Silivri Belediye Başkanı Bora Balcıoğlu, geçtiğimiz hafta İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Mart ayı Meclis toplantısında önemli bir çıkış yaptı.
“Düşünün ki; kilometrelerce sahili, tertemiz mavi bayraklı plajları, ormanları, doğal yaşam alanları ve zengin tarihi ile Silivri, ne yazık ki sadece cezaevi ile hatırlanıyor. Bu, ilçemize büyük bir haksızlıktır” söylemi, geç kalınmış ve son derece yerinde bir tepki olarak değerlendirilebilir. Silivri, sahip olduğu tarım, turizm, tarihi miras ve doğal güzellikler ile yalnızca cezaevi algısı üzerinden anılmayı hak etmeyen bir ilçe. Ergenekon, FETÖ derken son günlerde yine bütün ulusal kanal ve genel siyasi söylemlerde ‘cezaevi' ile özleşen bir Silivri ismi öne çıkıyor. Bir kasıt taşımaksızın dahi “Silivri'de bulunan Marmara Cezaevi” yerine, ne acıdır ki, sadece “Silivri” kullanılıyor. Silivri'nin cezaevinden ibaret olmadığını anlatmak hepimizin görevi, Silivri'deki tüm siyasi partiler ve Sivil Toplum Kuruluşlarının ama en çok da Belediye Başkanımızın. Parti büyükleri, bölge milletvekilleri, genel başkan ve büyükşehir belediye başkanları, ulusal medya kuruluş temsilcilerine örneğin hemşerimiz olan Selçuk Tepeli, Uğur Dündar gibi isimler aracılığı ile son çıkışını nazik birer mesaj ile destekleyebilir.
HAKSIZ BİR ALGIYA KARŞI DOĞRU BİR DURUŞ
Balcıoğlu'nun “Silivri'ye yapılan haksızlığı kabul etmiyoruz” tepkisi, hepimizin ortak tepkisi. İlçemizin yıllardır ve son dönem bir kez daha yoğun olarak maruz kaldığı yanlış algıyı düzeltmek adına önemli ve gerekli bir çıkıştı. Cezaevi, ilçemizin bir gerçeği olabilir ancak bölgenin sadece bu yönüyle anılması büyük bir haksızlıktır. Buna ne sessiz ne de kayıtsız kalamayız. Bu yanlış algının kırılması için ise bir taraftan da ilçemizin tarım, turizm ve tarihi mirasıyla gündeme getirilmesi gerekmekte.
Başkan Balcıoğlu'nun konuşmasında, ilçenin sahip olduğu 900 kilometrekarelik yüzölçümü, geniş ekilebilir tarım alanları ve İstanbul'un gıda ihtiyacına sunduğu katkı öne çıkarılıyor. İstanbul'un en büyük ihtiyacının su ve gıda olduğu gerçeğinden hareketle, Silivri'nin bu alanda stratejik bir rol oynayabileceğini vurgulaması, istikrarlı, doğru ve isabetli bir yaklaşım.
Yıllardır bizi yönetenlerin Özcan Işıklar, Volkan Yılmaz ve şimdi de Balcıoğlu'nun da savuna geldiği üzere Silivri'yi İstanbul'un önemli gıda tedarikçilerinden biri haline getirme hedefi hem ekonomik hem de sosyal açıdan büyük bir kazanım sağlayabilir. Tarımsal üretimin teknoloji ile desteklenmesi, yerel ekonomiyi canlandırırken, İstanbul'un güvenilir ve sağlıklı gıdaya ulaşımını da kolaylaştıracaktır.
VİZYONER BİR YAKLAŞIM: TARIM VE TURİZMİN ENTEGRASYONU
Balcıoğlu'nun tarıma yaptığı vurgu kadar, Silivri'nin turizm potansiyeline dikkat çekmesi de önemli bir stratejik adımdır. Özellikle Mavi Bayraklı plajları, ormanları ve tarihi mirasıyla Silivri, İstanbul'un turizm açısından en büyük fırsatlarından biri olarak değerlendirilmelidir.
Tarımsal üretim ve turizmin bir arada geliştirilebileceği bir model, Silivri'yi sadece yerel değil, ulusal düzeyde de bir cazibe merkezi haline getirebilir. Türkiye'de Ege ve Akdeniz bölgelerindeki agro-turizm modelleri örnek alınarak Silivri'de de tarım ve turizmin iç içe olduğu projeler geliştirilebilir.
Balcıoğlu'nun “Silivri artık hak ettiği değeri bulacak” ve “Silivri, sadece soğuk rüzgarlarıyla değil, gelişen ekonomisi, güçlü tarımsal üretimi, yenilikçi projeleri ve mutlu halkıyla anılacak” ifadeleri ilçeyi dönüştürme adına kıymetli bir irade beyan.
Ancak, bu vizyonun hayata geçirilebilmesi için yerel yönetim, merkezi yönetim ve özel sektör iş birliğiyle somut projelerin hızla hayata geçirilmesi gerekmektedir.
DOĞRU MESAJ, DOĞRU ZAMAN, DOĞRU YER
Başkan Balcıoğlu'nun İBB Meclisi'nde yaptığı bu konuşma, sadece Silivri için değil, İstanbul'un genel yönetim stratejileri açısından da dikkate alınması gereken bir çıkıştır. İlçenin sadece cezaevi ile anılmasına karşı verilen tepki, haklı ve gerekli bir duruş olmasının ötesinde, Silivri'nin gerçek potansiyeline yönelik bir farkındalık oluşturma çabasıdır.
Balcıoğlu'nun ortaya koyduğu vizyonun, yalnızca söylemde kalmayıp uygulamaya geçirilmesi halinde, Silivri gerçekten de İstanbul'un gıda, turizm ve inovasyon alanlarında en güçlü ilçelerinden biri haline gelebilir.
Silivri, tarihi ve doğal güzellikleriyle İstanbul'un gözde ilçelerinden biri olmayı hak ediyor. Bu gerçeği yalnızca Balcıoğlu değil, Silivri'nin tüm dinamikleri yüksek sesle dile getirmeli!