Otizmli bireylerde dikkat-algı ilişkisi, eğitimde dikkat ve algının önemi

Dikkat, düşünceyi belli bir şey üstünde yoğunlaştırabilme gücüdür. Algı ise, psikoloji ve bilişsel bilimlerde duyusal bilginin alınması, yorumlanması, seçilmesi ve düzenlenmesi anlamına gelir. Algı, duyu organlarının fiziksel uyarılmasıyla oluşan sinir sistemindeki sinyallerden oluşur. Bu tanımlardan yola çıkarak diyebiliriz ki algı ve dikkat birbirini etkiler. Öğrenmede ve eğitimde biliriz ki çocuğun derse hazır olması öğrenmenin ilk adımıdır. Hazır olmak deyince aklımıza birçok şey gelecektir. Çocuğun yaşı, bedensel ve zihinsel gelişimi, daha önceki öğrenmeleri, hazır bulunuşluğu, ilgisi, sevgisi ve hatta 2 dakika önce yaşadıkları belki de... Bunun gibi birçok faktör etkilidir eğitim ve öğretim yaşantılarında... Dikkat ve algı da bu saydıklarımızın ayrılmaz parçasıdır. Otizmli bireylerde dikkat çok daha önem kazanır ki bu özel çocuklarımızda yıllardır gözlemlediğimiz ortak noktadır. Dikkat algıyı etkiler. Aile ve eğitimciler işbirliği içinde otizmli bireylerimizdeki tüm farklılıkları olumluya çevirmeye uğraşırız. Bilmeliyiz ki dikkat bir başlangıçtır. Dikkatini derse veren öğrencinin farkındalığı artar çok daha kolayca algılayabilir. Daha kolay öğrenebilir. Bunun içinse çocuk çok iyi gözlenmeli, çocuğa özel bireysel eğitim yaşantıları kazandırmaya çalışılmalıdır. Bir anne ve eğitimci olarak birçok öneriler verebilirim... Ancak verebileceğim tek öneri en sevdiğimiz varlıklarımız olan çocuklarımızı iyi tanımak diyebilirim. Unutmayalım ki her birey özeldir...