Sabah'ın köşe yazarı Mahmut Övür, CHP'nin İstanbul adaylarını belirlemek üzere yürüttüğü yoğun çalışmalarda yaşanan sancıları yazdı. Silivri ile ilgili yer verdiği değerlendirmeler de dikkat çekti.
Mahmut Övür, Sabah gazetesinde “Baykal'ın son mektubu” başlıklı 11 Ocak 2019 tarihli köşe yazısında CHP'nin İstanbul'daki aday sancısını değerlendirdi. Yazısında “CHP, İP'e Bağcılar ve Sultanbeyli gibi ilçeleri vermek istiyor. İP ise Şile, Silivri ve Çekmeköy'ü istiyor” ifadelerine yer veren Övür, “Şu ana kadar netleşmiş birkaç isim var; Sarıyer'de Şükrü Genç, Bakırköy'de Bülent Kerimoğlu, Silivri'de Özcan Işıklar gibi. Diğerlerinde derin kulisler sürüyor” yazdı.
Silivri'ye dair tahminlerin de yer aldığı yazı aynen şu şekilde:
“Siyasette liderler veya parti içi aktörler arası mektupla iletişim yöntemi sık olmasa da zaman zaman kullanılan bir yöntem. Ama ilk kez CHP'de aday önerisiyle ilgili bir mektuptan söz ediliyor.
Mektubu yazan eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, muhatabı ise hala genel başkan koltuğunda oturan Kemal Kılıçdaroğlu... Son birkaç gündür kulislerde biraz da tebessümle bu konu konuşuluyor.
Tebessümle konuşuluyor.
Çünkü inanılmaz bir rekabetin yaşandığı İstanbul Beşiktaş Belediye Başkanlığı'na Baykal da müdahil oluyor ve eski belediye başkanı İsmail Ünal'ın yeniden başkan olmasını istiyor.
Aslında bu haber yeni değil, daha önce Baykal'ın "son arzusu" olarak Kılıçdaroğlu'na iletilmiş ve kulislerde konuşulmuştu. Anlaşılan o çağrıya bir cevap gelmeyince Baykal eski bir genel başkan olarak son arzusunu bu kez bir mektupla iletmiş. Tabi denilenlere göre mektupta, sadece Beşiktaş ve Ünal vurgusu yok, Baykal'ın yerel seçimlerde CHP'nin nasıl bir yol izlemesi gerektiğine, aday seçiminde CHP'nin öz çocuklarına öncelik verilmesine de yer veriliyor. Burada da İzmir ve Aziz Kocaoğlu vurgusu dikkat çekiyor.
Halef selef iki genel başkan arasında özel bir iletişim hattının olmaması bir yana, özellikle Baykalcılar, Kılıçdaroğlu'nun mektuba cevap verip vermeyeceğini merak ediyor.
İstanbul CHP'de derin sancı
CHP'nin yerel seçim sürecinde izlediği yol ve yöntemle ilgili sorunlar bitmek bilmiyor.
Tartışılmayan ve soruna dönüşmeyen tek adım yok. İyi Parti'yle (İP) açık, HDP'yle gizli yürütülen ittifak çalışmaları netleştikçe gerilim de artıyor. İsyan edenler, istifa edenler birbirini izliyor. Ama büyük kavganın İstanbul'da kopacağı konuşuluyor. Bu iki partinin İstanbul'dan nasıl bir pay isteyeceği sır gibi saklanıyor.
CHP, İP'e Bağcılar ve Sultanbeyli gibi ilçeleri vermek istiyor. İP ise Şile, Silivri ve Çekmeköy'ü istiyor. HDP'ye ise ilçe değil, daha çok meclis üyesi kontenjanı verileceği söyleniyor. Bu durumda HDP'nin kitlesinin tamamını CHP-İP ittifakına yönlendirmesi imkansız görünüyor.
Bu da Kılıçdaroğlu'nun siyaset mühendisliğiyle kurduğu İstanbul hayalinin bir başka bahara kalacağı anlamına geliyor.
Sarıgül'ün 1 Nisan sürprizi
CHP'de İstanbul ilçe adayları için son noktanın Şubat'ın ilk haftasında konulacağı bekleniyor. Asıl curcuna da Esenler ve Bağcılar gibi ilçelerde aday bulamayan CHP'nin elinde olan 14 ilçe başkanı açıklandığında yaşanacak. Şu ana kadar netleşmiş birkaç isim var; Sarıyer'de Şükrü Genç, Bakırköy'de Bülent Kerimoğlu, Silivri'de Özcan Işıklar gibi. Diğerlerinde derin kulisler sürüyor. Denilenlere göre Deniz Baykal'dan Hüsamettin Özkan'a aday sürecine müdahil olmayan yok.
CHP'nin adaylık süreci borsa gibi bir inip bir çıkıyor. Beşiktaş'ta finalde iki isim var;
Sabahattin Öztürk ve Leyla Ünver...
Sürprizi ise İsmail Ünal...
Kadıköy'de Şerdil Dara Odabaşı ipi göğüsleyecek görünüyor, sürpriz isim ise Gürsel Tekin... Adalar'da, özellikle Cumhuriyet gazetesi ve Kemalist çevreden ciddi tepki almasına rağmen gazeteci Erdem Gül ismi kesinleşmiş durumda.
Diğer yerler ise belirsiz.
Şimdi gelelim 31 Mart sonrasını bile ilgilendirecek sürpriz gelişmeye... CHP'nin kimi aday yapacağı konusunda en tartışmalı yer Şişli. Mustafa Sarıgül aylardır yoğun çalışıyor.
Ama aday olma ihtimali de yok gibi.
Bu ihtimal yükseldiği için de Sarıgül'ün, DSP planını devreye soktuğu, hatta büyük bir toplantı yaparak Büyükşehir dahil her ilçe için aday tespitine başlandığı konuşuluyor.
CHP kulislerinde bu girişime 31 Mart sonrasının bir işaret fişeği olarak bakılıyor.
Bir anlamda DSP, 1 Nisan'da CHP'den kaçışın yeni adresi olarak konumlandırılıyor