Referandum’a Seçim molası

Yeni siyaset konjonktüründe ülke içindeki seçmenler kadar dışında yaşayanlar da epey ses getirir, politik tartışmalarda su götürür duruma geldi…
Partiler genelde muhalefetteyken ülke dışındaki seçmenlerin oy kullanmasını ateşli bir biçimde savunur, iktidar kimliğine bürünür bürünmez buna nedense engel olmanın yollarını aramaya başlarlar…
Türkiye'de Referandum dolayısıyla ülke dışındaki seçmenlerin durumuna ilişkin değerlendirmelere Bulgaristan göçmenleri ve çift vatandaşları için kısa bir parantez açmak istiyorum.
26 Mart 2017'de Bulgaristan'da Parlamento seçimi yapılacaktır. Geçmişe nazaran Türkiye'deki Bulgaristan vatandaşlarının oy kullanabilmesi için açılan sandık sayıları giderek azalıyor. Ve Bulgaristan'da yeni seçim kanununun 242. Maddesi gereğince iki defa üst üste seçime katılmayan vatandaşlar, takip eden üçüncü seçimde oy kullanma hakkını kaybetmekte. Yeni seçim kanununa göre Türkiye'de açılacak sandık sayısı en fazla 35 olacak. Bu karar, yurtdışında yaşayan Bulgaristan vatandaşlarına karşı antidemokratik bir uygulama olarak değerlendirilse de iktidarların kulakları bu eleştirilere tıkalı…
Bulgaristan'daki seçim Türkiye'de yaşayan Bulgaristan vatandaşı Türkler için önemli olduğu kadar AK Parti ve CHP de sürece bu aşamada bizzat dahil oldular. Türkiye'de komünist sistemin yıkılmasından sonra Türk azınlığın haklarını korumak üzere kurulan Hak ve Özgürlükler Hareketi önemli de mesafe almadı değil… Çok şeyi başardı ancak AK Parti Hükümeti ile “iyi ilişkiler” başardıkları arasında değil… Bu da Ahmet Doğan ile Tayyip Erdoğan arasında HÖH'ni bölecek bir ayrıma kadar gitti. AK Parti'nin baskıları üzerine Doğan, Genel Başkanlıktan çekildi ve yerine AK Parti'nin de sıcak baktığı bir isim; Lütfü Mestan geldi. Ancak Türkiye-Rusya uçak krizinde Mestan'ın Bulgaristan'daki Türklerin çıkarlarına uygun davranmak yerine Türkiye'den yana tavır almasıyla (Ki Türkiye'de daha sonra Rusya'ya hak verdi) pamuk ipliğine bağlı HÖH ve AK Parti/Tayyip Erdoğan ilişkisi yeni bir çıkmaza girdi. Doğan'ın baskılarıyla Mestan, HÖH'ün başından indirilirken, Bulgaristan medyasında yer alan haberlere göre Tayyip Erdoğan'ın doğrudan Bilal Erdoğan aracılığıyla HÖH'ten 5 milletvekili ile Mestan, DOST Partisini kurdu…
Referandum çalışmalarını yürüten AK Parti ve CHP aynı zamanda Bulgaristan'da DOST ve HÖH'ün ilk seçim hesaplaşmasını kontrol altında tutmak, yönetmek üzere de çalışıyor. AK Parti tüm teşkilatları ve belediye başkanlarına Bulgaristan seçimlerinde DOST partisi milletvekillerine destek olma talimatı verirken, CHP de aynısını HÖH ile ilgili gerçekleştirdi…
Erdoğan'ın Bulgaristan'da Türk azınlığının siyasi temsilcilerini dizayn etme çabası Bulgar medyası ve siyasetçileri tarafından da bol bol işlenen ve dikkatle takip edilen bir konu.
Bulgaristan'da 26 Mart'ta gerçekleştirilecek son genel seçimde şöyle bir fark belirginleşiyor… Daha önce HÖH; yani Türk azınlığını temsil eden, hakları için mücadele eden partisi ile sadece aşırı milliyetçi partiler uğraşırdı, karşıtlığı üzerinden destek toplamaya çalışırdı şimdi bütün partiler ‘ırkçılık' şemsiyesini ters çevirip yağan oylardan daha fazlasını kapma eğilimi içine girdiler. DOST da ‘ırkçı'ların hedefinde tabi...
Burada açılmayan sandıklar nedeniyle Bulgaristan'da doğdukları topraklarla hasret gidermek ve oyunu kullanmak için seçim dönemlerinde yollara koyulanlara daha gümrük kapısında öyle bir bakış yansıtılıyor ki soğuk savaş Doğu Blokunda hiç bitmemiş sanıyorsunuz… Yoksa baharlarımız, hatta yazlarımız oldu…
Siyaset her türlü malzemeyi tüketti ‘ırkçılığı'a bu denli sıkı sarılıyorsa tüm dünya coğrafyasında savaş çanları çalmaya devam edecek demektir…
“Dünya barışı” sözünü eskiden ne kadar sık işitirdik, şimdi duymayı bile ne kadar çok özledik farkında mısınız?
Nerede insana umut vaat eden siyaset ve siyasetçiler? Mumlarımızı tükendi aramaktan...