Referandum bitti…
Ateşi devam ediyor…
Nereye gitsem…
Konu dönüp dolaşıp ona geliyor…
***
Silivri'den “Hayır” çıktı…
İstanbul'da da öyle…
Sevindim … Ne de olsa…
Mekanımız buralar…
***
Evet… Her türlü baskıya rağmen…
Silivri ve İstanbul'da yaşayanlar “TEK ADAM” rejimine “HAYIR” dedi…
Lakin… Kutlamayı EVET diyenler yaptı.
Ama olsun...
BİTMEYEN ŞARKI
Hafta İBB Meclisinin çalışmaları vardı...
2016 Yılında…
İstanbul genelinde…
Yapılan veya yapılmayan tüm sorunların hesabının görüldüğü haftaydı…
Yani…
2016 Yılı Faaliyet Raporu görüşülmüş…
Rapor görüşülürken…
Silivri Boğlu'ca Deresi Islahı meselesi de gündeme gelmiş…
Sayın Topbaş, belki (500)'üncüsü olacak, yine “fi” tarihte CHP'li vatandaşların yıkılan binaları için açmış olduğu davaları MAZERET olarak gündeme getirmiş…
Sayın Topbaş…
Bunu hep yapıyor…
Hep ayni konuyu tekrarlayıp duruyor…
Demek iş üretemediği gibi mazeret üretmekte de zayıf…
Bakalım 3.cü Boğaz Köprüsü öncesinde başlayıp hala bitirilemeyen Mimarsinan Köprüsü ve Boğluca Deresi üzerindeki tarihi köprü için ne diyecek…
Neyse aklınca CHP'yi sıkıştıracak…
ÖNCEKİNDEN DAHA ÇOK
Yaşadığım… Doğup büyüdüğüm…
Olgunlaştığım bir yer Silivri…
Bilmem…
İktidar baskısına karşı direnmesi…
Bilmem hır gürün az oluşundan…
Bilmem başka şeyinden…
Her gün bir öncekinden daha fazla sever oldum…
GEÇ BİLE OLSA
Her ne kadar Türkiye Büyük Millet Meclisi için iyi günler sayılmasa da…
23 Nisan'ı Silivri'de kutladık…
Geçmiş olsa bile…
Geç kaldın dense de...
Bu “anlamlı” bayramı gönülden kutluyorum...
NE İŞTİR ?
Bizler bulunduğumuz coğrafyada huzur içinde yaşamak istiyoruz…
Özelde de Silivri'de…
Havamızın,suyumuzun kirlenmesini istemiyoruz. Yeşilimizin solmasını istemiyoruz.
***
Hafta içinde … Bir gazetede…
Çevreci bildiğim bir arkadaşımızın yazısından aktarıyorum…
Referandum öncesi Silivri'ye gelen Enerji Bakanı Berat Albayrak “Silivri-Çerkezköy” hattında yapılacak olan “Kömürlü Termik Santral” konusu dahil, Trakya'da planlanan tüm santralar yapılacak, hiç birinin yapımından vazgeçmedik” demiş…
Anladığım…
“Siz AKP, İstanbul İl Yönetim Kurulu Üyesi Metin Karakaş'ın sözlerine bakmayın, geri adım yok” mealinde lafları...
Onunla da yetinmemiş...
“Çevreciler, istedikleri kadar bağırsınlar, yolumuza devam edeceğiz, biz onları kimlerin desteklediğini biliyoruz.” demiş…
Laflara bakar mısın?
Osmanlı Sarayına damat Enver Paşa konuşuyor sanki!
Sitemim Referandum da EVET diyen arkadaşlarıma…
Evet, dostlar…
Bu kişi, sizin de yaşadığınız Silivri'de konuşuyor ve Silivri'ye bu kadar zararlı bir oluşum için yüzünüze karşı bu sözleri söylüyor…
Buna karşılık…
Siz ne dediniz?
Ayni soruyu Metin Karakaş'a soruyorum…
Ne iştir?
YA “HAYIR” ÇIKSAYDI
Rivayet bu ya…
Sözde… Üst düzeyde bazı merkezlerde oylama sonrasında çıkacak sonuca göre değişik senaryolar hazırlanmışmış…
Bu ve benzer senaryolar bu günlerde her tarafta konuşuluyor…
Kimsenin elinde de belge filan yok…
Dediğim gibi etrafta konuşulanlardan aktarıyorum…
Konu güne damgasını vuran, seçim günü kullanılan mühürsüz oyların YSK tarafından geçerli sayılması…
Güya … Bu olay öncesinden tezgahlanmış bir kumpasmış…
İspatı… Seçim kuruluna ilk müracaat saat 16.10' muşmuş… Bu, Doğu ve Güneydoğu'da sandıkların açılma saati. Ama henüz oylama bitmiş, sandık başkanı, imzalarla, kalan zarflar karşılaştırılıyor. Yani, ne kadarı kullanılmış, ne kadar kalmış henüz belli değil…
Yani, sayıma geçmek için tutanaklar henüz tamam değil…
Ve birileri, bir yerlerden YSK'yı arıyor. Arayan da bilinen, tanınan biri. Bu kişi “efendim, her ne kadara yasa da mühürsüz kullanılan zarflar sayılmaz” dese de, çok sayıda mühürsüz oy kullanılmış. Sayılsın mı, sayılmasın mı?” mealinde soruyor...
YSK'da “sayılsın” demiş…
O zaman…
1-Seçim kurulu “oyların ve zarfların mühürsüz kullanılamayacağını bilmez mi?
Bilir…
2-Mühürsüz zarfların geçersiz sayılacağına dair yasa maddesi olduğundan habersiz olabilir mi? Olmaz. Olamaz…
3- YSK, ilgili kanunda yazılı olan “geçersiz sayılır” cümlesinin ancak “kanunla” kaldırılacağını bilmez mi? Yani, Yüksek Seçim Kurulu'nun Türkiye Büyük Millet Meclisi'nden büyük olamayacağını bilmez mi?
Bilir de… Peki…
O zaman YSK niye böyle bir yola girdi sorusu akıllara geliyor.
Ona da cevap…
“Üst akıl” diyeni var. Bir yerlerden “tehdit” diyeni de…
Peki… Kim bunlar? deyince de…
Cevap olarak... “Kimin işine yarıyorsa onlar” onlar diyorlar…
Bence… İma ettikleri “EVET” cephesinin elebaşları…
Sözde… Bu gün olduğu gibi nasıl çıkarsa çıksın, ne şekilde çıkarsa çıksın sandıktan “EVET” çıkarsa sorun olmayacak ama bu “HAYIR” çıkarsa hiç tereddütsüz “seçim iptal” olacak…
Öyle bir kumpas bu…
Ve… Henüz belleklerden silinmemiş “FETÖ Kumpasları” ortada…
Bence mantıklı…
ŞİMDİ NE OLACAK?
Bir referandum geçirdik…
TAPU ve ECRİMİSİL meseleleri bir başka bahara…
Öncelikle…
Danamandra, Sayalar ve Çayırdere Mahalle'sinde oturan ve referandum da “Evet” diyen dostlarıma, bütün samimiyetimle soruyorum.
Hani 16 Nisan'a kadar TAPU meselesi halloluyordu…
Ne oldu? Ve…
Bundan sonra ne olacak?
İSTER İNAN / İSTER İNANMA
“Umudunu yitiren yaşam ve varoluş oyununu da kaybeder. Ayakta kalanlar ve sürekli arayış içinde olanlar kazanacaktır.”
(Orhan Bursalı/17/4/2017-Cumhuriyet)
GÜNE UYAN
“Özgürlükten vazgeçmek insanlıktan vazgeçmek demektir.” (J.J.Rousseau)
BİR HATIRLATMA
“Siyasal tutuklamalar insanlığa karşı suçtur ve zamanaşımı işlemez.”
KISA-KISA...
•Yoğurt ilaç gibiymiş. Hele de 30-40 üzerindekiler için…
•Referandumla ilgili olarak CHP'nin Danıştay'a yapmış olduğu başvuru, yürütmenin durdurulması içinmiş…
• İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş “2019'da aday olmayacağım” demiş…
• Silivri MHP'de yeni başkan Zafer Yalçın...