Engin Akın

Oyun iyi sonuç kötü

Hafta sonu topu çizgiden içeri atamadık o kadar yoksa sahada iyi ve keyifli bir mücadele vardı.

Silivrispor zorlu olması beklenen Yomraspor maçında, kalede Cihan, stoperler Güray ve Bülent, Enes sol bek, sağ bek Oğuz savunma beşlisi ile maç başladı. Çift ön liberoda Güney ve Yunus, sağ önde Fatih solda Eren Pamuk, forvet arkası Yusuf Atay ve forvette İsmail ile ilk on birimiz sahadaydı.

İç sahamızda ideale yakın bir on bir ile sahaya çıktık. Aslına bakılırsa hocamız daha yaratıcı bir oyuncu dizilişi ve kişisel becerileri daha fazla olan oyuncularımız sahadaydı. Kapalı savunmaları daha rahat açacak ve kaleye dikine giden dört oyuncu vardı sahada. Sağ kanatta Fatih sol kanatta Eren arkalarında Yusuf Atay ve önde de İsmail ile daha rahat pozisyonlar üreten bir kadromuz vardı.

İlk yarıda birkaç tane pozisyon bulduk. İkinci yarının hemen başında da hakem penaltı çaldı. Bana göre penaltı kararı doğruydu, doğru olan penaltı kararının ardından da kırmızı kart çıkmalıydı, sadece burada hatası vardı hakemin. Bizim penaltımız ile de beraberliği yakaladık. Yomraspor diri takım ama biz pozisyon vermeden kalemizde penaltıdan golü yedik. Artık kendi sahamıza gelen tüm takımlar bu tarz oyun şekliyle karşımıza çıkacaktır.

İç sahada kapanan takımlara göre oyunumuzu kurmamız lazım. Bize gelen tüm takımlar kapanıyor ve önce bir puanı düşünüyorlar. Kendilerince haklı olabilirler. Bir puanı düşünen takımlar da kontralarla golü kalemizde arıyorlar. Bu maçta kanat savunmalarının arkalarına top kaçırdığımız da gözlerden kaçmadı.

Takımımızda bir golcü sıkıntısı var bu kesin. İyi takımız ama golü atamıyoruz. Topu rakip ceza alanı içine altı pasa kadar getiriyoruz ama içeri atmakta o kadar zorlanıyoruz ki, bütün sıkıntı burada aslında. Takımımız Yomra karşısında gayet güzel oynadı, istekli oynadı, yenseydik lider olacaktır. Sadece bu avantajımızı elimizden kaçırdık. Daha içte ve dışta onlarca maçımız var ve bunun gibi daha çok maça tanıklık edeceğiz. Sadece içeri yuvarlamakta sıkıntı çekiyoruz. Bu durumun da hesabını teknik ekip yapmıştır.

Sonra 55. dakikada Eren oyundan çıktı, belki bu değişiklik için biraz daha beklenebilirdi. Ayrıca çıkması gereken başka oyuncular da vardı saha içinde. Hocamız böyle takdir görmüş. Biraz daha beklenip saha içinde daha farklı kombinasyonlar da denenebilirdi.

Maç içinde çift santrafora daha da erken dönülebilirdi mesela.
Üstümüze gelmeyen rakibin ekmeğine yağ sürmüşüz gibi görüntü verdik. Daha erken dakikalarda çift santrafora dönmüş olsaydık belki de penaltımızı 80 de değil de 70. dakikada alıp kalan 20 dakikada maçı çevirebilirdik.

Hocaya da hak vermek lazım.
Şimdi elinde santrafor oynayan tek oyuncu varken çifte dönmekte de sıkıntı yaşanması da normaldir. Hatırladığım kadarı ile Eren de santrafor oynayabilir, ayrıca Fatih'te oynayabilir. Aslında çok gol kaçırdık. Yusuf Atay iki tane çok net kaçırdı, direkte patlayan topları vardı. İsmail kaçırdı, Fatih kaçırdı. Takım bana göre kazanmak adına elinden ne geliyorsa yaptı. Bu ve bunun gibi maçlarımız ilerleyen haftalarda da olacaktır.

Daha lig sonuna kadar bolca maçımız var. Karamsar olmamak lazım, ama önemli olan burada bundan sonra bize gelecek olan rakiplerin kapalı oynayarak bize kontralardan saldıracağının bilinmesi şarttır. Teknik olarak iç sahadaki maçlarımızda önlemlerin bu şartlara göre alınması lazım. Alınıyor da...

Deplasmanlarda bu şekilde sıkıntı çekmiyoruz. Bunun nedeni ise rakipler kendi sahalarında açık oynuyorlar. Açık oynadıkları için bizde kolay pozisyon buluyoruz. Burada kapalı oynadıkları için sıkıntı çekiyoruz. İç sahadaki sorunumuzu çözdüğümüzde zaten açık ara liderliğimizi beyan edebiliriz.

Bu ve bunun gibi sorunlarda teknik heyetin işidir. Buna göre teknik heyetimizin A planı, B planı ve C planları olması lazımdır. İç sahada daha agresif, seyirciyi de havaya sokacak bir oyun ve daha becerikli olmamız lazım. Kapalı savunmaların içinde forvet hücum hattımız kayboluyor. Adeta rakip stoperler bizimkileri evire çevire dövüyor.

Bu maçta hocalık bir durum yoktu. Sadece saha içi yapılan oyuncu değişikliklerinde farklılık denenebilirdi. Saha içinde yürüyen oyuncuyu saha kenarına alabilirdi.

Takım galip gelemedi diye kötü oynadık diyemeyiz. Gol atmak için her şeyi yaptı takım, iki topu direkten döndü, sadece hücum hattında beceriksizlik vardı. Bu durum ilerleyen haftalarda da sıkıntı olabilir.

Elimizde bir Aykut Sevim gibi bir oyuncumuz var.
Aykut Sevim ikinci ligde gol kralı olmuş bir oyuncu. Ben bu oyuncuyu altyapılarda oynadığından beri tanırım. Silivrili bir oyuncu ve yırtıcı bir forvet. Bu arkadaş takıma şimdiden adapte edilmesinde yarar var. Takımla birlikte idmanlarına çıkmalı. Bizim bu sorunumuza çare olabilir. Düşünsenize İsmail Düzgün ve Aykut Sevim lig tarihine altın harflerle yazılır attıkları goller ile.

Kadromuz iyi, herkes transfer bekliyor olabilir ama bana göre transfere de gerek yok. Eldeki oyuncuları kaçırmayalım yeter aslında. Var olan tüm kadro ile biz şampiyonluğu yaşarız. Yani yine bu işi hep birlikte başaracağız, elimizdekilerle, gönlümüzdekilerle.

YORUM YAP