hiçbir şeyin boşuna var olmadığını bileceksin…”
*Anette Inselberg
***
Günlerce düşünüp, ifade etmeye çalışsam aklımdakileri bu kadar güzel anlatamazdım… Demek ki yeryüzünde çeşitli şekillerde yaşananlar üç aşa beş yukarı aynı… Farklı insanlarla, şehirlerde, aynı duygu ve düşünceleri tekrar tekrar dile gelip, hissediliyor, yaşanıyor...
Hayırlı olsun ziyaretleri hiç adetim değil ama Zafer Bıyıklı’yı kıramadım dün… İyi de oldu belki de… Size uygun görünmese de insanları onurlandırmak, beklentilerine cevap vermenin o kadar da kötü, yapılmayacak bir şey değil… Resim almak için koltuğa rica minnet oturmasını sağladım… "Bulaşmasından korkuyorum” itirafı içtenliğinin sonucu ağızından döküldü… Evet, var o koltukta bulaşan bir şeyler… Üzerinde kontrolün sağlanması zor olan şeyler… Yaşıyoruz, görüyoruz, öğreniyoruz…
Silivri Belediyesi’ni hiç olmadığı kadar sakin gördüm dün… Koridorlarında bir sükûnet… Biri gerilim hattının fişini çekmiş sanki…
CHP Silivri 17 Haziran 2015 Çarşamba, bu akşam saat 20.00'da ilçe merkezinde gerçekleştireceği örgüt toplantısında genel seçim sonuçlarını değerlendirecek. Suna Göçengil başkanlığında, Belediye Başkanı ve Milletvekillerinin katılımıyla düzenlenecek olan örgüt toplantısında seçmenin tavrı değerlendirilecek.
Seçim oldubitti henüz bir hükümet oluşturulması ile ilgili somut adımlar yok gündemimizde…
Bu rahatlığın keyfini sonucunu düşünmekten çıkarmak zor…
Allah sonumuzu hayır etsin inşallah!
***
Hiç bir zaman geç kalmadınız, kaç kere yoldan dönmüş de olsanız,
kaç kere döndürülmüş de olsanız,
dünyanın bütün günahını taşıyor da olsanız,
hayatınızdaki her şeyden kendinizi suçlu hissediyor da olsanız,
kendinizin "Yüreğiniz” tarafından kabul edileceğine inanmıyor olsanız da
siz yine de "kendinize, yüreğinize” yürüyünüz...
Hiç kimse size inanmasa da, siz kendinize inanın...
*Mevlana