Kardelen Sürücü Kursu ortaklarından emekli öğretmen Süleyman Sürgün, yaptığı yazılı açıklamayla Trafik Haftasının önemine değinerek, sorunlarla ilgili çözüm önerilerini paylaştı.
Kardelen Sürücü Kursu ortaklarından emekli öğretmen Süleyman Sürgün, Trafik Haftası dolayısıyla yazılı bir açıklamada bulundu. Haftanın karambole getirildiğini savunan Sürgün, önem gösterilmesi gerektiğini savundu.
SÜRGÜN: TRAFİK HAFTASI KARAMBOLE GELİYOR
Sürgün, haftanın anlam ve önemine değinerek yorumlarını şu şekilde paylaştı: “ Mayıs ayının ilk haftası ülkemizde Trafik Haftası'dır. Her hafta ve özel günlerde topluma mesajlar verilir. Trafik Haftası sonrası Anneler Günü gelir. Günler öncesinden başlar hediye kampanyaları. Bu annelerin öneminden çok tüketime yönlendirilmedir. Annenize mutlaka hediye almanız gerekir. Oysa ki bir tatlı söz dünyalara değer anneler için. Örneğin, “Anneciğim seni çok seviyorum.”
Trafik Haftası işte böyle bir atmosferde biraz da karambole gider. Birkaç bez afiş… Görsel ve yazılı basında birkaç kamu spotu… Trafik Haftası “Emniyet kemeri hayata bağlar” v.s.
“TRAFİK HAFTASI HAYATTIR”
Oysa Trafik Haftası gerçekten hayattır. Yaşamımızın önemli bir bölümü trafikte geçer. Ülkemizde ne yazık ki trafik birinci istenilen düzeye erişmemiştir. Özellikle büyük kentlerde trafik bitmeyen çiledir. İnsanlar önemli bir zaman dilimini trafikte yitirirler. Araç çok, yollar yetersizdir. Karayolu taşımacılığına alternatifler hızla çoğaltılmalıdır. Çalışan bir insanın her gün dört saatinin yollarda geçmesi çok korkunç bir kayıp ve strestir. Bütün bunların üstüne bir de bilinçsiz sürücü ve yayalar ile trafik ortamını paylaşmak zorunda olmak bir başka ve önemli sorundur.
“CEZA BİR YAPTIRIMDIR AMA EĞİTMEZ”
Aklımıza ilk gelen cezaları arttırmak. Ama yetmiyor işte. Bir şekilde trafik bilincini artırmamız gerekiyor. Belki de trafik cezası yiyen sürücü ve yayaları belli aralıklarla eğitime almak gerekir. Emniyet kemeri takmayan, motosiklete kask takmayan, sigortası olmayan, muayenesi geçen, ışık donamımı arızalı, hız yapan, alkol alan, yorgun, uykusuz araç kullanan kişilere bu davranışlarının sonucunda neler olabileceğini gözlerinin içine baka baka anlatmak yararlı olur belki. Yoksa ceza makbuzunun altında yazan 15 günde ödenirse %25 az ödeyeceğinin dışında pek bir sonuç alamıyoruz. Elbette ceza bir yaptırımdır, ama eğitmez.
ACI GERÇEKLERİMİZ
Acı ama çok çarpıcı bazı verileri paylaşmak isterim. 2014 Yalında trafik kazalarındaki ekonomik kayıp 24 milyar TL'dir. Aynı yıl ülkemizde yatırıma ayrılan bütçe 50 milyon TL. Neredeyse yarısı kadar. Bu çok ürkütücü bir sonuçtur. Yani bir yıl içinde ülkemize yapılacak yol, okul, hastane v.s. gibi yatırımların yarısı kadar bir kaybı bize trafik terörü yaşatmaktadır. Buna dur demek gerekir. Hem de acilen. Her yıl ülkemizde 4000-5000 arası insan yaşamını yitirmekte. Bu bir beldenin yok olması gibi…Gelişmiş ülkelerle karşılaştırmalar yaptığımızda mal ve can kaybı açısından çok kötü olduğumuz can acıtıcı bir biçimde karşımıza çıkar. Bunları hatırlatmak biraz fekalet tellaliği gibi algılanabilir, ama deve kuşu gibi kafamızı kuma gömmek çare değildir. Ne yapılması gerekirse bir an önce yapılmalı yoksa trafik terörü esmeye devam eder. Umarım ve dilerim ki bundan sonra trafikte daha dikkatli, kurallara uyan, uymayanları uygarca uyaran bireyler olmaya özen gösteririz. Trafik kazalarında ölmek, sakat kalmak kader değil, aymazlıktır, ağır kusurdur. Kazasız, belasız günler dileklerimle.”
Haber MERKEZİ