Geçtiğimiz günler gerçekleştirilen genel kurulda Seyfi Atun, 20 yıldır yürüttüğü Silivri Polis Derneği Başkanlığı görevini, affını isteyerek Serhat Yüksel'e devir etti. STK'lar önemli fedakarlıklar ile var olan yapılardır. Öyle üç beş sene değil de 20 yıl böyle bir sorumluluğu sırtlamak da hafife alınacak bir konu değildir. Kaldı ki Polis Derneği ilçemizde var olan pek çok STK arasında farklı, özel bir değer ile anlam taşır. Seyfi Baba emeklerine sağlık ve onunla birlikte yıllardır yönetiminde yer alan tüm isimlere de teşekkürler. Görevi yeni devir alan ekibe hayırlı olsun diyor, başarılar diliyorum.
ŞÖFÖRLERİN YER SIKINTISI ÇÖZÜME KAVUŞTURULDU
Boğluca Deresi çevresindeki kamulaştırma ve ıslah sürecinde yeri yıkılan Şoförler Odası, bir süredir çarşıda hizmet verdikleri kiralık yerden taşındılar. Artık Sanayi Sitesi İşletme Kooperatifi'nin hizmet binasının üst katında Silivri Belediyesi tarafından içi yapılan yerde hizmet vermeye devam edecek. Dün gerçekleştirilen açılış töreni ile Oda'nın yeni yeri görücüye çıktı. Odayı önemli bir kira yükünden kurtaracak hizmet sürecinde emeği geçen Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz, Sanayi Sitesi İşletme Kooperatifi Başkanı Ercan Çalışkan ve diğer tüm emeği geçenleri tebrik ediyorum.
BAŞSAĞLIĞI
Silivri Belediyesi geçmiş dönem meclis üyelerimizden Eczacı İlknur Sönmez'e babası Ahmet Öngören'in vefatı dolayısıyla başsağlığı ile sabır diliyorum. Mekanı Cennet olsun!
KÖY PAZARINDA ÇEŞİTLİLİK ARTIYOR
Silivri Belediyesi'nin Köy Pazarında doğal ürün skalası giderek genişliyor. Mevsim sebze ile meyvelerinin yanı sıra, kışlıklar, özel imalatlar tüketicilerin beğenisine sunulurken süt ve et ürünlerindeki eksiklikler de bir bir gideriliyor. Silivri'nin kendi markalarını Köy Pazarında görmek ayrıca kıymetli.
GÜNÜN ŞİİRİ
Sana buraya bazı şeyler koyuyorum. Yol boyunca aklında olsun.
Lazım olursa açar okursun. Olmazsa da olsun, bir zararı yok burada dursun.
Şuraya bir cümle koydum. Bırak, acımızı birileri duysun. Hem zaten şiir niye var?
Dünyanın acısını başkaları da duysun!
Acı mıhlanıp bir kalpte durmasın. Ortada dursun. Olur ya biri eline alır okşar, biri alnından öper. Az unutursun.
Buraya tabiatı koydum. Ağaçları, suyu, ovayı, dağı.
Onlar bizim kardeşimiz, çok canın sıkılırsa arada
onlarla konuşursun.
Buraya, küçük mutlu güneşler koydum. Günlerimiz karanlık ve çok soğuyor bazı akşamlar, ısınırsın.
Buraya, bir inanç bir inat koydum. Tut ki unuttun, tekrar bak,
o inat neyse sen osun.
Buraya yolun yokuşunu koydum. Bildiğim için yokuşu.
Zorlanırsa nefesin, unutma, ciğer kendini en çabuk onaran organ, valla bak, aklında bulunsun.
Buraya umutlu günler koydum. Şimdilik uzak gibi görünüyor, ama kimbilir, birazdan uzanıp dokunursun.
Buraya bir ayna koydum arada önüne geç bak; sen şahane bir okursun. Mesai saatlerinde çaktırmadan şiir okursun. N'olcak ki, bırak patronlar seni kovsun!
Burada bir tutam sabır var. Kendiminkinden kopardım bir parça, (bende çok boldur) lazım oldukça ya sabır ya sabır, dokunursun.
Burada güzel çaylar var. Bu aralar senin için çok önemli. Bitki çayları, kış çayları, şuruplar, kompostolar. Demlersin, maksat midene dostluk olsun.
Şuraya Youtube'dan müzikler, Bach dinle filan, koydum. Ama müzik konusunda sen benden daha iyisin,
koklayıp buluyorsun.
Buraya bir silkintiotu koydum. Kırk dert bir arada canına
yandığım, kırkına birden deva olsun.
*Birhan Keskin
