Arsaland’ın hizmet politikası ve emlak sektöründeki gelişmeleri değerlendiren Özkes, “Biz alanın da satanın da gerçek değer üzerinden ticaret yapması taraftarıyız” dedi.
2004 yılında iktisat fakültesi mezuniyetiyle beraber gayrimenkul piyasasına giren ve yapı sektöründe başarılı çalışmalar neticesinde alanında öncü bir kurumdan Gayrimenkul Müdürlüğü teklifi alan Muhammed Özkes, Trakya'da arazi üzerinde uzman olarak emlak piyasasında çalışmaya başladı. Bu süre içerisinde bölgede ciddi bir eksiklik gördüğünü ifade eden Özkes, görevinden istifa edip Arsaland markasıyla arazi sektörüne adım attığını açıkladı. 2008 yılında Çorlu' da kurulan firma 2009 başlarında Silivri' de Bölge Trafik yanında açılan şubesi ile 2 ilde birlikte faaliyetlerini sürdürmeye başladı. Silivri’de Büyük Kılıçlı, Alipaşa, Fener ve Çeltik firmanın şubeleri bulunan diğer bölgeler.
ÖZKES: UZMANLAŞMA
TARAFTARIYIZ
Özkes, emlak sektöründeki çalışmaları hakkında şu açıklamalarda bulundu: “Bütün şubeler firmanın tüzel kişiliğine aittir. Biz uzmanlaşma taraftarıyız. Sloganımız; "Topraktan Geldik". Sadece toprak ile ilgileniyoruz, ne villa, ne fabrika ne de konut, bizi hiç biri ilgilendirmiyor. Toprak konusunda uzmanız ve en iyisi olduğumuzu biz değil müşterilerimiz söylüyor. Bundan da şeref duyuyoruz. Arsaland GYD Silivri'de ihtiyaç duyulan bir firmadır. Bunun nedenlerini şu şekilde sıralayabiliriz;
Müşterilerimize ve çözüm ortaklarımıza verdiğimiz hizmetlerde dürüstlüğü vazgeçilemez bir hayat felsefesi olarak benimsedik.
Yaptığımız tüm işlerde daima açık, şeffaf ve denetlenebilir olmayı amaç edindik.
Müşterilerimize her zaman beklentilerinin üzerinde hizmet vermeyi, nezaket ve ilgi göstermeyi önemsiyoruz.
Verdiğimiz sözü tutmayı ilke edindik, kontrolümüz dışındaki gelişen olaylar nedeniyle müşterilerimizi önceden bilgilendirerek özür dileriz.
Her zaman müşterilerimizin gereksinim ve ihtiyaçlarına iyi niyetle çözüm üretme gayreti içindeyiz.
İş yerimizin kurum kimliği ve görsel standartlarını her zaman üst seviyede tuttuk.
İşlerimizi ekip çalışması anlayışı ile en hızlı şekilde organize ederiz. Kurumsal bilgi ve becerilerimizi sürekli geliştirerek, sektörün en iyi ürünlerini kullanarak daima daha kaliteli iş yapma gayreti içinde olmayı ve bunu başarabilmeyi şirketimizin kalite politikasına olarak benimsedik.
İnsan gücümüzün kalite bilincini, bilgi ve becerisini sürekli eğitim ile geliştiriyoruz.”
“SPEKÜLATİF FİYATLAR
SÖZ KONUSU”
Silivri’de emlak sektörünün gelişim sürecini değerlendiren Arsaland’ın sahibi Muhammed İhsan Özkes, şöyle konuştu: “Silivri halkı arazileri konusunda bilinçsiz davranıyor. Hep iyi ve olumlu yönden bakıyorlar. Olumsuz olanlar sanki hiç olmamış yaklaşımı içerisindeler. Mesela yıllardır süre gelen "Havalimanı, liman vs" gelecek diye bölgede fiyatlar arttırılıyor, ama o gelecek denen projeler iptal edildiğinde veya durdurulduğunda fiyat indirilmiyor.
Üst ölçekte konut planlı kısımda kalıyor diye yerlerin fiyat arttırılıyor ancak alt ölçekte dere korumada kalınca fiyat indirilmiyor. Bunun tek bir nedeni vardır o da bilinçsiz davranıştır. Bir taşınmaz 6 ay içerisinde satılamıyorsa bir sorun var demektir. Bu sorunu arazi üzerinde uyarladığımızda tek nedenin fiyat olduğunu söylemekte zorlanmıyoruz. Halkımız taşınmazın fiyatlarını arttırmak için bahane arıyor; öyle ki köyün üzerinden helikopter geçtiğinde "Yeni otoban güzergahı için dolaşıyorlar” veya “Büyük bir patron arazi topluyor, aldıklarına bakmaya geliyor" diyebiliyor ve bunu fiyata yansıtıyor. Tamamen spekülatif fiyatlar söz konusu.
“CHP'NİN BELEDİYEYİ KAZANMASI
YATIRIMCILAR İÇİN OLUMLU
SONUÇLAR DOĞURDU”
AKP seçimi kaybettiğinde bir yatırım danışmanı olarak gidişatın çok kötü olacağı kanısındaydım. Ancak geçen sürede şunu gördük AKP döneminde gerçek fiyatın üzerindeki köpük fiyat ortadan kayboldu ve gerçek fiyatlarda satışlar ortaya çıktı. CHP' nin belediyeyi kazanması yatırımcılar için olumlu sonuçlar doğurdu. Halk arasında "CHP' yi seçtik ama sanki projeler artık yapılamayacak" diye bir yaklaşım var. Silivri üzerindeki planlamalar (havalimanı - liman - üniversite - teknoloji bölgeleri) ilçe belediyesi hedefleri değildir, devlet politikasıdır. Ama AKP gelmiş ama CHP gelmiş hiç önemli değildir. Halkın da bunu kabul etmesi gerekmektedir.
AKP Silivri için bir şeyler yapmak istiyorsa bunu yapıcı muhalefetiyle mevcut haliyle yapması gerekmektedir.”
“ALANIN DA SATANIN DA
GERÇEK DEĞER ÜZERİNDEN
TİCARET YAPMASI TARAFTARIYIZ”
“Yatırımcılara ve yer sahiplerine ne tavsiye edersiniz?” sorusuna yanıt veren Özkes, “Eskiden yatırımcılar bilinçsizdi, önüne gelen ona buna arazi sattı. Yanlış araziler mi satılmadı, yanlış bölgelere mi sokulmadı? Bir müşterime Büyük Sinekli köyünde sanayi arazisi diye satmışlar daha ne örnek verilebilir ki! Günümüzde büyük emlakçı diye bilinen kişilerden bazılarının geçmişte yaptıkları işler dilden dile gezer. O bunu yapmış, bu bunu yapmış, peki hala nasıl bu işi yapabiliyorlar ona da anlam veremiyorum. Hala nasıl müşteri bulabiliyorlar o da ayrı bir konu.
Arsaland'i kurma kararlarım oldukça fazladır. Yatırımcı olduğum dönemden bir örnek vereyim; bir bölgede arazimiz var ve onu satacağız, bölgedeki bir emlakçıya girdim ve satmak istediğimi söyledim. Emlakçı bana “10 TL gibi fiyattan satabiliriz portföyümde de bu fiyatlarda çok yer var” dedi. Şaşırdım çünkü çok düşük bir fiyat olarak düşündüm. Satmaktan vazgeçiyorum ve madem bu fiyatlarda yerler var hepsini almak istiyorum dedim. Bu sefer de hiç ama hiç yüzü kızarmadan 25 TL altında yer olmadığını söyledi. İşte bu ahlaksızlıktır ve daha bir çok anlam yükleyebilirsiniz. Emlakçılar hakkında vatandaşlarımız pek iyi konuşmaz. İnanın haklılar. Ben de bu sektördeyim ama haklı olduklarını rahatlıkla söyleyebiliyorum. Emlak sektörü bir anda zengin olma aracı değildir. Öyle olanları görüyoruz; lüks bir ofis açılır çünkü bir nevi vurgun yapmıştır, lüks ofisten sonra yerinde oturur, inanın elektrik faturasını ödeyecek gelir dahi kazanamaz. Çünkü o bir kere olur. Bir daha da olmaz. İlk başlarda bu konuyla alakalı olarak meslektaşlarıma kızardım. Artık kızmıyorum, eğer ki yanlış bir alım yapıldıysa alım yapan vatandaş hatalıdır. Bir bölgede yatırım yapılacaksa araştırması gerekmektedir.
Gelen müşterilerime gidin diğer ofisleri gezin sonra bana gelin derim. Dönüş yapan firmamızdan yer alır, dönmeyen firmamı ilgilendirmez. İnsanlara umut vermek meslektaşlarımın en önemli hatalarıdır. Bir müşterim yine piyasa şartlarının altında bir yerle ilgileniyor ve bana “Seneye ne olur” diye sordu, bilemem ki, belki artar belki hiç artmaz dedim. Müşterim de bana “İlk kez böyle söyleyen bir emlakçı görüyorum” dedi. Maksat sadece yer satmaksa o ayrı ama söylenen tarih geldiğinde haklı çıkmak “emlakçı”lık değil “yatırım danışmanlığı”dır. Tabelaya yatırım danışmanlığı yazınca değil dedikleriniz haklı çıkınca “yatırım danışmanı” oluyorsunuz.
Ayrıca bazı vatandaşlar bölgeye yatırım yapan yatırımcıları keriz olarak görüyorlar. Hiç unutmam bir gün bir mal sahibi ile pazarlık yapıyorum. Ben vatandaşa istediği paranın abartılı olduğunu piyasa şartlarına indirmesi gerektiği konusunda telkininde bulunurken bana şunu söyledi; "Bi keriz gelir alır be ya"... O anda kibar-kaba karışımı bir şekilde ofisten gönderdim vatandaşı. Ne yazık ki satıcıların genel psikolojisi budur. Mal sahipleri bir taşınmazı satarken piyasa onu ilgilendirmiyor, kendisi bir fiyat belirliyor ve “Ben bunu isterim” diyor. Hakkıdır tabiî ki, isteyebilir ama unutulmaması gereken konu her malın bir piyasası vardır. Biz alanında satanın da gerçek değer üzerinden ticaret yapması taraftarıyız. Yatırımcıların alım yaparken bilinçli bir şekilde yatırım yapmalarını öneririz ve bu konuda uzman kişilerden görüş almalarını tavsiye ediyoruz. Aynı şekilde yer sahiplerinin de satım aşamasında taşınmazın fiyatını iyi belirlemesi gerekmekte. Bunun içinde uzman kişilerden yardım alması son derece yararlı olur.
“FİRMAMIZIN TEHDİT OLARAK
GÖRDÜĞÜ EN BÜYÜK SORUN
‘KORSAN EMLAKÇILAR’ DIR”
Firmamızın tehdit olarak gördüğü en büyük sorun "korsan emlakçılar" dır. Bugün Silivri'nin yöneticilerinden tutun köy kahvecisine kadar herkes korsan emlakçilik yapmaktadır. Hatta "en büyük rakibim birtakım partilerin ilçe başkanıdır" diye bir söylemim vardır. Daha derinlerine inmek istemiyorum ama rahatsızlığımı dile getirmem gerekiyor.
“GELİŞİM SÜREÇLERİNİN
TARAFSIZ BİR ŞEKİLDE
GERÇEKLEŞMESİ SİLİVRİ’MİZİN
MENFAATİNE OLACAKTIR”
Silivri'nin gelişim sürecini oldukça iyi görüyorum. Gelişimin ağır olması hızlı olmasından daha iyidir. Bilinçli ilerlemiş olur. Bunu da şu şeklide örnekleyebiliriz; Alipaşa ve Alibey'de oldukça büyük bir alanda 1/5.000'lik planlama yapıldı. AKP yönetimi gitmeden önce oku fırlattı ve CHP döneminde süreç devam etmekte. Şu anki durum tam bir kaos. 1/1.000' lik plan yapılmazsa 1/5.000' liğin zarardan başka hiçbir getirisi olmaz. Bildiğimiz kadarı ile sadece Alibey'de 80 ada da 1/1.000' lik plan yapılmakta. Diğer yerler hakkında halk bilgilendirilmiyor. Satacak da alacak kişi ne olacağını bilmiyor. Tam bir belirsizlik hakim. Halbuki büyük bir alana uygulanacağına ada ada uygulansa daha iyi olmaz mıydı?
Yine burada mesleğimize verdiği zarardan ötürü AKP dönemini eleştirmek istiyorum; kendinden sonra gelecek olan yönetime büyük bir saygısızlık ve burada yerleri olan vatandaşlara şu anki süreçten dolayı haksızlık yapmışlardır. Seçimden 1 hafta önce bu plan askıya çıkarılmıştı, 2 hafta sonra yapılsaydı daha saygılı bir yaklaşım olmaz mıydı? Şu anki Belediye bu planın devamını getirmek zorunda bırakıldı. Sonuç olarak hızlı gelişimin iyi olmadığını hep beraber görmüş oluyoruz. Gelişim süreçlerinin tarafsız bir şekilde gerçekleşmesi Silivri’mizin menfaatine olacaktır.”
“MESLEKTAŞLARIMA
TEŞEKKÜR EDİYORUM”
Emlak piyasasında meslektaşları ile gerçekleştirdikleri ortak çalışmalara önem verdiğini belirten Özkes, açıklamalarına şu sözlerle nokta koydu: “Biz firma olarak meslektaşlarımız ile ortak çalışmayı benimsiyoruz. Bir nevi merkez büro gibi faaliyet gösteriyoruz. Meslektaşlarımıza buradan çok teşekkür ederim bizlere güveniyorlar, keza biz onlara daha çok güveniyoruz ve hep beraber kazanmanın yollarını arıyoruz. Bir ofiste yer olur müşteri olmaz, müşteri olur yer olmaz. Biz de bu ortak çalışma ile hepsini sağlamış oluyoruz. Meslektaşlarımızla yaptığımız işi tek başımıza yaptığımız işten daha çok seviyorum. Bu sayede en azından bir hane daha gelir elde etmiş oluyor ve mesleğin en zor kısmı "güven" konusunda kazanmış oluyoruz. Arazi konusunda uzunca bir süredir faaliyet gösteriyoruz, ne şahsım ne de firmam hakkında duyduğum hiçbir olumsuz söylem olmamıştır. İşte bu hem bizim hem de işbirliği yaptığımız meslektaşlarımızın sayesinde ortaya çıkmıştır. Tekrar meslektaşlarıma teşekkür ederim.”
Ersin ERGİN