Silivri Belediyesi Söyleşi Günleri Araştırmacı – Yazar Işık Öğütçü'nün söyleşisi ile devam etti. Türk edebiyatının önde gelen romancılarından Orhan Kemal (Mehmet Raşit Öğütçü)'in oğlu olan Öğütçü, Silivri Belediyesi Yaşar Kemal Sergi Salonu'nda Silivrililerle buluştu.
ÖĞÜTÇÜ: BABAM NAZIM HİKMET İLE CEZAEVİNDE TANIŞMIŞ
Işık Öğütçü “Babam Orhan Kemal” adlı söyleşisinde, babasının Nazım Hikmet ve Yaşar Kemal ile kesişen hayat hikâyesinden kesitler anlattı. Öğütçü şöyle konuştu: “Silivri'nin güzel insanları, buraya böyle bir akşamda geldiğiniz için teşekkür ederim. Öncelikle Silivri'nin değerli başkanı Özcan Bey'e çok çok teşekkür ederim.
Orhan Kemal büyük bir yapı. Onda konu da bitmez, sohbet de bitmez. Bu akşam sizlerle onu anmış olacağız. Ben kendimi şanslı hissediyorum çünkü benim doğumumu babam günlüğüne kaydetmiş, hiçbir kardeşimde bu olmamış, ben torpilliyim.
Babam Nazım Hikmet'in çok önemli bir şair olduğunu söylerdi. Şiirlerini okuyarak örnekler veriyor, konuşmalar yapıyordu. Babamın bu konuşmaları yaptığı sırada fark etmediği bir şey oluyor, birileri bu konuşmaları rapor ediyor. Öyle bir hale geliyor ki babam kendisini askeri mahkemede hakimin karşısında buluyor. Kominizim propagandası yaptığı gerekçesiyle babama tam 5 yıl ağır hapis cezası vermişler. Babam bunu çekecek ancak aynı gerekçelerle Nazım Hikmet'e tam 28 yıl ceza vermişler. 1938 yılında cezasını çekerken babam da bu edebiyat dünyasına şiirle giriyor.
Yazdığı şiirler İstanbul'da dergilerde yayınlanıyor. Eli kalem tuttuğu için hapishanede büro işleri yapıyor.
Bir gün hapishanenin kâtibi babama “Gözün aydın üstadın, Nazım Hikmet buraya geliyor” diyor. Çankırı'dan siyatik ağrılarının tedavisi için Nazım Hikmet Bursa'da bulunan cezaevine geliyor. Babam onunla ilk kez cezaevinde tanışıyor ve aynı koğuşta kalıyorlar.
“AŞIK SADIK YAŞAR KEMAL OLUYOR”
Babam 1943 yılında cezaevinden çıkıyor. Babam o sırada 29 yaşında. O dönemler Adana'da Türk Sözü gazetesine gidip geliyor. Orada bir kavruk çocuk var, bu köylü çocuğuna arkadaşları Âşık Sadık diyorlar. Babam da çocuğa “Âşık al şu sazı bir dinliyeyim” diyor, “Ağam ben çalamam, ancak söylerim” diyor ve söylüyor maniler, deyişler bir takım şiirler. Heyecanlı, meraklı bir çocuk. Babam bir gün bu çocuğu alıyor ve “Gel seni eski istasyona götüreyim” diyor. İstasyona götürdüğünde orada Adana'ya çeşitli illerden çalışmaya gelen perişan insanlar var, ırgatlar var. “Bak Âşık Sadık, sen safını şimdiden belirle bunlardan yana mı olacaksın, yoksa demir ağdan yana mı olacaksın” diyor. O zaman ilk sosyal uyanışı babam Âşık Sadık'a yapıyor. Ondan sonra Âşık Sadık İstanbul'a geliyor bir bakıyoruz ki Yaşar Kemal olmuş. Yaşar Kemal kitaplar üzerine, kitaplar yazıyor. Ustası, O'na ilk yol göstereni babam oluyor. Çünkü babam da bir ustasından el almış oluyor, Nazım Hikmet'ten.”
CHP Silivri Belediye Meclis Üyesi İbrahim Çeşmecioğlu, söyleşi sonunda Öğütçü'ye plaket ve Silivri'nin tarih kitaplarından hediye ederek Söyleşi Günleri'ne katıldığı için teşekkür etti.