2016-2017 eğitim ve öğretim yılında ilçemizde eğitime başlayacak olan İstanbul Silivri Rumeli Üniversitesi tanıtım toplantısı 3 Haziran 2016 Cuma, bugün saat 16.30'da Yaşar Kemal Sergi Salonunda gerçekleştirilecek. Tüm halkımız davetlidir…
***
Öyle yıkma kendini,
Öyle mahzun, öyle garip...
Nerede olursan ol,
İçerde, dışarda, derste, sırada,
Yürü üstüne - üstüne,
Tükür yüzüne celladın,
Fırsatçının, fesatçının, hainin...
Dayan kitap ile
Dayan iş ile.
Tırnak ile, diş ile,
Umut ile, sevda ile, düş ile
Dayan rüsva etme beni.
*Ahmed Arif'in anısına...
***
Üniversite yıllarım ve Türk Edebiyatı ile tanışıklığımın ilk etkileyici eserlerinden biri… Bugün halen daha ruhumuz ve gücümüzün toparlanmasına ihtiyaç duyduğumuz anlarda faydalanabileceğimiz edebi takviyelerden biri.
Ne yazayım, ne anlatayım size bu haftanın son iş gününde bilemedim… Gündemdeki konu hakkında “Lütfen yazma, lütfen, lütfen… Bırak Silivrispor'u git siyasetçilerinle uğraş…” ricasını kırmayacak kadar yufka yürekli olduğumu bilenler bilir : )) “Silivrispor'un başına A kişisi geçsin” manşetini görmek isteyenlerin beklentilerini karşılayamayışımız iyi düşünüldüğünde aslında bizim açımızdan en doğrusu. Bir gelişmeleri haber veririz. Karar da, uygulama mercii de değiliz. Köşe yazarları fikirlerini, beklentilerini daha net ifade edebilir. Ama kimse gazeteci yazsın da istediğini yapayım diye hazırda beklemiyor; hayal kurmayalım, yanlış bahanelere sığınmayalım…
“Silivrispor'un başında B kişisi olsun” demek önemli bir sorumluluk. Köşe yazarı açısından da bir yayın organı bakımından da… Arada ağırlık farkı var tabi…
Silivri, Silivrispor için hayırlısı neyse o olsun. Bunu belirleyecek olan da zor günlerinde destek olan, sıkıntıları çözme sorumluluğunu taşıyan, emek harcayanlardır. Silivrispor'a katkısı ölçüsünde insanların söz sahibi olması gerektiğini de düşünüyorum; yalan değil…
İpin ucunda sağlam durabileceğinden emin olmayan kimse bir başkasını buna inanarak risk almasına yol açmamalı… Her iki taraf için de durum çok mahvedici olabilir hatta bundan olumsuz etkilenenlerin sayısı koşullara göre artış gösterebilir.
“Bir şey için ne erken sevinin ne de erken üzülün” sözünü eklemeden bitiremeyeceğim anlaşılan…
Sustum!
GÜNÜN SÖZÜ
Çingenenin birine çıkışmışlar;
-'Ne biçim yürüyorsun?' diye...
'Yürümüyorum ki,' demiş, 'dans ediyorum.'
-'Müziksiz dans mı olur?'
'Beynin varsa, olur...'
*Aleksandr Puşkin