Gamze Demirkol

Özgül Öğrenme Güçlüğü-Disleksi

Öğrenme, insanın doğduğu günden ölünceye kadar devam eden, gelişim düzeyine göre gerçekleşen kapsamlı ve karmaşık süreçler zinciridir. Bu nedenle öğrenme sadece okulla sınırlandırılmamalıdır. Öğrenme kısaca bilginin kazanılması diye tanımlanırsa bireyin bilgi kazanırken güçlüğe uğramasıyla ortaya çıkan problemlere de öğrenme güçlüğü denilebilir. Amerikan Psikiyatri Birliği'nin tanı sınıflandırma sisteminde öğrenme güçlükleri için şu sınıflama ve kavramlar kullanılmıştır: • Okuma güçlüğü (dyslexia), • Matematik güçlüğü (dyscalculia), • Yazılı anlatım güçlüğü (dysgraphia) • Başka türlü adlandırılamayan öğrenme bozukluğu.
Disleksi geleneksel sınıf yaşantıları olmasına rağmen bir bireyin yazılı harfleri rakamları ve sözcükleri tanımasında sorunlar yaşaması, tersten okuması veya zayıf yazma becerilerinin olması şeklinde görülen bir tür öğrenme güçlüğüdür. Bu kapsamda merkezi sistemden kaynaklandığı düşünülen ciddi düzeyde okuma bozukluğu ile yazılı sözcükleri tanıma ve kavrama sorununun yaşanması şeklinde görülen bir sorundur. Disleksili bireyler normal zekâya sahip olmalarına karşın beklenenden daha düşük okuma performansı gösterirler. Dislektik bireylerde görülen özellikler şu şekilde sıralanabilir: Okuma bozukluğu: Kelime, hece ve harfleri yanlış okuma, kelime unutma. İmla bozuklukları: Tek ve iki sesli harf gruplarında imla hataları. Yazı bozuklukları: Harfleri doğru kopyalayamama veya yazamama, yazısının okunamaması. Okuma yazmayı yeni öğrenen çocuklarda ters yazma, kelimelerin yerini değiştirme durumu disleksi olarak algılanmamalı, ancak bu durumun ileriki okul yaşamında devam etmesi durumunda disleksiden şüphelenilmelidir. Disleksiler kelimeleri kopyalarken değil adlandırırken zorluk çekerler. Disleksilerin zekâ düzeyleri düşük değildir. Aralarında üstün zekâlıları görmek mümkündür. Disleksi bir hastalık değil, sesli sembolleri istenilen şekilde düzenleyememe sorunudur. Çok az sayıda insanın problemin genel boyutu ile ciddi bir şekilde ilgilenmesine şaşırıyorum. Gerçek şu ki disleksi gibi bir öğrenme güçlüğü problemi gerçek bir durumdur. Eğer çocuğunuza bir şey öğretiyorsunuz ve bir sonraki gün çocuğunuz bunu unutuyorsa, unutmak onların seçimi midir? Tabi ki ‘hayır' Kimse unutkan birisi olmayı seçmez, kimse okumayı daha zor hale getirmek istemez, kimse konsantrasyon problemi yaşamak istemez. Bunlar onların kontrolleri dışındadır ve onların aptal, tembel ve kalın kafalı olduğunu düşünmek acımasızlıktır. Disleksi olmak diğer insanlar kadar zeki olmadığımız anlamına gelmez- sadece farklı bir şekilde öğreniyorsunuz. Zeki ve dislektik olabilirsiniz; disleksi sizin zekâ seviyenizi belirlemez.
Özgül öğrenme güçlüğü yaşayan çocukların ailelerinin ya da öğretmenlerinin problem olduğuna dair gözlemleri üzerine öncelikle çocuk psikiyatristine yönlendirilir. Yapılan klinik gözlem ve testler ile hastane heyetinin verdiği karar sonucunda çıkan Sağlık Kurulu Raporu'nda %20 oranında engellilik ile Rehberlik Araştırma Merkezi'nin yaptığı eğitsel inceleme sonucunda özel eğitim tedbir kararı ile bireyler, engelli raporu alarak özel eğitim desteğinden faydalanmaktadırlar. Millî Eğitim Bakanlığı'na bağlı faaliyet gösteren özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde uygulanmak üzere 750 saatlik özgül öğrenme güçlüğü destek eğitim programı modülü geliştirilmiş ve 2008 yılından itibaren bireyler bu eğitimden yararlanmaya başlamışlardır. Unutmayın özgül öğrenme güçlüğü eğitim ile aşılabilecek bir tanı olmakla beraber erken tanı ile eğitime zaman kaybetmeden

YORUM YAP