Özgür Çelik: 31 Mart sonuç değil, yepyeni başlangıçtır

Özgür Çelik: 31 Mart sonuç değil, yepyeni başlangıçtır

13.06.2024 11:22:32

CHP İl Başkanı Özgür Çelik, Silivri İlçe Örgüt toplantısında seçim sonuçları, aday belirleme, kongreler ve tüzük kurultayına yönelik mesajlar verdi.

ÇELİK: 31 MART'TA DEMOKRASİ KAHRAMANLARIMIZ ÇOK ÖNEMLİ BİR MÜCADELE VERDİLER
Özel'in konuşması şöyleydi: “31 Mart'ta seçim günü görev yapan demokrasi kahramanlarımıza biraz sonra sertifikaları teslim edilecek. Gerçekten 31 Mart'ta demokrasi kahramanlarımız çok önemli ve büyük bir mücadele verdiler. Çünkü Türkiye seçimlerden 2024'e kadar yorulmuştu. 2023'te seçim 2 turlu yapılmıştı. 2019'da İstanbul'da seçim 2 turlu yapılmıştı. İstanbul'u kazanmıştık 2019'da ama sonucu beğenmedikleri için Haziran'da bir daha yapılmıştı. Öncesinde de Türkiye bir referandum ve genel seçimler dönemi yaşamıştı. Sandık görevlileri, avukatlar, bilişim sorumluları, 31 Mart'tan önce İstanbul'da ciddi sayıda görev kabul etmeyenler vardı. 2023 seçimlerinin oluşturduğu umutsuzluk ortamıyla görevi kabul etmeyen sandık görevlileri ve avukatlar vardı. İlçe başkanlarımız, il yöneticilerimiz, örgütümüz, belediye başkan adaylarımız deyimi yerindeyse iğneyle kuyu kazar gibi o eksiklikleri tamamladılar. İstanbul'da 33.227 sandıkta seçim günü görevlilerimiz vardı. İstanbul'un 1.981 seçim çevresinde avukatlarımız, okul sorumlularımız, kat sorumlularımız, bilişim sorumlularımız vardı. 2023 bir umutsuzluk ortaya çıkartmıştı ama inananlar, kararlılıkla inancını koruyanlar 31 Mart'ta sandıkta başardılar. 31 Mart'taki büyük mücadeleniz için okul sorumlularımıza, kat sorumlularımıza, bilişim sorumlularımıza, sandık görevlilerimize ve avukatlarımıza, tüm demokratik haklarımızı savunanlara sonsuz ve yürekten teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız.”
“CUMHURİYETİMİZ 100. YILINDA, 2023'TE UMUTSUZ VE KARAMSAR BİR TABLO YAŞADI”
“Tabii bu bir demokrasi kahramanlarına sertifikalarını teslim toplantısı, ama aynı zamanda da bir örgüt toplantısı. Seçim sonuçlarına yönelik de birtakım duygularımı sizlerle paylaşmak isterim” diyen Çelik sözlerini şöyle sürdürdü: “Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün bir cümlesi vardır, der ki "Az zamanda çok ve büyük işler başardık." Evet, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları Birinci Dünya Savaşı sonrası, ülkenin dört bir yanı işgal altındayken az zamanda milli mücadeleyi başlattılar. Kısa bir sürede milli mücadeleyi gerçekleştirip düşmanları topraklardan defettiler. Kısa bir süre içerisinde Cumhuriyeti kurdular. Kısa bir süre içerisinde Cumhuriyet'ten sonra Türkiye'de çok büyük atılımlarla demokratik bir Türkiye'nin yolunu açtılar. Ancak Cumhuriyetimiz 100. yılında, 2023'te umutsuz ve karamsar bir tablo yaşadı. Çok inandığımız bir seçimden sonuç alamadık. Aslında koşulların da çok olgunlaştığı, depremde duyguların taze olduğu, Kızılay'ın çadır sattığı, salgın duygularının taze olduğu, iktidarın beş maskeyi dağıtamadığı, ekonomik krizin olduğu, mülteci krizinin olduğu bir dönemde koşulların da uygun olduğu bir dönemde seçimlerden bir sonuç alamadık.
“GEÇTİĞİMİZ 6 AYLIK ZAMAN DİLİMİ İÇERİSİNDE BÜYÜK İŞLER YAPTIK”
Ancak geçtiğimiz 6 aylık zaman dilimi içerisinde Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün dediği gibi dar zamanda çok ve büyük işler yaptık. Geçtiğimiz 6 aylık zaman dilimi içerisinde kongrelerimizi gerçekleştirdik, kurultayımızı gerçekleştirdik, aday belirleme sürecimizi gerçekleştirdik, kampanya süreçlerimizi gerçekleştirdik, sandıklara hep birlikte sahip çıktık ve günün sonunda İstanbul'da ve Türkiye'de tarihi bir başarı elde ettik. Silivri'yi kazandık, 5 yıllık bir süreci sona erdirdik ve Bora Balcıoğlu Başkanımızla Silivri'yi kazandık. Beylikdüzü'nde on binlerce oya ulaştık. Yeniden İstanbul'u kazandık, meclis çoğunluğunu elde ettik. Genel Başkanımız Özgür Özel'in öncülüğünde partimiz Türkiye'de birinci parti oldu. Türkiye'yi hep birlikte kırmızıya boyadık ve bunların hepsini kısa bir zaman dilimi içerisinde gerçekleştirdik.”
“BAŞARININ EN BÜYÜK ANAHTARI KARARLI OLMAKTI VE KAZANMAYA İNANMAKTI”
“Peki başarının anahtarı neydi?” diyen Çelik, “Birincisi başarının en büyük anahtarı inanmaktı, kararlı olmaktı ve kazanmaya inanmaktı. Hem de en zor zamanda kazanmaya inanmaktı. Her şeyin başladığı yer neresiydi? Yine 2023'te, 29 Mayıs'ta birisi Twitter'dan bir video yayınladı. Dedi ki, toplumda bir karamsarlık var, bir olumsuzluk var seçim sonucundan kaynaklı, ama asla umutsuzluğa kapılmayın. Umutla, kararlılıkla, inançla çalışırsak, kazanmaya inanırsak, değişime inanırsak, iktidarı değiştirebileceğimize de inanırsak, kendimizi değiştirmeye de inanırsak başaramayacağımız hiçbir şey yok. Tam 2023 seçimlerinden bir gün sonra Büyükşehir Belediye Başkanımız Ekrem İmamoğlu bu duyguları Türkiye ile paylaştı. Ve o günden sonra Türkiye'de hem parti içi kongrelerde hem kurultayda Cumhuriyet Halk Partisi o süreçlerden güçlenerek çıkmayı başardı. Hem de 2024 seçimlerinde tarihi bir zafer elde etti. Genel Başkanımız Özgür Özel'in öncülüğünde daha da büyük bir zafer elde etti.
“31 MART BİZİM İÇİN BİR SONUÇ DEĞİL, YEPYENİ BİR BAŞLANGIÇTIR”
Bu yönüyle Büyükşehir Belediye Başkanımıza, partimizin Genel Başkanı Özgür Özel'e, parti yöneticilerimize, ilçe başkanlarımıza, il başkan yardımcılarımıza, tüm örgütümüze bu başarıya katkılarından dolayı sonsuz ve yürekten teşekkür ediyorum. Bora Balcıoğlu başkanımızın ifade ettiği gibi bu salonda ikinci toplantımız. Birinci toplantımız bir aday tanıtım toplantısıydı, bir başlangıcı ifade ediyordu. Bugün de aslında bir yönüyle hem bir seçim sonrası toplantısını konuşuyoruz ama aynı zamanda da yeni bir başlangıcı konuşmamız gerekiyor. Çünkü evet, Silivri'yi yeniden kazandık, İstanbul'u yeniden kazandık, Türkiye'de birinci parti olduk ama 31 Mart bizim için bir sonuç değil, yepyeni bir başlangıçtır” şeklinde konuştu.
“ÖRGÜTÜMÜZÜN SORUMLULUĞU 31 MART'TAN SONRA KAT KAT ARTMIŞTIR”
“31 Mart'tan önce üzerimizdeki sorumluluk birse şimdi sorumluluğumuz yüz olmuştur” şeklinde konuşmasını sürdüren Çelik, “Belediye başkanımız çok etkili bir kampanya süreci yönetti, Silivri'ye yönelik hayallerini Silivri halkıyla paylaştı. Zaten burada çok önemli bir yerel yöneticilik deneyimi var. Silivri'nin sorunlarını çok iyi biliyordu, Silivri'yi yakından tanıyordu. Silivri halkıyla arasında bir gönül köprüsü oluşturarak seçimlerden büyük bir başarıyla çıktı. Bundan sonra da Silivri halkına sosyal belediyecilik uygulamalarını gerçekleştirecek. Onun sorumluluğu çok büyük. Yöneticilerimizin, ilçe başkanlarımızın sorumlulukları artmıştır. Örgütümüzün tüm birimlerinin sorumluluğu 31 Mart'tan sonra kat kat artmıştır. Çünkü seçmen bize çok önemli bir mesaj vermiştir. Seçmenin verdiği mesajı doğru okumak çok önemlidir. Seçmen bize açıkça şunu söylemiştir: ‘Biz size 2019'da sınırlı bir iktidar verdik. Size sadece 11 büyükşehirde belediye başkanlığı yetkisi verdik ama 2023'te merkezi iktidarı size teslim etmedik. Şimdi 2024'te sizi Türkiye'nin dört bir yanında iktidar yapıyoruz. Yerel yönetimlerde sizi birinci parti yapıyoruz. Eğer önümüzdeki süreci çok iyi yönetirseniz, hem örgütsel süreçleri çok iyi yönetirseniz, hem de kazandığınız belediyeleri çok iyi yönetirseniz size Türkiye'de iktidarı vermek istiyoruz.' Bu yönüyle sorumluluğumuz kat kat artmıştır. Cumhuriyet Halk Partisi'nin önünde yapması gereken çok önemli ve büyük işler vardır” ifadelerini kullandı.
“TÜRKİYE'YE ÖRNEK OLACAK BİR İL BAŞKANLIĞI MODELİNİ YAKINDA PAYLAŞACAĞIZ”
“Partimizin ulusal kimliğini geliştirecek birtakım çalışmaları yapmak zorundayız” şeklinde sözlerini sürdüren CHP İl Başkanı, “Bunun adımlarını İstanbul'dan atıyoruz. Türkiye'ye örnek olacak bir il başkanlığı modelini çok yakında sizlerle paylaşacağız. Tepeden tırnağa kurumsallaşmanın oluştuğu bir yapı için çalışmalarımız sürüyor. Üniversitelerle, sendikalarla, bilim dünyasıyla iletişim halinde çalışmalar yürütüyoruz. İyi bir yerel yönetim-örgüt dengesini bulmak zorundayız. Evet, çok sayıda belediye kazandık ama biliyoruz ki ağır ekonomik koşullarda ve özellikle son iktidarın çıkarttığı bir takım kanunlarla belediye başkanları yönetirken bir takım sorunlarla karşı karşıya kalacaklar. Bu yönüyle örgüt ve yerel yönetim dengesinin ilişkisinin çok sağlıklı, sistematik bir biçimde planlanması gerekiyor. Ve yine bir örgüt kültürünün dönüşüme ve değişime ihtiyacı var” dedi.
“PARTİYİ KAMUOYUNDA TARTIŞMALI BİR KONUMA GETİRMEMELİYİZ”
“Örgüt kültürü konusunda da İstanbul'un ve Türkiye'nin dört bir yanında birtakım çalışmalar ve uygulamalar yapmamız lazım” diyen Çelik, “Evet, partinin iç kurullarında her şeyi konuşup tartışabiliriz. Parti içi demokrasiyi güçlendirmek için adımlar atabiliriz ama özellikle birinci parti olduğumuz bir dönemde Cumhuriyet Halk Partisi'nin kendi içerisinde bir yarılma yaşamasına asla müsaade etmemeliyiz. Partiyi televizyonlarda asla tartışmayız. Partiyi kamuoyunda tartışmalı bir konuma getirmemeliyiz” vurgusunda bulundu.
“SANDIĞI HER ZAMAN SAVUNACAĞIZ”
Çelik açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Parti kongre süreçlerini gerçekleştireceğiz. Mahallelere, ilçelere, illere sandık kurmaya devam edeceğiz. Bu demokrasinin güzelliğidir. Bunu zenginleştirmek veya yakınlaştırmak gibi bir görevimiz var. Bunun için zaten Cumhuriyet Halk Partisi'nde siyaset yapıyoruz. Eğer yukarıdan birileri il başkanı belirleyecekse, birileri yukarıdan ilçe başkanı belirleyecekse, bu salondaki herkes buna itiraz edecektir. Eğer yukarıdan belirlenecek olsaydı, ben bu partide şu anda il başkanlığı yapamazdım. Çünkü gidip birilerinin önünde eğilip bükülmezdim. Mahallede kurulan sandık beni il başkanı yaptı. 6 aydır Cumhuriyet Halk Partisi'nin Türkiye'deki en büyük il başkanlığını yapıyorum. O sandığı mutlaka her zaman savunacağız.
“PARTİ İÇİ DEMOKRASİYİ İÇSELLEŞTİRECEĞİZ”
O sandık mahallelere sürekli kurulacak ama bunun bir bayrak yarışı olduğunu unutmayacağız. Parti içi demokrasiyi içselleştireceğiz. Kongrelerde yarışacağız ama bir gün sonra kol kola girip barışacağız.
“SİLİVRİ ADAYLAŞMA SÜREÇLERİNDE ÖRNEK BİR MODEL UYGULANMIŞTIR”
İstanbul'da belediye başkanlığı konusunda 450 belediye başkan adayımız vardı. 39 arkadaşımız aday gösterildi. 4.500 meclis üyesi adayımız vardı. 1.500 tanesi aday gösterildi. 900'e yakını meclis üyesi olarak seçildi. Adayların adaylaşma dönemlerinde de birbirimizin elini havaya kaldırmayı başaracağız. Silivri bunu seçim öncesinde bu salonda başarmıştır. Bora Balcıoğlu başkanımızla birlikte Silivri'nin bütün belediye başkan adayları bu sahneye çıkmıştır, başkanımızın elini havaya kaldırmıştır. Bu yönüyle Silivri adaylaşma süreçlerinde örnek bir model uygulanmıştır. Örgütsel süreçlerle ilgili de bundan sonra örnek davranışları Silivri sergileyecektir. Bu noktada en ufak bir şüphemiz ve kuşkumuz yoktur. Demokrasiyi içselleştirmek, o yarışlardan bir gün sonra barışmayı öğrenmek sadece Cumhuriyet Halk Partisi'nin gerçekleştirebileceği bir şeydir.
“BİR ERKEN SEÇİMLE VEYA 2028'DE TÜRKİYE'DE İKTİDARI DEĞİŞTİREBİLİRİZ”
Parti programımızı mutlaka Türkiye'nin sorunlarına çözüm üretecek biçimde güncelleyeceğiz. Parti tüzüğümüzü daha demokratik hale getireceğiz. Hep birlikte kurumsal kimliğimizi güçlendirerek, örgüt kültürümüzü geliştirerek 31 Mart'taki seçim sonucunu geleceğe taşımak zorundayız. Çünkü Türkiye'nin çok ağır sorunları var. Mevcut siyasi iktidarın ne yazık ki bu sorunları ne çözecek enerjisi kaldı ne de becerisi var. Bu yönüyle bizlere çok büyük görev düşüyor. Toplum bir umutsuzluğa sürükleniyor, ekonomik anlamda toplum karamsarlığa sürükleniyor ama biz inançla, kararlılıkla kazanmaya inanarak bir erken seçimle veya 2028'de Türkiye'de iktidarı değiştirebiliriz. Umudumuzu yüksek tutalım, umudumuzu diri tutalım. Biz umudumuzu Cumhuriyet Halk Partisi'nin 100 yıllık köklerinden alıyoruz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ten alıyoruz. Hani bu toprakların en umutsuz olduğu anda 100 yıl önce Gazi Mustafa Kemal Atatürk İstanbul'a geldiğinde İngiliz gemilerini boğazda gördüğünde, "Geldikleri gibi giderler" demişti. O umutla, inançla, kararlılıkla ikinci yüzyılında cumhuriyetimizi hep birlikte demokrasiyle

YORUM YAP