Dünya kupasında artık son virajı dönüyoruz. Pazar günü (yanı yarın) Moskova'daki final maçı ile bir aydır süren bu, çok hızlı diyemeyeceğimiz, turnuva sona erecek. Almanya'nın çok erken elenmesinin arkasından sapır sapır dökülen Arjantin, Brezilya, İspanya, İngiltere, Uruguay derken turnuvanın ardından bizimkilere gözümüzü dikeceğiz.
Ben sözü Portekizli, Real Madritli Ronaldo'ya getirmek istiyorum. Ronaldo'nun bir süredir İspanya'da vergicilerle başı dertteydi. Taa 2011 yılından başlayan bu karmaşık ve karmaşık olduğu kadar içinden çıkılmaz hikâye uzadıkça uzamış tam anlamıyla tıkanmıştı. 30 Mayıs 2018'de Madrid Vergi Dairesi bir açıklama yaptı; 14.7 milyonluk borcun 28 milyon EURO'ya çıktığını bildirdi. Sürekli uzlaşma zemini arayan Ronaldo 15 yıllık hapse kadar gidecek bu olaydan üç - beş gün sonrası İspanya filelerine gönderdiği muhteşem gollerle konuyu başka bir boyuta çevirdi. Juventus transferi bana göre Ronaldo'nun İspanya'dan kaçışıdır. Ama ne kaçış? Başkan Agnelli ve Signor Elkan'ın FIAT işçileri ise şimdi 15 Temmuz -17 Temmuz arası büyük greve hazırlanıyorlar. Huzursuzluk dorukta. Bakalım işçilerle Ronaldo arasındaki tırmanış ne zaman sevgiye dönüşecek.
ALI KOÇ VİTES KÜÇÜLTTÜ
Fenerbahçe Başkanı Ali Koç yaklaşık bir yıldır çalışıyordu. Tabi Comolli ve diğerleri de… Ancak ortada olan gerçek Fenerbahçe'deki borç yükünün inanılmaz boyutlara varmış olması. Cocu da bunun farkında ve kadrodaki bütün oyunculardan faydalanma yoluna gidiyor. Koç da sürpriz adamların peşine düşüyor. Berke ve Barış transferi çok isabetli ve yerinde. Ancak Fenerbahçe'nin bir iki yıldız alması şart. Çünkü dünyada bütün büyük kulüpler tamamen genç oyuncu peşine düşmüyorlar. Çünkü onları satarak hem para kazanıyorlar hem de tribüne seyirci çekiyorlar. Fenerbahçe'nin ciddi biçimde santrfora ihtiyacı var.
GALATASARAY'DA TERIM RAHATLIGI
Galatasaray'da Terim'in o eskiden durgun ve sınırlı yüzünden eser yok. Neşe dorukta. Antrenmanlarda kahkaha üst düzeyde. Henry transferi güzel ve şık. Giden oyuncular da var. Ancak sözleşmeleri olan ve maaşları ‘maşallah' dedirten kimsenin kılı kıpırdamıyor. Gecen sene pek benimsemediğim Belhanda bile iznini iki gün kısalttı. Nagatamo N'Diaye Denayer ve son gün Mina derken yine Ağustos'u bulacağız. Sabırlıyız ve Fatih Terim'e inanıyoruz.
MANSIZ'A HAYIRLI OLSUN
Beşiktaş Krasnodar maçında pek keyif vermedi ama şimdiden yorum yapmak pek doğru olmaz. Vagner Love'un FIFA kapısından alacaklarını tahsil etmesini beklerken antrenmanda görünce şaşırmıştım. Güneş'ın ‘Artık istemiyorum' dediği Negredo da kampta. “Babel gitti gidiyor” derken o da takımda. Queresma'dan daha haber yok. O biraz fazla dinlenir gibi geliyor. Günler biraz geçsin daha gerçekçi yorumlar yapabiliriz. Yardımcı hocalar İlhan Mansız ve Guti'ye başarılar dileriz.
***
Evet sevgili Silivrililer. Yazın ortasına geldik. Bizim takım Silivrispor'u gecen yıl üç-dört defa izlemiştim. Değişen hocalar komple değişen takım canımı sıktı. Bir daha da maçlarına gitmedim. Ama Kadir Akbulut'u bilirim. İşi zor. Allah kendisine yardımcı olsun. Başkanı tanımıyorum. Yönetimde birkaç kişi var selamlaştığım. Ancak onlara tavsiyem; Futbol Federasyonu ile iyi ilişki kurmaları ve genç yetenekleri aramaları. Kırklarelispor'u da biraz takip etmeleri olacak. Hoşçakalın...
