Silivri merkez ve sahilde yaşanan sıkıntıyla ilk şoku yaşadık. İkincisi Selimpaşa’yı vurdu anlaşılan. Sahil bandı süresince sorunlar bitmeyecek orası da kesin görünüyor. Özellikle sahil ve dere çevresi olan yerler yeni sıkıntılara gebe.
Dere yataklarını ıslah etmek yerine imara kapatılmaları yoluna gidiliyor anlaşılan.
Sahil bandında yıllardır verilen izinler şimdi geçersiz kılınmaya çalışılıyor. Oysa zamanlar değişti.
Denizin içine şehirler yapılıyor. Pek ala deniz kenarındaki imar hakları da kıyı kenar çizgisi tecavüzü olmadığı sürece yenilenebilir.
İsyanın temelinde imar hak kayıpları yatıyor. Hakkının azaldığını, yok olduğunu veya belirsizliğe sürüklendiğini düşünen, hisseden vatandaş isyan ediyor.
Haklı olarak. Bunu anlamadan çözme imkânınız yok. Siyaset, halkın hayatını kolaylaştırmak üzere kurulduysa bu amaca hizmet ettiği ölçüde geri dönüşüm sağlar, siyasetçiler için de.
Selimpaşa’daki tepkiler ve gerilime karşın Kavaklı’daki sessizliği dere yatakları etkisi ve sahil bandı olmamasıyla açıklamak son derece mümkün.
Silivri’ye bir elbise dikilmiş, ölçüler alınmış tamam da provalar eksikti. Elbiseyi tadilat etmekten başka çare yok.
Dar olarak Silivri’ye bunu giydirmenin imkanı yok. Elbise de bozulur, Silivri de memnun olmaz.
Silivri memnun olmazsa bu sürecin mimarlarını da mutlu etmez.
Çok değil ama biraz daha fazla kat artışı ve dere yatakları ile deniz kenarındaki vatandaşları mağdur etmeyecek süreçler zorunlu. Yoksa genel anlamda kimsenin planlara bir itirazı olmaz.
Herkesi aynı anda ve yöntemle memnun etmenin zorluğu ortada. Buna rağmen çoğunluğu ortak fikirde buluşturmak şart.
Belediyenin de AK Parti’nin de toplantılarında bilgilendirme ve itiraz sürecinin birlikte yapılması ile ilgili beklenti ifade edildi.
Konuşulanlara bakınca bunun daha yararlı olabileceğine dair öncesinde aklıma gelen düşünce daha çok yer etti doğrusu. Ama ne mümkün?!
Hele ki yerel seçim kılıçları havada bilenmiş vaziyette hazır ola çekilmişken!
CHP’ye yararı ne olur bilinmez ama AK Parti’ye özellikle İBB ile yakın teması bilinen Metin Karakaş aleyhine işliyor planlama süreci. Sadece bu da değil tabi ama konumuz bu değil şimdi… "Seçime yönelik çalışmıyoruz” klasiği bir yana her siyasetçinin temelde kaygısının bu olduğuna bu kadar yıllık tecrübemle kalıbımı basarım. Nasıl olmasın ki?! Çekilecek eziyet mi siyaset iktidar umudu olmasa!? Şimdilik daha açık anlatmayı canım istemiyor ama siz anladınız onu… Anlaması gerekenlerin idrak etmesi de yeterli tabi...
