İş Dünyası'nın konuğu olan Adolin Boya Kimya San. Ve Tic. Ltd. Şti. Yönetim Kurulu Başkanı Osman Örs, “Biliyorsunuz futbolda lig sistemi var. Biz 2. ligteyiz. Kalite olarak değil. Hacim, tonaj ve kapasite olarak. Bizim sektörümüzde yatırım çok maliyetlidir. 1. lige çıkmanız çok zordur. Bu anlamda 2. ligte olmak ve 2. ligin ilk 20'sinde Türkiye'de olmak bizim için önemlidir” diye konuştu.
Küpe FM'de Turhan Alyakut tarafından sunulan İş Dünyası programının bu haftaki konuğu Adolin Boya Kimya San. ve Tic. Ltd. Şti. Yönetim Kurulu Başkanı aynı zamanda Silivri Sanayici ve İş Adamları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Osman Örs oldu. Adolin Boya'nın kuruluş ve gelişim sürecini anlatan Örs, çevre yönetiminden AR-GE'ye, kurumsal sosyal sorumluluk çalışmalarından yeni yıl hedeflerine kadar pek çok konu hakkında düşüncelerini paylaştı.
“KADER BİZİ KİMYAYA SÜRÜKLEDİ”
Kısaca kendisini ve şirketi tanıtan Osman Örs, şunları söyledi: “13 yaşından beri iş hayatının içindeyim. Asıl mesleğim kimya değil. Torna frezeciyim ama kader bizi kimyaya sürükledi. 1980 yılından beri profesyonel biçimde işin içindeyiz. Aile şirketi olarak devam ediyoruz. Aile şirketimizde şu anda 2. nesil görevde ama şu an itibariyle 3. nesil de adapte oldu. Bizden daha iyi şekilde çalışıp işe sahip çıkıyorlar.
“SERÜVENİMİZ ADALI TURŞULARI'NI BOYAYA GEÇİRMEMİZLE BAŞLADI”
Askerliğimizi yaptığımızdan sonraki dönem 1980 yıllarında Adolin Boya adı altında Adalı Turşuları'nın bünyemize geçerek onu bizim boyaya geçirmemizle başlayan bir serüven. Tabi o dönemlerde boya şimdiki gibi duvar boyası, tavan boyası, yer boyası gibi çeşitli değil, iç cephede bir tek boya var, toz boya. Trakya bölgesinde ağırlıklı satılan boya. Toz boyanın içinde biraz da tutkal satıyorsunuz. 7-8 rengini satıyorsunuz. Böyle bir başlangıç oldu. 2000 yılına kadar başladığımız yer Bağcılar'da devam ettik. Büyüdükçe uygun yer ihtiyacımız doğdu.
“DEĞİRMENKÖY'DE YAPILANDIK”
Günün koşullarına uygun malzemeler geliştirdik. Ondan sonra Silivri'nin Değirmenköy beldesine gelerek kendimize uygun bir arazi baktık. Üstüne yapılandık. Orada daha iyi, daha teknik ve daha uyumlu çalışmaya devam ettik, bugünlere geldik.
“ÜLKEMİZDE 2. LİGİN İLK 20'SİNDE OLMAK BİZİM İÇİN ÖNEMLİ”
Tekstildeki gibi artık boyada da moda söz konusu. Boya estetik zevke hitap eden bir tercih olmaya başladı. Bu tabi bizim işimizi geliştirebilir. Sektör olarak hitap ettiğimiz yerler bizim 20-25 sene önceki durumlarımız olan ülkeler. Doğal olarak onlar daha modaya gelmediler, ihtiyaç aşamasındalar. Biliyorsunuz futbolda lig sistemi var. Biz 2. ligteyiz. Kalite olarak değil. Hacim, tonaj ve kapasite olarak. Bizim sektörümüzde yatırım çok maliyetlidir. 1. lige çıkmanız çok zordur. Bu anlamda baktığınız zaman 2. ligte olmak ve 2. ligin ilk 20'sinde Türkiye'de olmak bizim için önemlidir. Tesisimiz çok doğru kuruldu. Buradan sonra ciroyu artırıp ülkemize katma değer katmak geliyor.”
“AR-GE OLMAZSA OLMAZIMIZ”
Ar-Ge faaliyetleriyle alakalı Osman Örs, “AR-GE artık olmazsa olmaz. Biz bu yatırımı yapıyoruz. Ciddi bir AR-GE bölümümüz var. Oraya ayırdığımız 3 mühendis arkadaşımız var. Kendi üretimimizi disipline edip standartları bozucu herhangi bir şey yapmamaya ve yeni ürünler bulup üretmeye çalışıyoruz. Sağ olsun hükümetimiz de AR-GE'ye ciddi destek veriyor. Bu desteklerle sürekli birlikteyiz. AR-GE bizim olmazsa olmazımız” diye konuştu.
“ATIK YÖNETİMİNDE BİLİNÇLİYİZ”
İş insanı çevre yönetimi yaklaşımları ile ilgili şunları kaydetti: “Biz son derece riskli bir iş yapıyoruz. Çevreyi kirletebilir, sağlığı tehdit edebiliriz. Bunların tedbirini %100 aldığımızı düşünüyoruz. Ürettiğimiz ürünlerin bir atığı oluyor. Kanunlar belli. Bu atıklara belli ölçülerde arıtıp ayrıştırma yapıyorsunuz, arıttığınız suyu istenilen niteliğe geldikten sonra kanala veriyorsunuz. Diğer bir çözüm olarak da arıttığımız çamuru ya da başka şeyi saklıyor lisanslı bertaraf firmalarına veriyoruz onlar bertaraf ediyor. Yani çevreye hiçbir etkimiz yok. Biz bu konuda bilinçliyiz.”
“ÇEKİRDEKTEN YETİŞTİĞİMİZ İÇİN RİSKİ ÇOK İYİ BİLİYORUZ”
Çalışanları korumaya, üretim güvenliğini ve işletme güvenliğini sağlamaya azami önem verdiklerini vurgulayan Osman Örs, “İş sağlığı ve güvenliği tedbirlerini maksimum seviyede tutuyoruz. Yaptığımız işin ciddi bir riski var. Yangın, patlama bunların başında geliyor. Bir şeyi çözmek istersiniz fiziki koşullarınız müsait olmaz çözemezsiniz. Çok şükür biz inanılmaz fiziki koşullara sahibiz. Gereken ruhsattır, çalışma iznidir, belgedir hepsini devletin kurumları inceleyerek bize verdi ve biz orada kalmıyoruz, iyileştirerek gidiyoruz. Çekirdekten yetiştiğimiz için riski çok iyi biliyoruz. Biz bu konuyu üst seviyede tutuyoruz. Hiç sorun yok” şeklinde konuştu.
“SİLİVRİ SİAD AİLESİ OLARAK ÜZERİMİZE DÜŞEN SORUMLULUĞU ALIYORUZ”
Toplumsal yaşamın iyileştirilmesi adına sosyal sorumluluk projelerinde yer almayı önemsediklerini belirten Osman Örs, konuya ilişkin şunları söyledi: “Öncelikle mensubu bulunmaktan gurur duyduğum Silivri Sanayici ve İş Adamları Derneği'nin Sayın Başkanı Hakan Kocabaş önderliğinde inanılmaz sosyal sorumluluk projeleri var. Hakan bey ve derneğimizdeki tüm arkadaşlarımız olarak biz üzerimize düşen tüm sorumluluğu alıyoruz. Bu yönde çalışmalar devam ediyor. Geçmişten gelen ve bugün şirket bünyesinde devam eden çalışmalarımız da var. Bizim merkezimiz Bağcılar. Bugün itibariyle o ilçede faaliyetlerimizi devam ettiriyoruz. Bunu spor veya okul olarak adlandırın. Bu işin diğer bölümü. Bir de benim şirkette çok önem verdiğim ve özellikle takip ettiğim konu eğitim desteği. Eğitime daha çok fiziki mekan anlamında destek veriyoruz. Bu yeni okul yapmak değil. Mevcutlara yapabileceğimiz onarım, tamirat desteklerini sunmak, ki şu an Anadolu'nun birçok kırsal kesiminde bu anlamda destek olduğumuz okullarımız var.”
“2019'DA 2018'E GÖRE CİROMUZU ARTIRDIK”
Bölgemiz iş insanı son olarak 2019'u değerlendirdi, yeni yıl hedeflerini aktardı. Örs, “Biz sektör ve kendi işletmemiz olarak 1994 yılından beri yaşanan krizlerde bulunduk, doğal olarak kriz bizim için kriz olmaktan çıkıyor, kriz bizim için ‘yol almak, krizi değerlendirmek' oluyor. 2019'da 2018'e göre kapasitemizi, ciromuzu artırdık. Bugün itibariyle istediğimiz hedefin %15-20 ilerisindeyiz. 2020'de bunu daha da yükseklere çıkartmayı hedefliyoruz. Ben 2020'de Türkiye'de tüm sektörlerin uçacağını düşünüyorum. İnanılmaz bir yere geleceğini düşünüyorum çünkü şu anki saha onu gösteriyor. Bize durmak yok, yola devam. Biz çalışıyoruz, üretiyoruz. Sorunlar her zaman olacaktır. Hepsinin üstesinden geliriz” diye konuştu.
Hazal BAŞARAN
