14 Mart Tıp Bayramı vesilesi ile son üç yılda Volkan Yılmaz'ın döneminde Silivri'ye yapılan sağlık yatırımlarına bir göz atalım mı?
*Kavaklı Kenan & Çelebi Nakip Aile Sağlığı Merkezi ve 112 Acil Servis İstasyonu…
*Dr. Cemal Kozanoğlu Aile Sağlığı Merkezi…
*Gümüşyaka Aile Sağlığı Merkezi…
*Akören Aile Sağlığı Merkezi…
*Büyükkılıçlı 112 Acil Servis İstasyonu
*Selimpaşa ve Yeni Mahalle'de, Aile Sağlığı Merkezi yer tahsisleri…
*Seymen, Sayalar, Kurfallı, Beyciler Sağlık Evlerinde iyileştirmeler ve yenilemeler
*Semizkumlar Gezici Sağlık Ocağı
*Son olarak Verem Savaş Dispanseri, 112 Acil Servis ve İlçe Sağlık Müdürlüğü binası yer tahsisi…
*Ambulans hibeleri…
*Pandeminin yoğun olduğu dönemlerde önlükten, öğün aralarındaki meyvelere kadar varan bir duyarlılık…
***
Bizim Başkanımız ‘yetkisini aşan sorumlulukları alma konusunda cesareti'ni tanımlayıcı özelliklerinin başına, üçüncü senesini doldurmaya ramak kala hanesine, rahatlıkla yazdırabilir.
Hayırseverler-Sağlık Bakanlığı ve Silivri Belediyesini bu önemli sağlık yatırım şeması ve ilçemiz adına kazanım sürecinde örgütleyen Belediye Başkanı, sorumlu olduğu halkın sağlığını düşünmeden mutluluk üzerine kurguladığı siyasi hedeflerine nasıl ulaşabilir ki? Olması gerekeni, yapması lazım olanı yerine getiriyor.
Farklı bir hikâye yazmakla ilgili oldukça iddialı olan Volkan Yılmaz'ı, Pazartesi günü 14 Mart Tıp Bayramı vesilesi ile Tabipler Birliğinin Atatürk Anıtındaki ‘törende görmek' (Bizzat katılamayabilir, makamını temsilen biri gelirdi, kurumunun desteği esirgenmezdi vs!) beni mutlu ederdi örneğin! Silivrili bir vatandaş olarak, mutluluğumu dert ettiğini iddia eden ve hatta böyle bir iradeyi ortaya koyanlar belki bunu bilmek ister! Yapmak istemediklerine seçmen olarak benim gösterdiğim anlayışı, görmek istediğime de onlar göstermeyi denesin!
Bağlı bulunduğu siyasi erkin sevmek ile terk etmek arasında gidip geldiği hekimleri, sağlık çalışanlarını bağrımıza basmak gerektiği yönündeki duruş epeyce taraftar da bulur sanki?!
Ama şu da bir gerçek ki hiçbir şey tek taraflı sonsuza dek ne var, ne de sağlıklı olabilir! Sağlık yatırımlarına önem, sağlık ihtiyaçlarına cevap vermek adına ortaya konan yerel yönetim çabasının sadece halk nazarında değil çalışma şartları iyileşen sağlıkçılar nezdinde de bir karşılığı olmalı.
Nezaket ve hassasiyet karşılık buldukça güzelleşir, değer kazanır, tutunabilir fırtınalı hayatımızda!
Dünya görüşümüz, ideolojik bağlılıklarımız ve hatta görevlerimizi halkın yararı, inanç ve desteği hak eden doğrular için yeri gelince bir kenara bırakabilmek ne eşsiz bir meziyet olur. Örneğin bizim meslekte tartışılagelen bir konudur kazada ağır yaralanan kişinin haberi mi, ilk yardımı mı önce gelir?! Yemişim haberi, insan canının karşısında! Asla profesyonellikle bağdaşmayan bir tutum işte!
Mesela bu kadar sağlık yatırımı yapan bir belediye başkanına halkın teşekkürü yeterli görünmese ve bununla sınırlandırılmayıp sağlıkçılar da bir teşekkür inisiyatifi ortaya koyabilse keşke. Belediye Başkanını hakça geçim ve çalışma şartları talep eden sağlıkçıların basın açıklamasına katılmaktan alıkoyan da Başkan Bey'e kendi alanları ile ilgili yatırım ufkunun genişliğinden ötürü teşekkürü çok gördüren engeller aşılırsa ancak toplum olarak şöyle rahat bir nefes alabilmemiz mümkün olur!
Öğretmenler Gününde Başkan Bey'in Milli Eğitim Müdürünü ziyareti âdet olmuş üzereyken, bir iade-i ziyaretle Belediye Başkanının eğitim yatırımlarına bir nezaket yaklaşımı ortaya konabilse…
“Oy veriyoruz, teşekküre gerek yok” diyenler çalışmalarının karşılığında maaş dışında aldıkları teşekkürün yarattığı motivasyonu düşünse…
Başkan Bey ısrarla “Farklı bir hikaye yazacağım” diyor ve temelde halkın iradesi ve sağduyusuna güveniyor. Bunun için inandığı doğrular, ortaya çıkardığı güzel ve iyi şeyler etrafında gücüne güç katacak potansiyeli, toplum içinde var olan sınırları geliştirmeyi, basmakalıpları yıkmaya da muktedir olmalı.
