Pazar günü gerçekleştirilen CHP Silivri İlçe Kongresinde konuşan geçmiş dönem Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar, açıklamalarını Mevlana'nın “Sanmayın dağıldık, sanmayın çöktük, gelecek bahar için sadece yaprak döktük'' sözleri ile tamamlarken, “Baharda tekrar açacağız, tekrar kazanacağız” mesajını verdi.
CHP Kongresinde “Kötü günler geçti, evet daha da kötü günler geliyor. Hazırlıklı olmamız gerekiyor” diyerek dünyada yaşanan gelişmeler üzerinden Türkiye ve Silivri gerçeklerine ışık tutan geçmiş dönem Silivri Belediye Başkanlarımızdan Özcan Işıklar, “Ben isterdim ki 207 tane merdiven altına varıncaya kadar kuruluyor bir üniversite de Silivri'ye kurulsun” şeklinde konuştu. “Burada bahçecilik, seracılık eğitelim” diyerek ilçemizdeki gelişime yön çizen Işıklar, “Tarımın ve gıdanın silikon vadisi burada” dedi. Işıklar değerlendirmelerini Mevlana'nın “Sanmayın dağıldık, sanmayın çöktük, gelecek bahar için sadece yaprak döktük'' sözleri ile tamamlarken “Baharda tekrar açacağız, tekrar kazanacağız” mesajını verdi.
“DAHA NE YAŞANMALI Kİ BU İKTİDAR DEĞİŞSİN?!”
Işıklar'ın yaptığı konuşma aynen şu şekilde: “Dünya'nın genel hali ile bizim iç gündemimiz maalesef çok farklı. Kafamızı kuma gömmüşüz, gömdürülmüşüz. Çok büyük bir travma yaşadık. İçerde bir bezginlik ve bitkinlik hali var. Bunu hepimiz yaşıyoruz, ama bundan çıkalım. Bunu yapmak zorundayız. İnanmıştık. Büyük bir hayal kırıklığı yaşadık. 20 yılın sonunda “Daha ne yaşanmalı ki bu iktidar değişsin!?'' diye düşündüm. Bunlardan daha büyük ne olabilirdi?
“TEMELLERİNİ YOKLUK ÜZERİNE KURAN CUMHURİYET, BUGÜN BU HALE DÜŞÜRÜLMÜŞ”
Türkiye yüzyıllık tarihinde Düyûn-ı Umûmiye, yok canı ile bugünün parası ile milyarlarca dolar değerindeki borçları ödeyen bir Cumhuriyeti yaşadık. O kuruluşu kurtuluşu yaşamış, emperyalizmi bu ülkeden kovmuş yepyeni bir Cumhuriyet, geçmişte temellerini yokluk üzerine kurmuş ve bugün bu hale düşürülmüş. Belki tarihinde en kötü ve en zor dönemlerini yaşamış ve o kadar kritik bir yol ayrımına gelmiş.
“SANAYİ ÜLKELERİ TARIM ÜLKESİ OLDU”
Dünya ne konuşuyor? Size çok kısa bir özet geçeceğim. Avrupa ülkeleri, Hollanda'dan Portekiz'e kadar sanayi ülkesi dediğimiz ülkeler tarım ülkesi oldular. Bulgaristan ve Makedonya'nın altına bir tane tohum vermiyorlar. Tabii ki biz de dahil.
“DÜNYADA KENDİ KENDİNE YETER 7 ÜLKEDEN BİRİYDİK”
Dünya'da kendi kendine yeten 7 ülke var, bir tanesi bizdik. Maydanoz tohumunu bile Amerika'dan alır hale gelmişiz. 1985 yılına kadar bezelye sattığımız Kanada'dan, bezelye tohumu alır hale geldik.
“ESAS GIDA EGEMENLİĞİ SORUNU YAŞIYORUZ”
Beka diyorlar esas gıda egemenliği sorunu yaşıyoruz. Bir karış toprağı olmayan İsrail'den ayçiçek tohumu alıyoruz. İçimizde çiftçilerimiz de var görmüşsünüzdür, ne olduğu bilinmeyen kıpkırmızı bir şey atıyorlar: zehir. Kanserojen etkileri var. Türkiye bu durumda.
“KÖTÜ GÜNLER GEÇTİ, DAHA DA KÖTÜ GÜNLER GELİYOR”
Bu kış daha da acısını yaşayacağız. Genetik formları ile oynanmış iki tür insan şekli yaratılacak bir Dünya var şu anda. Biz ikinci tür insan şekline doğru gidiyoruz. Türkiye bu tür gündemlerden kopuk. Kopan pandeminin arkasından daha beterleri geliyor. Kötü günler geçti, evet daha da kötü günler geliyor. Hazırlıklı olmamız gerekiyor.
“ULUS DEVLETİMİZ YOK OLMUŞ, ÜMMET OLMAYA KOŞUYORUZ”
Bir hafta önce Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Afrika'ya giderken söylüyor, “Yeni bir emperyalizm doğuyor'' diye. Eskisi neydi? Amerika'dan bahsediyor. Peki yenisi ne? Yenisi Pasifik ile geliyor. Biz bunların hepsinden bihaber, ulus devleti yok olmuş ümmet olmaya koşuyoruz.
“KADINA SEÇME VE SEÇİLME HAKKI GELİŞMİŞ ÜLKELERDEN ÖNCE VERİLEN CUMHURİYET'TE BUNLAR YAPILIYOR”
Hatta AKP'den bu kadar boğazlarına gelmiş ki AKP Kadın Grup Başkan Vekili Özlem Zengin çıkıp “İstanbul Sözleşmesi'nden 6284 bizim kırmızı çizgimiz'' demek zorunda kalıyor. Adını vermek istemiyorum, çok özür dileyerek söylüyorum hayvan sahiplenir gibi “kadın sahiplenilecek'' diyor bir parti. Ve bugünlerde göstermelik bir tane kadın amiral, bir tane kadın vali çıkartılıyor. 100 yıllık, kadına seçme ve seçilme hakkını gelişmiş ülkelerden önce veren bir Cumhuriyet'te bunlar yapılıyor.
“YÜZDE 85'İ EKİLEBİLİR TOPRAKLARI OLAN BİR ÜLKE BU HALE GETİRİLİYOR”
Bunu bizi nereye götürmeye çalıştıklarını anlatmak için söylüyorum. %85'i ekilebilir toprakları olan bir ülkenin bu hale getirildiğini görüyoruz. Tam buğday hasadı yapılırken ilçemizde 5 TL'ye satılan, Ukrayna'nın, Rusya'nın savaş zamanı kullanılmak üzere depolanan kurtlanmış buğdayını 4.5 TL'ye almak buğday üreticisin belinden kırmak, yok etmek hangi vicdana sığar? Bu millet duygusu ile yapılabilecek bir şey mi? Aynısını Ayçiçeği yağı için yapacaklar. Tam hasat yapılırken. Bu en kötü ihtimalle dış güçlerin başkasıyla yapılan bir şey.
Peki, bizim ilçemize nasıl yapılıyor? Peki biz ne yapacağız? Melih kardeşim çok güzel özetledi. İlçemizde baktığınızda biz yaşatmaya çalıştık. Bu toprakların gücü var. Toprakla kader bir beraberlik taşır. Kaderi çizen topraktır, coğrafyadır. Peki ne yapacağız 500 km2'lik toprakta?
“207 TANE MERDİVEN ALTINA VARINCAYA KADAR KURULUYOR BİR ÜNİVERSİTE DE SİLİVRİ'YE KURULSUN”
3 tane üniversitemiz vardı arkadaşlar, 207 üniversite kuruldu merdiven altı üniversiteler de dahil. 3 tane üniversite alanı olan tek ilçe biziz. Yarın kazmayı vuracak derecede. Ben isterdim ki 207 tane merdiven altına varıncaya kadar kuruluyor bir üniversite de Silivri'ye kurulsun.
“BURADA BAHÇECİLİK, SERACILIK EĞİTELİM”
500 km2 tarım alanı olan bir yer, tarım ve gıdanın olduğu bir yer. İstanbul 20 km-30 km mesafede 20 milyon insanın yaşadığı bir yer. Bir aileyi 4 kişi kabul edelim 5 milyon aile. Bir aile haftada bir kilo domates, bir kilo soğan yer mi? Ayda bile yese, 20-30 km öteye bu ürünleri götürsek herhalde Silivri, parayı koymaya yer bulamayacak. İstihdam sağlanacak. Arpa, buğday dağıtıyoruz ya. Lazımsa Mersin Limanı'ndan bir gemi buğday getirsek burasının her tarafı buğday kesilir. Tamam buğday da ekelim de burada bahçecilik, seracılık eğitelim. 15 senedir bas bas bağırıyorum katma değeri yüksek ürün üretelim diye. 900 km mesafeden domates, biber, patlıcan getir, 30 dakikalık mesafede arpa, buğday dağıt. Ya o TÜRAM'ı neden kurduk biz? Neden kurduk tarım lisesini? Paketleme, ambalajlama, lojistik, üretim planlaması yapalım diye kurduk.
“TARIMIN VE GIDANIN SİLİKON VADİSİ BURADA”
Biz belediyeciliği, sosyal yaşamı, insana dönük yaptık. İnsanlar sandığa gittiğinde oy atmıyor, umutlarını atıyor. Silivri tarımın ve gıdanın silikon vadisi olabilir. Nasıl Amerika'da teknolojinin silikon vadisini kurdular. Bu kadar iddialıyım, tarımın ve gıdanın silikon vadisi burada. Yıllardır söyledik ve bunu geleceğiz, yapacağız. Arkadaşlarımız bunu yapacak. Bilgimizle, tecrübemizle, gücümüzle Silivri'nin geleceği için çok güzel şeyler yapacağız.”
“BAHARDA TEKRAR AÇACAĞIZ, TEKRAR KAZANACAĞIZ”
Işıklar sözlerini Mevlana'nın “Sanmayın dağıldık, sanmayın çöktük, gelecek bahar için sadece yaprak döktük'' sözleri ile tamamlarken “Baharda tekrar açacağız, tekrar kazanacağız” dedi.
Sevginar SALİ