Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar, basında çıkan bazı haberler üzerine bir açıklama yaptı.
Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar, ulusal medyada FETÖ ile bağlantılı olduğuna ilişkin yapılan suçlamaları reddederek, “Aslı astarı olmayan, tetikçilik yapmaya çalışan, benimle beraber başkalarının üzerine bir şeyler karalamaya çalışan bir anlayış, şiddetle ve esefle kınıyorum.” dedi. Benzer bir tecrübe yaşadığını söyleyen Adalet ve Kalkınma Partisi İlçe Başkanı ve Meclis Üyesi Rıfat Kutlu da, Işıklar'a destek açıklamasında bulundu.
“YARDIM ETTİĞİMİZ İÇİN SUÇLANACAK MIYIZ?”
Işıklar, o iddialara şöyle cevap verdi: “Akşam gazetesinde çıkan bir haberle ilgili açıklama yapmak istiyorum. Tam zamanını hatırlamıyorum, sanıyorum 5-6 sene önce, bir iş yeri açılışını o zamanki AK Parti İlçe Başkanı Metin Karakaş arkadaşımla yapmışız. Oradan sonra dönem değişmiş, devran geçmiş, onlar bir şeylerin içinde olmuş, ben tanımam bilmem. O gazete sonra gelmiş sanki ben FETÖ ile ilgiliymişim gibi haber yapmış. Üzerime almıyorum ama şunu da söyleyeyim; Silivri'de ne CHP'den, ne AK Parti'den, ne MHP'den, hiç kimseye karşı böyle bir önyargım yok. Allah da burada kul da burada hepimiz gördük. Meşru olarak açılmış bir okul, davet ediyorlar, yılsonu kapanışına gitmeyelim mi? Şimdi de var çeşitli cemaatler. Ben onlara boya alıyorum, araba gönderiyorum. Yarın birisinin başına bir şey gelse bunlara yardım ettiğimiz için suçlanacak mıyız şimdi? İllegal değil legal bunlar. Şu anda kanunlara göre devam ediyorlar. Kapatsınlar o zaman suç olacaksa. O mantıkla bakarsanız kimsenin kimseye söyleyecek bir lafı yok.
“BULANIK SUDA BALIK AVLAMAYA ÇALIŞIYORLAR”
Ben yaşanan bu dedikodu ortamının Silivri'ye yakışmadığını düşünüyorum. 8 senedir burada görev yapan bir belediye başkanı olarak özgürlüğü kısıtlı olanlar da dâhil hiçbir şekilde bu işlere bulaşmadığı konusunda kanaatim var. “2008'de yurt yeri vermiş” diyorlar. Öyle bir yurt yeri verme de yok. Tamamen aslı astarı olmayan, tetikçilik yapmaya çalışan, benimle beraber başkalarının üzerine bir şeyler karalamaya çalışan bir anlayış var. Bunu şiddetle, esefle kınıyorum. Hiçbir şekilde yer verilmemiştir. Bunu buradaki meclis üyelerimizin de hepsi bilir. Bizim 5000'lik plan yapma yetkimiz yok. Akla ziyan, insanlık ziyanlığı bir iftira. Verilmiş de bir arsa yok. İmara gelmiş bir arsada konut da yapılabilir, lejantında yazıyorsa yurt da yapılabilir. İmara geldiyse vermişizdir. Ruhsat istiyor adam, imar planında varsa ne diye vermeyeceksin? Bulanık suda balık avlarım mantığıyla çeşitli hesaplar yapanlar yüzünden kurban edilmeye çalışılan mağdurlar var. Bir seçim konuşmasına gittik, benden sonra AK Parti'nin adayı da gitmiştir, milletvekili de gitmiştir. Cumhurbaşkanımızın Belediye Başkanı adayı olduğu dönemde söylediği bir lafı söyleyeceğim; “Belediye Başkanı adayı ve siyaset yapan herkes, nefes alan herkese gitmek zorunda.” Biz ne bilelim kimin ne olduğunu? Ne olursa olsun gitmemiz lazım. Oy verse de vermese de gitmeniz lazım. Bir saygıdır bu. Bu çerçevede yapılmış bir ziyareti 3-4 sene sonra tutup da başka şekilde yakıştırmaya kalkmak sadece ve sadece ayıptır, utanç verici bir şeydir.
“KINIYORUM!”
Terörün adı olmaz. Biz her dönemde buna karşı çıktık. Ben referandum sürecinde evet vermek isteyen de, hayır vermek isteyen de çekimser kalmak isteyen herkesin vatanını sonuna kadar sevdiğini, vatanının hayrı için bu düşüncede olduğuna gönülden inanıyorum. Bir kere inanmak zorundayız. Birlikte yaşayacağız. Seven göz kusur görmez. Biz düşüncelerimizi söyleyeceğiz. O istediği gibi yazan birkaç tane tetikçinin yüzünden kendimden çok özgürlüğü kısıtlanan insanlara üzülüyorum sadece. Tek kelime ile kınıyorum ve üzülüyorum.
“YAPILMIŞ BİR TAHSİS YOKTUR”
Hep birlikte kararlı bir şekilde bu dedikoduları önleme adına gayret göstereceğim. Mahkeme kararı olana kadar herkes suçsuzdur. Lafla şunla bunla birinin küçücük hesapları yüzünden kimsenin aile hayatıyla oynanamaz. Verilmiş hiçbir plan, yapılmış hiçbir yer, hiçbir şekilde yapılmış tahsis yoktur. Bunu da bilmenizi özellikle rica ediyorum.”
KUTLU'DAN IŞIKLAR'A DESTEK AÇIKLAMASI
Buna benzer bir olay yaşadığını söyleyerek Işıklar'a destek açıklaması yapan Adalet ve Kalkınma Partisi İlçe Başkanı ve Meclis Üyesi Rıfat Kutlu, şunları söyledi: “Düşüncelerinize, şahsınızla alakalı hususlarda katılıyorum. Kendi şahsınızın bir ulusal basınla alakalı bir mevzuda yer almasını samimi bir paylaşım olarak algılıyorum. Ancak bir belediye meclisi toplantısında bunları dillendirmemenin daha faydalı olacağını düşünüyorum. Bunları ifade ederken de belki üzerimizde bir siyasi sıfat olarak sizlerin de bu mecliste bulunan diğer meclis üyesi arkadaşlarımızın da üzerinde hassasiyetle durması gerektiğini yaşıyoruz diye de ifade etmek istiyorum. Bugün belki mağduriyetler olsa da belki bazı şeyler yanlış anlaşılsa da, bunu bir siyasi parti ile bağdaştırmamak lazım; hükümet farklıdır, hükümeti yöneten siyasi parti farklıdır. Bugün Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne tehdit unsuru oluşturabilecek her türlü etmene ve etkene karşı da bizler hiçbir siyasi parti farkı gözetmeksizin tamamen taşın altına elimizi sokmanın, devletimize de bu konuda yardımcı olmamız gerektiğini ifade etmeyi ben doğru buluyorum. Ülkemizin duygusallığı çerçevesinde, biz demokrasiyi bu manada sindirmiş bir toplum olsak da demokrasiye olan inancımızı tam olarak yerleştiremediğimiz için kısmi de olsa bu menfaatleri siyasi parti menfaatlerinin daha altında düşünebiliyoruz. Referandum bana göre böyle bir sorumluluk yüklüyor. Sizin sözlerinize sonuna kadar katılıyorum. Sizin yaşadığınız hadisenin bir benzerini de benim yapmış olduğum paylaşıma karşı özellikle Silivrili vatandaşlarımızın kullandığını gördüğümü ifade etmek için sözü aldım.Burada “evet” oyunu kullanan arkadaşımız da “hayır” oyunu kullanan arkadaşımız da ben inanıyorum ki Türkiye Cumhuriyeti bayrağını en iyi şekilde, en yükseğe temsil noktasında, devletin en güçlü halini düşündüğünden sebeptir. Ben oradaki o ifadeyi kullanırken de burada tekrar ifade etmekte fayda görüyorum. “Hayır” oyunu veren vatandaşlarımıza hain demek gibi bir sürecimiz katiyen söz konusu değil. Oradaki cümlede de zaten böyle bir ifade geçmiyor. Ama ifade etmek istediğimiz durum şuydu; sizin az önce bahsettiğiniz o terörist grupların “hayır” demesine dikkat çekmek istedik. Orada Cumhuriyet Halk Partisi'nin “hayır” deme gerekçesi farklı olabilir tabi ki buna saygı duyarız ama öyle bir yapılanma içinde devleti kim yönetiyor demeden, memleket, vatan ve millet söz konusu olunca her vatandaş da kendi üzerine düşen sorumluluğu yerine getirecektir diye düşünüyorum.”
Hazal BAŞARAN